“Basit bir magazin konusundan değil, çok önemli bir şeyden kelam ediyoruz. Argümanlar yabana atılır üzere değil.
Aslında bir kişinin üniversite okuyup okumamış olması pek de kıymetli değildir. Üniversite okumadığı halde kendisini geliştirmiş, yetkinleşmiş pek çok kişi tanıyorum. Burada kelamını ettiğim durum, bir ülkenin en kıymetli idare kademesine gelebilmek için gereken çok kıymetli bir koşulun sağlanıp sağlanmadığıdır.
Gerçeği, seçimden sonra öğreneceğiz. Çağdaş devletler tarihinin en büyük skandalıyla karşı karşıya gelebiliriz. Uydurma bir üniversite diplomasıyla ülkeyi neredeyse 10 yıl tek başına yönettiği sav edilen birinin gerçekte seçilme yeterliliğinin olmadığı ortaya çıkarsa neler olabileceğini bir düşünün.
Diplomanın düzmece olduğu ortaya çıkarsa devlette neler olur?
Bunların birkaç adedini ben yazayım, siz tamamlarsınız.
– Atadığı tüm elçilerin misyonu düşer.
– Atadığı Anayasa Mahkemesi, Yargıçlar ve Savcılar Yüksek Konseyi üyelerinin misyonları düşer.
– Atadığı tüm valilerin, kaymakamların, rektörlerin misyonları düşer.
– Atadığı tüm genel müdürlerin, bakan yardımcılarının misyonları düşer.
Yani geriye yanlışsız olarak tüm atama kararnameleri geçersiz hale gelir. Devlet bürokrasisi bir dakika içinde çöker. Ülkenin tüm elçilikleri, dış temsilcilikleri yetkisiz hale gelir.
Onayladığı bütün memleketler arası kontratlar geçersiz hale gelir.
Meclis’in çıkardığı ve Cumhurbaşkanı’nın onayıyla yürürlüğe giren bütün kanunlar geçersiz hale gelir. Örneğin, İstanbul Kontratı bizatihi yürürlüğe girer. (Sözleşme, kendisinin başbakanlığı periyodunda imzalanmıştı.)
Cumhurbaşkanı’na hakaret davalarının hepsi düşer. Verilmiş cezalar kadük hale gelir, ceza verilen şahıslara tazminat ödenir.
Beşli çeteye verilen tüm ihaleler geçersiz olur.
Peki Cumhurbaşkanı nasıl bir durumla karşı karşıya kalır?
Cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığı da ortadan kalkacağına nazaran kendisi, Büyük Divan sıfatı taşıyacak Anayasa Mahkemesi’nde değil, olağan ağır ceza mahkemesinde yargılanacak duruma gelir. Yargılama için en az 400 milletvekilinin onaylaması gereken Meclis kararına da gerek olmaz.
Görevi müddetince kendisine ödenen maaş, ek ödenek, Saray’ın yeme, içme, ısıtma, soğutma, bağlantı, üzere sarfiyatları ile bindiği uçakların yakıtlarından uçuş grubunun maaşlarına kadar ve müdafaa ordusunun maaşlarından saklı ödenekten harcadığı her kuruşa kadar tümü kendisinden tahsil edilir.
Saray’da muhtarlara verdiği yemeklerden, Suudi Prens için getirtilen çalgı çenginin parasına kadar, Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı tüm harcamalar kendisine ödetilir.
Diploma geçersizse buna sessiz kalan, geçersizliğin üstünü örten üniversite idareleri ile Yüksek Seçim Konseyi üyeleri de çok ağır cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalır.
Daha sayamayacağımız kadar çok sonuç çıkar ortaya, tahminen kimileri da iyi olur.
Birkaç üniversite sorusu
Muhalefetin, tüm bu olasılıkları göz önünde bulundurarak geçiş sürecini planlaması gerekir.
Tabii tüm bunları Madagaskar Cumhurbaşkanı için söylüyorum. Yanlış anlayıp da başımı kedere sokmasınlar, hiç mahpusa giresim yok.
Madagaskar Cumhurbaşkanı’na birkaç soru sorarak bitirmek istiyorum. Diyelim ki diploma var.
– Pekala neden bir tek üniversite arkadaşın bile yok? Neredeyse bütün orta okul ve lise arkadaşlarını devlette bir yerlere getirdin ancak numune niyetine bir tek üniversite arkadaşını devlette bir yere yerleştirmedin? Üniversite arkadaşlarına ayıp olmuyor mu?
– İnsanın üniversite yıllarından bir tanecik bile fotoğrafı olmaz mı? Neden hiç üniversite fotoğrafın yok?
– Neden bugüne kadar bir tek kişi bile çıkıp “Biz üniversiteyi birlikte okuduk, tıpkı okuldaydık, birebir sınıftaydık” demedi?
– Haydi diyelim ki hiç arkadaşın olmadı, hiç hocan da mı olmadı üniversitede? Neden bugüne kadar bir tek hoca çıkıp da “O benim öğrencimdi” demedi? Ya da sen neden “Falan hoca benim üniversiteden hocamdır” demedin?
– Hayat hikayende neden hiç üniversite hatıran yok?
Son ve en değerli soru:
Kaç çeşit makarna yemeği yapabiliyorsun? En az 10 çeşit yapamıyorsan mutlaka üniversite okumamışsındır.”