Biden, çip yasa tasarısının ehemmiyetini görüşmek üzere Lockheed Martin, Cummins ve Medtronic şirketlerinin üst yöneticileriyle çevrim içi toplantı düzenledi.
Söz konusu toplantı, Kovid-19’a yakalanan Biden’ın karantina mühletinin devam etmesi nedeniyle görüntü konferans sistemiyle gerçekleştirildi.
Toplantıya, Lockheed Martin Üst Yöneticisi Jim Taiclet, Cummins Üst Yöneticisi Tom Linebarger ve Medtronic Üst Yöneticisi Geoff Martha’nın yanı sıra Ticaret Bakanı Gina Raimondo, Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks, ABD Ulusal İktisat Kurulu Yöneticisi Brian Deese, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve personel sendikaları temsilcileri katıldı.
Biden, toplantıda yaptığı konuşmada, ulusal ve ekonomik güvenliğin güçlendirilmesinde yarı iletkenlerin yerli üretiminin kıymetini vurguladı.
Yarı iletkenlerin çağdaş iktisadın yapı taşları olduğunu belirten Biden, “Kongre bu tasarıyı mümkün olan en kısa müddette geçirmeli.” dedi.
– “Amerika Çin’e bağımlı hale geldi”
ABD Ticaret Bakanı Raimondo da toplantıda yaptığı konuşmada, ABD’nin bilhassa uçaklarda, tıbbi aygıtlarda ve endüstriyel makinelerde kullanılan çiplerde Çin’e bağımlı hale geldiğini anlattı.
Yasa tasarısının yerli yarı iletken üretimini canlandıracağını belirten Raimondo, Çin’in kendi lokal kapasitesini oluşturmak için 150 milyon dolardan fazla yatırım yaptığını aktardı.
Yarı iletken üretiminin artırılmasına yönelik yasa tasarısı, arabadan elektroniğe kadar birçok sanayide üretimde aksamaya neden olan çip kıtlığını hafifletmeyi amaçlıyor.
Tasarı, yarı iletken üretimi için yaklaşık 52 milyar dolarlık takviyenin yanı sıra yarı iletken fabrikalarının kurulumunu teşvik etmek için dört yıllığına yüzde 25’lik vergi indirimini içeriyor.
– “Resesyona girmeyeceğiz”
Öte yandan, toplantının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Biden, perşembe günü açıklanacak ABD’nin büyüme verisinin sorulması üzerine, “Resesyona girmeyeceğiz.” karşılığını verdi.
Biden, ülkede istihdam oranının tarihi düşük düzeylerde olduğunu anımsatarak, süratli büyümeden istikrarlı büyümeye geçilmesini umduğunu ve iktisatta bir resesyonun görüleceğini sanmadığını tabir etti.