Saltanatının üzerinden bir asırdan uzun bir süre geçse de tartışılmaya devam eden II. Abdülhamid’e yeni bir bakış açısı sunan Kaplanın Sırtında romanı, Zülfü Livaneli’nin yeni kitabı.
Bu güzel romanı kitap editörümüz okudu, beğendi, ve sizlere de şiddetle öneriyor. Edebiyatımızın usta kalemi Zülfü Livaneli’nin kaleminden çıkan Kaplanın Sırtında Sultan İkinci Abdülhamid var.
Tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürgüne gönderilen devrik padişahın günlerini anlatan roman, hem edebiyatı hem de tarihi bir arada veriyor. Bir an olsun elinizden bırakamayacağınız Kaplanın Sırtında, yepyeni bir okuma sunuyor. Henüz ne okuyacağına karar vermeyen kitapseverler için; Kaplanın Sırtında’yı okumanın tam sırası…
Kaplanın Sırtında, otuz üç yıl tahttan kalan ve bir darbeyle indirilen, Osmanlı’nın devrik padişahı Sultan Abdühamid’i anlatıyor. Ailesiyle Selanik’e gönderilen Abdülhamid’in günlerini anlatan bu tarihi romanı mutlaka okumalısınız.
1908’de sürgüne gönderilen daha sonra 1913’te tekrar affedilip İstanbula’a getirilen Abdulhamid, 1918’de hayatını kaybettiğinde onu binlerce kişi uğurlayacaktı.
Devrik padişahı çok farklı bir pencereden okuyacaksınız…
Birçok kişi ideolojik eğilimlerine göre kendi Abdülhamid’ini yaratırken, Zülfü Livaneli’nin kaleme aldığı Kaplanın Sırtında romanında, tartışmaların ardındaki gerçek insan ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.
Zülfü Livaneli, bu kez karşımıza Abdülhamid rejimini alışılmış klişelerden kurtaran ve her yönüyle, özgürce gözlerimizin önüne seren Kaplanın Sırtında adlı sürükleyici romanıyla çıktı.
Geçmiş ve gelecek
Zülfü Livaneli geçmişin ve geleceğin, devrimin ve çöküşün, büyük hayallerin ve hayal kırıklıklarının beraber yaşandığı yüklü ve zor bir dönemi anlatıyor; okuyucularını Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarının zihin dünyasında samimi ve önyargısız bir yolculuğa davet ediyor.
Sayfa: 314
Bir hükümdarın iç dünyası
Kaplanın Sırtında, Osmanlı mülkünü otuz üç yıl boyunca demir yumrukla yöneten sultanın hal edilmesi”nin ardından II. Abdülhamid ve ailesinin yaşadıklarına odaklanıp; halen merak edilen istibdat dönemini, siyasetin yanı sıra bir hükümdarın iç dünyasıyla da ele alıyor.
Otuz üç yıl süren bir saltanat
Otuz üç yıl süren bir saltanat, ardından bir gece yarısı gelen Selanik sürgünü… Tahttan indirilişinin üzerinden bir asırdan uzun bir zaman geçmiş olan II. Abdülhamid’in yaşamının en ilginç evresi Livaneli’nin çağdaş anlatısıyla gün yüzüne çıkıyor.
Devrik padişahın, ihtilalci fikirlerin filizlendiği Selanik şehrindeki günleri hem bir vicdan muhasebesi hem de yoğun bir psikolojik gelgit dalgası.
İktidar kavramına çarpıcı bakış
Türk edebiyatının kuşak bağı Zülfü Livaneli, II. Abdülhamid’in tahtını kaybettikten sonra yaşadıklarına odaklanırken, bireyi, toplumu, devleti ve iktidarı sorguluyor.
Selanik sürgünü boyunca Sultan’ın ve maiyetinin hususi doktoru olan Tabip Yüzbaşı Atıf Hüseyin Bey’in hatıratından hareketle vücut bulan bu tarihi romanda, iktidar kavramına çarpıcı bir bakış açısı sunuluyor.
Dikkat çeken dil…
Temelde Sultan Abdülhamid’in doktorunun günlüklerinden yararlanılmış. Tahttan hal edilmiş sürgündeki Sultan’ın perspektifinden sürükleyici bir anlatımla Abdülhamid bilançosu yapılıyor. Tabii tarihi gerçeklerin müsaadesi ölçüsünde kurgunun getirdiği üslup da dikkat çekici.