EMEKLİ OLMAYI DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİRİNCİ SEFER SÖYLEDİ
Ünlü oyuncu, mesleği boyunca birinci sefer; mesleği bırakmayı ve emekli olduğunu düşündüğünü itiraf etti. “Evini” yani anavatanını özleyip sıla hasreti çektiğini itiraf eden ünlü oyuncu, çok düzgün bir bahçıvan olan annesiyle birlikte bahçeyle uğraşma hayali olduğunu açıkladı.
CANLANDIRDIĞI ROL ONU YORDU: Ünlü oyuncu, yeni sinemasında canlandırdığı karakterin kendisini yorduğunu itiraf etti.
Bu emeklilik isteğini sahiden kısa müddette gerçekleştirir mi bilinmez ancak bu kadar başarılı olduğu bir devirde Cate Blanchett’e bunu düşündüren, bir orkestra şefini canlandırdığı yeni sineması Tar. 53 yaşındaki Oscar ödüllü oyuncu, The Sunday Project isimli programa konuk oldu ve sinemanın, üzerinde yarattığı ağır tesirin, onda emekli olma isteği yarattığını itiraf etti. Bugüne kadar birçok karakterin üstesinden muvaffakiyetle gelen Cate Blanchett “Rolün yansımaları hala benimle birlikte. Bunları sindirmek için vakte gereksinimim var” diye konuştu.
Cate Blanchett’e nazaran aslında bu uzaklaşma isteğinin tek nedeni Tar sinemasında canlandırdığı karakter de değil. Bakın bu bahiste neler söyledi konuk olduğu programda ” Açıkça söylemeliyim ki hayatımı değiştiren mükemmel direktörlerle çalıştığım için şanslıyım. Fakat bütün bunlar bir ortaya geldiğinde daima sizinle birlikte kalıyor.”Ardından da “Bir daha asla çalışmak istemiyorum” diyerek güldü.
MEMLEKET HASRETİ: Son dört yıldır ABD’de yaşayan Blanchett, memleketi olan Avustralya’yı özlediğini gizlemedi.
Görünüşe nazaran Blanchett’in bu türlü düşünmesine neden olan öbür bir detay daha var. Avustralyalı olan oyuncu, son dört yıldır ABD’de yaşıyor. Blanchett, bu yüzden çok derin bir sıla hasreti çektiğini gizlemedi. “O yüzden Avustralya’ya dönmek ve bahçede vakit geçirmek istiyorum” diye konuştu.
Birçok Avustralyalı üzere su kenarında yaşama konusunda tutkulu olduğunu anlatan Cate Blanchett “Suyun yakınında olmak istiyorum. Suyun içinde olmak istiyorum” dedi. Sonra da öbür bir hasretini lisana getirdi: “Sabırlı olmayı öğrenmek isterdim, sakin olmayı. Büyükannem kusursuz bir bahçıvandı. Annem de tıpkı onun üzere eşsiz bir bahçıvan ve o bizimle birlikte yaşıyor. Ve ben sahiden de annemle birlikte bahçede vakit geçirmek istiyorum.”
FİLMDE OYNADIĞI KARAKTER ELEŞTİRİLDİ: Blanchett’ın sinemadaki savlı rolüne tecrübeli bir orkestra şefinden ağır tenkit geldi.
Aslında Cate Blanchett’a artık mesleğinden emekli olmayı düşündüren Tar isimli sinemada canlandırdığı güçlü karakter. Senaristliğini ve direktörlüğünü Todd Field’ın üstlendiği sinemada Blanchett, bir Alman klasik müzik orkestrasında şef olma unvanını elde eden birinci bayan şefi yani Lydia Tar’ı canlandırıyor. Oyuncuya drama sineması en uygun bayan oyuncu kolunda Altın Küre mükafatı kazandıran Tar isimli sinema, kimi çevreler tarafından “kadın karşıtı” olarak eleştirildi. Blanchett’ın canlandırdığı Tarr karakterinin, narsistik kişilik bozukluğuna sahip olduğu ve etrafına zorbalık yaptığı ortaya çıktı.
