Acılı anne Hayek, 4 Ağustos 2020’deki dehşet verici patlamanın arkadaş üzere olduğu kızını nasıl kendisinden aldığını ve hayatını nasıl değiştirdiğini anlattı.
Limana yakın ve patlamadan en çok etkilenen Eşrefiye Mahallesi’nin Mar Mikail semtinde ikamet eden Hayek, ikinci yılına girdikleri vahim olayın şokunu şimdi üzerinden atabilmiş değil.
Olaydan 1 yıl evvel eşini kaybettiğini, o vakit 41 yaşında olan kızı Lara ile yaşadıklarını aktaran Hayek, “O yalnızca benim kızım değil birebir vakitte arkadaşımdı. Ortamızda çok sıkı bir bağ vardı. Evlenmiş çocuğu olmamış ve boşanmıştı. Kızımın başına bu olay geldikten sonra kendimi artık tanımıyorum. Kim olduğumu bilmiyorum. Adeta konut içerisinde tek başına yaşayan bir robota dönüştüm. İşe git gel, çık ve bekle. Hiçbir hissim ve hissim kalmadı” tabirlerini kullandı.
Hayek, kızının patlama sırasında meskende olduğunu aktararak, haberi aldığı andan itibaren yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Patlama sırasında kızım odasındaydı. Alışılmış ben işteydim. Başının sağ tarafına ağır bir cismin çarpması nedeniyle çok önemli kan kaybetmişti. Oda ve koridor kan doluydu. Tek başına olduğu için birinci müdahaleyi komşularımız yapmıştı fakat uzun bir süre o denli yerde kalmış. O anlarda büyük bir kaos hakimdi.
Ambulans yoktu ve hastaneler doluydu. Bir pikap aracılığıyla o biçimde hastaneye kaldırdık. Hastaneden bir öteki hastaneye gittik lakin kimse bizi alamadı. En sonunda bir hastane bulduk. Hekimler birinci müdahaleden sonra kalbinin durduğunu ve durumunun çok önemli olduğunu ilettiler. Olaydan sonra birinci 5 dakika içerisinde müdahale edilseydi kızım komaya girmez ve tahminen de bugün ayakta olurdu”
“15 YILLIK İÇ SAVAŞ BİLE BU PATLAMA ÜZERE DEĞİLDİ”
Kızına ulaşmak için 30 dakikalık aralıktaki iş yerinden büyük zorluklarla meskene ulaşabildiğini belirten Hayek, “Evdeki kızıma ulaşmak için iş yerinden meskene koşarak geldim. Yerdeki yaralı insanların önünden koşarak ona ulaşmaya çalıştım. 15 yıllık iç savaş bile bu patlama üzere değildi. Bir çocuğun eli, başkasının de kolu yerdeydi. Bu türlü bir görünümdü patlama.” diyerek endişe dolu o anları hatırattı.
“Kızımı kaybedeceğime inanmıyorum. Yanımda duruyor ve gelecek üzere yaşıyorum.” diyen acılı anne, “Tüm tıbbi raporlar ve hekimler artık kızımın hayata dönmesinin çok düşük bir ihtimal olduğunu ve ümidin kalmadığını tabir ediyorlar. Fakat ben ümidimi kaybetmedim ve buna asla inanmak istemiyorum. Ümidimi kaybetmem asla mümkün değil. Evet eskisi üzere olağan bir sıhhat hayatı olmayacak lakin döneceğine inanıyorum.” tabirlerini kullandı.
“HERKES PATLAMANIN ARDINDA KİMLERİN OLDUĞUNU ÇOK DÜZGÜN BİLİYOR”
Kızının tedavi masraflarını birinci etapta Kuveyt’te ikamet eden Lübnanlı iş insanlarının kurduğu bir derneğin üstlendiğini aktaran Hayek, “6 ay boyunca bu yardım devam etti. Akabinde masraflar artınca bu yardım kesildi. İsmini vermemi istemeyen öbür bir dernek tedavi masraflarını üstlendi.” diye konuştu.
Hükümet nezdinde hiçbir yetkilinin kapılarını çalmamasından ve durumlarını sormamasından şikayet eden Hayek, “Herkes patlamanın ardında kimlerin olduğunu çok âlâ biliyor lakin biri de çıkıp gerçekleri söylemiyor. Lübnan işte bu türlü bir ülke” diyerek reaksiyonunu lisana getirdi.
Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos 2020’de patlayıcı unsurların bulunduğu depoda evvel yangın çıkmış, akabinde tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.
Patlamada yaklaşık 200 kişinin hayatını kaybettiği, 6 binden fazla kişinin yaralandığı ve 300 bin kişinin patlama nedeniyle yerinden olduğu açıklanmıştı.