Devlet Bahçeli’nin yayınlamış olduğu açıklama şu formda:
Terör yalnızca ülkemizin değil, tüm insanlığın ortak düşmanı, ortak sıkıntısıdır.
Nitekim Türkiye terörden çok çekmiş, bu ağır külfet ve ihanetin çok boyutlu sonuçlarına her alanda maruz kalmıştır.
Terörle huzur, terörle güvenlik, terörle gelecek ortasında üçüncü bir seçenek, bir diğer çıkış ve tahlil yolu aransa dahi bulunamayacaktır.
Türkiye terörle imrenilecek bir şuurun refakati eşliğinde uğraş etmektedir.
Teröristler tutundukları ve yuvalandıkları her alandan sökülüp atılmaktadır.
Geldiğimiz bu kademede terörün beli kırılmış, caniler yurt içinde ve yurt dışında köşeye sıkışmıştır.
Vatan ve millet bekası için şehit olup kara toprağa düşen kahramanlarımız yüreklerimizi kavursa da haklı ve yasal uğraşta en küçük taviz yahut tavsama görülmemektedir.
Gazilerimiz ve şehitlerimiz manevi övüncümüz olarak ulusal gönüllerde bayraklaşmaktadır.
Hepsine şükran borçlu olduğumuz tartışmasızdır.
Terörle uğraşta en değerli güç kaynağı inanç ve moral seviyesinin yüksekliğidir.
Çok şükür kahraman askerlerimiz, polislerimiz ve korucularımız bu inanç ve moral gücüne ziyadesiyle sahip olmakla birlikte, muazzam bir yürek ve dirayetle hainlerin üzerine yürümektedir.
Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümeti terörle çaba sürecini milletimizin haysiyet, hissiyat ve maksatlarına müzahir formda sevk ve icra etmektedir.
Son dört yıllık vakit diliminde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin resmen uygulamaya geçmesiyle terörle gayrette çok tesirli sonuçlar alınmıştır.
Bu hunhar musibet ve melanetten kurtulma vakti gelip çatmıştır.
2023 yılı bu çerçevede tarihi bir eşik olacaktır.
Devletimizin her kademesinde misyon yapan asker ve sivil şahsiyetler tam bir ahenk ve eşgüdüm halinde uğraşın akıl, azim ve ahlakıyla bilenmiş haldedir.
Cumhurbaşkanımızdan en alt rütbe yahut mevkide vazife yapan kahramanlarımıza varıncaya kadar ulusal birlik ve dayanışma ruhu devleşerek iç ve dış işgal cephesine darbe üstüne darbe vurulmaktadır.
Malazgirt Zaferi’mizin 951’inci yıl dönümünün yaklaştığı şu günlerde, terörle uğraşta eşsiz feragat ve fedakarlığı bulunan birtakım isimlerin taltif ve takdir edilmesi kanaatimce çok faydalı ve yerinde bir karar olacaktır.
Bu hususta makul, mantıklı ve akla yatkın en yakın yol ve formül de asıl sorumluluğu uhdesinde taşıyan Sayın Cumhurbaşkanımızın alicenap bir tasarrufta bulunmasıdır.
Nihayetinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesinde dönem teslimlerin yaşanacağı ve zaferlerimizin yıl dönümlerinin arkası arkasına kutlanacağı günlerde “2933 Sayılı Madalya ve Nişanlar Kanunu”nun 2’inci unsurunun a) fıkrasında bahsedilen “Devlet Onur Madalyası”nın belirlenecek siyasi ve asker şahsiyetlere Sayın Cumhurbaşkanımızın takdir ve tensibiyle verilmesi düşünülebilecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın kararı ve tevcihi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası, ülkenin ve milletin parçalanamaz bütünlüğü, toplumun huzuru, birlik ve beraberliği için yurt içinde yahut yurt dışında üstün feragat, fedakarlık, muvaffakiyet ve faydalık gösteren saygıdeğer isimlere “Devlet Gurur Madalyası”nın layık görülmesi terörle gayretin şevk ve iradesini hem destekleyecek hem de mükafatlandıracaktır.
Elbette takdir ve yetki Sayın Cumhurbaşkanımızındır.