Kütahya’da yaşayan Yusuf Dede, boş araziyi meyve bahçesine çevirdi

Kütahya’nın Demirciören köyünde ikamet eden 76 yaşındaki Yusuf Okçu, evinin yanındaki boş araziyi meyve bahçesine çevirdi.

Eşi ile 15 yıl boyunca meyve ağacı diken Okçu, sayısı 500’ü aşan ağaçlara özenle baktı.

Yusuf Okçu’nun 800 nüfuslu köyde kurduğu meyve bahçesi, köylülerin yanı sıra köye gelenlerin de takdirini topladı. Eşinin vefatının ardından ağaçların bakımını tek başına üstlenen Okçu, bahçesinde kızıl armut, gelincik, paşa ve kedi başı elmaları gibi Kütahya’ya has meyve ağaçlarının neslini devam ettirmeye çalıştığını söyledi.

“Buraya ilk geldiğimde 2 tane erik vardı”

DHA’nın haberine göre; Okçu, bahçesine verdiği önemi belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Mayıs ayından aralık ayının sonuna kadar sürekli meyve oluyor. Buraya pikniğe gelenler mevsimine göre dut, erik, elma, ceviz gibi meyvelerden toplayıp yiyebiliyorlar. Fazla zarar vermemek şartıyla alıp götürebiliyorlar. Buraya ilk geldiğimde 2 tane erik vardı. İlk onları aşılayarak başladım.


“İnsanlar ve kuşlar faydalansın istedim”

Zengin biri değilim, sadece emekliyim. Buralara su getirdim. Suyu getirdikten sonra meyve diktim. İnsanlar ve kuşlar faydalansın istedim. Sabah kalktığımda ilk sabah namazına gidiyorum. Sonra hafif bir kahvaltı yapıyorum. Hanımla beraber başlamıştık. Hanım 7 yıl önce öldükten sonra ağaçların nesli tükenmesin diye her gün gelip çapa yapıyorum, sulayıp gübreliyorum.

“Hanım öldükten sonra bana hayat veren bu ağaçlar oldu”

Hanımla beraber bu fidanları yetiştirelim dedik. Hatta onun adına da 2 ceviz ağacı var. Sonuna kadar devam ettireceğim. Hanım öldükten sonra bana hayat veren bu ağaçlar oldu. O bana yardım ediyordu. Dolayısıyla ölene kadar bakmakla yükümlüyüm. Çünkü ikimiz arasında sözleşme var.”


“Ölürsem de bu yolda öleyim”

Bahçeyle uğraşırken kalp krizi geçirdiğini kaydeden Yusuf Okçu, 4 kez anjiyo olduğunu belirterek, “Bu meyveleri yetiştirirken ölürsem ‘bu yolda öleyim’ diye elimden geleni yaptım. Gözümün nuru gibi bakıyorum, ‘ne kadar faydalı olabilirim’ diye düşünüyorum. Ölürsem de bu yolda öleyim. Yarı felç geçirdim, hastaneden çıkıp buraya geldim. Günde 2-3 defa dolaşıyorum. Hayatımı burada geçiriyorum. Bu bana hatıra olarak kalacak.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir