ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Bugün tüm dünya çapında korkusuzluğu ile izleyicilerin hürmetini kazanan Filistin asıllı ABD vatandaşı gazeteci Ebu Akile’nin ailesi ile bir ortaya geldim. En derin taziyelerimi ve onun trajik cinayetinin hesabını verme konusundaki kararlılığımı tabir ettim.” sözünü kullandı.
Görüşmeye dair fotoğrafları da paylaşan Blinken, Ebu Akile’nin vefatına ait derin ıstıraplarını belirtti.
Blinken, paylaşımında, bu trajik vefatın takipçisi olduğu kararlılığını sürdürdüğünü kaydetti.
Akile ailesinden mektup
Gazetecinin kardeşi Anton Ebu Akile, 8 Temmuz’da ailesi ismine 3 sayfalık bir mektup yazarak, ABD Lideri Biden’a seslenmişti.
Mektupta, “Şirin Ebu Akile ailesi olarak 11 Mayıs’ta işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin kenti Cenin’de vazifedeyken kız kardeşimiz ve teyzemizin İsrail güçlerince yargısız infazına idarenizin acınası yansısına ait acımızı, öfkemizi ve ihanet hissimizi tabir etmek için yazıyoruz.” denilmişti.
Mektupta, ABD vatandaşı olduğuna dikkat çekilen Ebu Akile’nin, gözetici miğfer ve açıkça “press” (basın) yazılı, mavi kurşun geçirmez yelek giymesine karşın İsrail tarafından başına ateşlenen bir kurşunla öldürüldüğüne işaret edilmişti.
Al Jazeera muhabiri Ebu Akile’nin öldürülmesi
Al Jazeera televizyonunun tecrübeli saha muhabiri Hoş Ebu Akile, 11 Mayıs’ta İsrail güçlerinin Batı Şeria’da bulunan Cenin kentindeki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Gazeteci Ebu Akile’nin, misyonunu yaptığı sırada ve “basın” yazılı çelik yelek giydiği halde İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürülmesi yansılara neden olmuştu.
Filistin Başsavcılığının yanı sıra çok sayıda milletlerarası kurumun soruşturma ve incelemelerinin vardığı sonucun bilakis İsrail ordusu, Ebu Akile’nin öldürülmesinin sorumluluğunu kabul etmemişti.
ABD’nin, Ebu Akile’nin öldürülmesiyle ilgili olarak İsrail’i direkt suçlayıcı tabir kullanmaması İsrail’e rahat nefes aldırırken, Ebu Akile ailesi başta olmak üzere Filistin tarafında reaksiyonla karşılanmıştı.