İddiaya nazaran Marksist-Leninist Devrimci Subaylar Örgütü’ne üye olduğu için subaylıktan atılan ve 1.5 yıl cezaevinde yatan Haluk Ergüven, bombalı suikastta hayatını kaybeden gazeteci Uğur Mumcu’nun 1986 yılında, Ziverbey Köşkü önünde çekilen fotoğrafını toplumsal medya hesabından paylaştı.
Ergüven, Uğur Mumcu’nun mevt yıldönümünde paylaştığı fotoğrafa 1972 yılında Mamak Askeri Cezaevi’ndeki anısını not olarak düştü.
Uğur Mumcu’nun daha sonraki yıllarda o devir Ziverbey Köşkü’nün azap merkezi olarak kullanılmasını ortaya çıkardığını belirten Ergüven, “Zindanlarda bile, özgür kır çiçekler üzereydik, daima birlikteydik” dedi.
Mumcu ile karşılıklı koğuşlarda kaldığını belirten Ergüven şu tabirleri kullandı:
“1972 yılının haziran ayı idi.
Mamak askeri cezaevinin Hilton diye isimlendirilen özel kısmında idik. En aydınlık ve ferah koğuşta biz dört subay kalıyorduk, koğuşlar bir tarafı demir parmaklıklı kapısı olan, bir hole açılıyordu. Bu üç koğuş iç içe tek bir koğuş üzere idi. Demir parmaklıklı kapının tam karşısındaki büyük koğuşta, Uğur Mumcu, Adil Özkol, Jandarma genel kumandanını kaçırmaktan sanıklar, öbür sanıklar, demir kapının sol tarafında ve ön cepheye bakan koğuşta, Ziverbey Köşkünden gelen biz, dört subay, Ben, İhsan Karakuş, Oktay Cengizbay ve Timuçin Selcan, bizim karşımızdaki, penceresi bile olmayan koğuşta, azap ile tabanları patlatılan Emil Galip Sandalcı, Foto Abdi ve İlhan Kalaycıoğlu kalıyorlardı.
Birileri Atlantik ötesinin aşağılık sopası olmayı seçerek, ülkenin aydınlarını zindanlara atmıştı.
“Zindanlarda bile, özgür kır çiçekler üzereydik, daima birlikteydik”
Uğur Mumcu, ışık saçmaya devam ediyor.
Uğur Mumcu, daha sonra, azap merkezi Ziver Beyefendi Köşk’ünü açığa çıkarmıştı.”