Güney Kıbrıs Rum İdaresi’nin (GKRY), anısına müze yapmak için ödenek ayırdığı terör örgütü EOKA’nın kurucusu ve elebaşı Yeoryos Grivas, Kıbrıslı Türklere karşı direkt katıldığı yahut talimatını verdiği 1958’den 1974’e kadar süren sistematik katliam ve taarruzlarla gerisinde kanlı bir geçmiş ve toplu mezarlar bıraktı.
Grivas’ın 1954 yılında oluşturup 1955’de birinci hareketini düzenleyen EOKA örgütü, İngiliz işgaline karşı gayret vermek üzere kuruluş emeli taşımasına karşın 1958’den itibaren Ada’yı Türklerden temizleme ve Enosis (Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması) gayeleri doğrultusunda Kıbrıslı Türklere yönelik ataklar ve katliamlar gerçekleştirdi.
Grivas’ın şahsen komuta ettiği militanlar, 6 Ağustos 1964’te üniversite öğrencileri ile mücahitlerin savunduğu Erenköy’e büyük bir güç ile akına geçse de direnişi kıramadılar, bu akınlarda 18 Kıbrıs Türkü şehit oldu.
Yeoryos Grivas’ın şahsen komuta ettiği Rum ve Yunan birlikleri ile EOKA militanları Geçitkale’ye saldırarak katliam yaptı, 20’den fazla Türk öldürülerek toplu mezarlara gömüldü.
Yine Grivas’ın bilfiil yönettiği Kıbrıs Rum Ulusal Muhafızlar ve EOKA militanları, Larnaka, Limasol, Lefkoşa kavşağında denetim ettikleri Kofinou ve Agios Theodoros köylerinde tamamı sivil 27 köylüyü azapla katlederek cenazelerini toplu mezara gömdüler.
Grivas, 1959 ile 1964 yılları ortasında Yunanistan’da bulunduğu devirde Kıbrıs’ta EOKA çeteleri, başta Kanlı Noel olarak bilinen katliam olmak üzere Türklere karşı çok sayıda katliama imza attı.
Limasol’da bir konutta saklanırken kalp krizinden 7 Ocak 1974’te ölen Grivas’ın cenazesi tıpkı kentte toprağa verildi.
Kıbrıs’ta Enosis’e inanmayan yahut sol görüşlü Rumlara karşı da acımasızlığıyla bilinen EOKA’nın kurucusu ve elebaşı Yeoryos Grivas anısına bir devir Güney Lefkoşa’da saklandığı “Azina Evi’nin” müzeye dönüştürülmesi için GKRY tarafından ödenek ayrılmasına her iki toplumdan da reaksiyonlar yükseliyor.
Kıbrıslı tarihçi Hatice Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, GKRY’nin Yeoryos Grivas’ın ismine müze teşebbüsüne reaksiyon göstererek, “Özellikle Geçitkale ve Boğaziçi hücumlarını şahsen kendisi yönetmiştir. Rum tarafının şu an için saklandığı konutlardan birini müze olarak uygulamaya koymaları bizler için dehşet verici bir karardır. GKRY’nin dehşet verici kararlarının üzerine devamlı yenilerini eklenmektedir. GKRY’nin bu kararı Türklerle Rumlar ortasında zati var olan ayrılığı ve itimat buhranını daha da körüklemektedir.” dedi.
GRKY’nin gerisinde katliamlar ve toplu mezarlar bırakan terör örgütü kurucusu ve elebaşı için yapılacak müzeye kaynak ayırmasının kabul edilemeyeceğini söz eden akademisyen Emete Gözügüzelli, Grivas’ın Kıbrıs’a büyük yaralar açarak ziyan verdiğini, Kıbrıs Türklerinin zalimce soykırımdan geçirilerek toplu mezarlara ve çukurlara gömülmesinde rol oynadığını söyledi.
Gözügüzelli, Grivas’ın Yunan ve Rum askerlerine Kıbrıs Türkü’nü katletmeleri için eğitimler verdiğini hatırlatarak, “Bu şahsiyetin tarihimizde utanç dolu bir geçmişi vardır. Kabul edilemeyecek insanlık kabahatlerine ve Kıbrıs Türkü’nün katliamlarına bilfiil imza atan bir kişilik olarak geçmişi vardır. Bu da natürel ki memleketler arası hukuk nezdinde bütün bilhassa soykırım amilleri konusunda memleketler arası mukavelelerin öngördüğü kararlara karşıt bir şahsiyetin bugün Güney Kıbrıs’ta devlet tarafından desteklenerek konutunun müze haline getirilmesi aslında Güney Kıbrıs’ın ne kadar içler acısı durumda olduğunu göstermektedir. Evvela bizim şunu anlamamız lazım Güney Kıbrıs, bu türlü vahşetlere imza atan hatta EOKA-B’nin kurulmasına öncülük ederek hem Rumları katleden hem de Türklere karşı bu katliamları yürüten bir şahsiyete bu türlü bir müzenin açılmasıyla bu faşist zihniyetin ülke çapında ne kadar desteklendiğini bizlere yine gösterdi.” diye konuştu.
Akademisyen Cet Atun da EOKA terör örgütü kurucusu Yeoryos Grivas’ın Türklere yönelik taarruz ve katliamlarının toplumda travmaya sebep olduğunu belirterek, Grivas’ın hareketlerinin birebir vakitte Kıbrıs Türkleri için ulusal hislerin daha da derinden oluşmasına, vatanseverliğin artmasına ve ulusal birlikteliğin güçlenmesine sebep olduğunu anlattı.
Atun, GKRY’nin Grivas müzesine bütçe aktarma kararının uzun vakitten beri Ada’da Türkler ile Rumlar ortasında dostluk köprüsü oluşturmaya çalışan Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) eforlarına büyük bir darbe vuracağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Kıbrıslı Türkler, EOKA terör örgütü başkanı ve Rum Ulusal Muhafız Ordusu (RMMO) başkomutanı katil Georgios Grivas’ın, 6 Ağustos 1964 tarihinde Yunanistan’dan gönderilen Komando Tümeni’nin dayanağı ile oluşmuş 5 bin kişilik bir askeri güçle Erenköy’e saldırması, 15 Kasım 1967 tarihinde de birebir prosedürle oluşturulmuş 3 bin kişilik bir askeri güçle Geçitkale ve Boğaziçi isimli Türk köylerine saldırarak katliam yapması hiçbir vakit unutmamışlardır.”
Erenköy Mücahitler Derneği Lideri Mustafa Arıkan da GKRY’nin kararını eleştirerek, “Karara daha gür reaksiyon vermeliyiz. KKTC’deki herkes bu karara karşı sesini yükseltmeli ve daha kitlesel reaksiyonlar verilmeli.” formunda konuştu.