Yabancı yatırımcılar, resesyon dehşetlerinin ve yükselen faiz oranlarının gelişmekte olan ekonomileri nasıl sarstığının altını çizerek, rekor seviyedeki en uzun para çekme serisiyle üst üste beş ay boyunca yükselen piyasalardan çekildiler.
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından derlenen süreksiz datalara nazaran, memleketler arası yatırımcıların gelişmekte olan ülkelerdeki pay senetleri ve mahallî tahvillerdeki hudut ötesi çıkışları bu ay 10.5 milyar dolara ulaştı. Bu oran son beş aydaki çıkışları 38 milyar doların üzerine çıkardı.
BÜYÜK EKONOMİLER ERKEN DAVRANDI
Birçok düşük ve orta gelirli gelişmekte olan ülke, ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarındaki artışlar ve büyük gelişmiş ekonomilerdeki sakinlik dehşetleri nedeniyle paha kaybeden para ünitelerinden ve artan borçlanma maliyetlerinden mustaripken büyük ekonomiler enflasyonla uğraş etmek için erken davrandı ve kendilerini dış etkenlerden koruyan siyasetler uyguladı.
“ENİNDE SONUNDA BU SİSTEMLER ÇÖKECEK”
Absolute Strategy Research’ün gelişmekte olan ülkeler üzerine çalışan ekonomisti Adam Wolfe, gelişmekte olan ülkeler ortasında en kaygı verici ülkeyi Türkiye olarak tanımladı. Brezilya, Meksika, Hindistan ve Güney Afrika üzere büyük ülkelerin de borçlanma maliyetlerinin bu yıl arttığını lakin görece daha az olduğuna işaret ederek en telaş verici ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti.
Wolfe, hükümetin faiz oranını artırmak yerine liralaşma adımları atmasının Türkiye’ye yüksek maliyeti olacağının altını çizdi.
Wolfe bu adımların lakin Türkiye’nin ender görülen bir cari fazla vermesi durumunda işe yarayacağını söyledi.
Kur muhafazalı mevduat (KKM) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından liralaşma uygulamalarına işaret eden Wolfe “Dış finansmana gereksinimi varsa, eninde sonunda bu sistemler çökecek” dedi.