CNN’in haberine nazaran, 26 Ekim’de bölgede incelemelerde bulunan Wiley Prewitt, kumların ortasında ortaya çıkan büyük bir diş buldu.
Prewitt, daha sonra bulduğu dişin uzmanlarca incelenmesi için Mississippi Tabiat Bilimleri Müzesine götürdü, böylelikle dişin yaklaşık 11 bin yıl evvel jenerasyonu tükenmiş olduğu bilinen dev Amerikan aslanının fosilleşmiş çene kemiğine ilişkin olduğu belirlendi.
Prewitt, “Dişlerin halinden çabucak etobur bir hayvana ilişkin fosil olduğunu anladım lakin Amerikan aslanı olduğunu bilmiyordum” dedi.
BİR HAFTADA İKİ ENDER KEŞİF
Keşiften 3 gün sonra düzenlenen Mississippi Fosil, Eserler Sempozyumu ve Standı, daha evvel keşfedilmiş Amerikan aslanı fosillerinin yer aldığı aktifliğe konut sahipliği yaptı.
Mississippi Tabiat Bilimleri Müzesi Paleontoloji Küratörü George Phillips, CNN’e verdiği demeçte, “Prewitt, bir aslan çenesinin ön kısmını getirdiğinde ne olduğunu çabucak anladım” tabirini kullandı.
Phillips, fosilde basitçe tanımlayacak çok şey kaldığını belirterek, köpek dişi ile küçük azı dişleri ortasındaki büyük boşluğun sadece dev Amerikan aslanına ilişkin olabileceğini söyledi.
Keşiften bir hafta sonra mahallî bir yabanî ömür yetkilisinin, ırmak tortusundan büyük bir Amerikan aslanının uyluk kemiğini çıkardığını aktaran Phillips, tıpkı ender çeşitten öbür bir fosilin de böylelikle müze koleksiyonuna eklendiğini kaydetti.
Phillips, yaklaşık bir haftada iki Amerikan aslanına ilişkin fosil keşfinin inanılmaz olduğunu söyleyerek, bunları şaşırtan derecede az bir fosil olarak niteledi.
ABD’deki Ulusal Park Servisi’ne nazaran, Amerikan aslanı, son buzul çağında Kuzey Amerika’da yaşayan soyu tükenmiş bir kedi tipi olarak biliniyor.
Bilimsel ismi Panthera atrox’un Latince karşılığı “korkunç panter” olan bu çeşidin, bugün Afrika aslanından yüzde 25 daha büyük olduğu belirtiliyor.
İLK KERE 1836’DA KEŞFEDİLMİŞTİ
Amerikan aslanının birinci fosili 1836’da Mississippi’de bulunmuştu fakat paleontolog Joseph Leidy, onu yaklaşık 20 yıl sonra teşhis edebilmişti.
Leidy, alt çene kemiği olan fosilin daha evvel hiç keşfedilmemiş bir çeşide ilişkin olduğunu bulmuştu.
Yeni bulgu, o vakitler kedi ailesinin bilinen en büyük üyesi olan soyu tükenmiş Avrupa mağara aslanından daha büyüktü. O vakte kadar dev aslanların Kuzey Amerika’da yaşadıkları bilinmiyordu.