ORKESTRA ŞEFİNDEN AĞIR TENKİT GELDİ: Blanchett’ın sinemada canlandırdığı Lydia Tar karakterine gerçek bir orkestra şefinden ağır tenkit geldi: Bu bayan zıddı bir sinema.
Blanchett, direktörlüğünü Todd Field’ın üstlendiği sinema hakkında BBC Radio 4’e verdiği röportajda sinema hakkında “çok kışkırtıcı” sözünü kullanmıştı. Bir orkestra şefi olan Marin Alsop da sinemanın “kadın düşmanı” olduğu tezini ortaya atmıştı. 66 yaşındaki Marin “The Australian isimli yayına verdiği demeçte ” Bir rolde bu türlü bir bayanı canlandırmak bana nazaran o kişiYi de bir istismarcı haline getirir. Bu durum benim için çok üzücü “diye konuşmuştu.
Blanchett da onun bu tenkidine karşılık olarak Alsop’un kendi fikrinde haklı olduğunu ve ona hürmet duyduğunu belirterek sinema hakkında “Bu güç hakkında bir imal ve güç cinsiyetsizdir” diye konuşmuştu. Blanchett, sinemanın esin kaynağı olarak Marin Alsop ya da bir diğer bayan şefi esin kaynağı olarak kullanmadığını kelamlarına ekledi. Bu ortada bu sinema ile Cate Blanchett’ın bu yıl en yeterli bayan oyuncu kısmında Oscar adayı olarak gösterilmesinin ve hatta bu mükafatı kazanmasının beklendiğini de hatırlatalım.
HERKES GERÇEK BİR KARAKTER SANDI
Tar sinemasının böylesine tartışma konusu olmasının nedeni de farklı aslında. Her ne kadar sinema, biyografik bir hikaye olarak tanıtılıyor olsa da aslında Lydia Tar gerçek bir kişi değil yani bir kurgusal karakter. Sinemayla ilgili olarak baş karıştıran detay da bu. Zira, Tar sinemasının tanıtımlarında kelam konusu kişinin bir Alman orkestrasında şef pozisyonuna ulaşan birinci bayan olduğu vurgulanıyor. Ancak aslında Lydia,yazar ve direktör Todd Field’ın hayal gücünün bir eseri. Sinema, eleştirmenlere nazaran, orkestra şefliği üzere erkek hâkim bir dünyada mesleğinde yükselen bir bayanın hikayesinin yanı sıra müzik dünyasında kapalı kapılar gerisinde yaşananları da o kadar etkileyici bir formda anlatıyor ki Lydia Tar karakteri gerçek üzere algılanıyor.
Gerçek bir orkestra şefi olan Marin Alsop’u bu kadar kızdıran da bu karakterin özellikleri. Yani sözün tam manasıyla bir tacizci olması. Zira sinemadaki Lydia Tar karakteri, genç bayanlara, mesleklerinde ilerlemelerine yardımcı olacağını ileri sürerek onları taciz ediyor. Üstelik dışarıdan bakıldığında harika bir aile yaşantısı var üzere görünse de aslında Lydie Tar kendi hemcinslerine ilgi duyuyor.
Cate Blanchett, 2014 yılında Blue Jasmine sinemasındaki rolüyle en yeterli bayan oyuncu kısmında Oscar kazandı. 2005 yılında da Aviator sinemasıyla en düzgün yardımcı bayan oyuncu Oscar’ını kazandı.
O BEŞ YIL EVVEL HAKİKATEN EMEKLİYE AYRILDI
Sinema dünyasında yıllarını harcadıkları mesleklerini bir kenara bırakan yani emekli olan az sayıda ünlü oyuncu var. Elbette bir periyoda damgasını vuran ünlülerin bir müddet sonra mecburî olarak bunu yapmalarından kelam etmiyoruz. Bazen bilhassa bayan yıldızların, evlenip çocuk sahibi olduktan sonra “aile evvel gelir” diyerek mesleklerini bir kenara atmasına çok kere şahit olduk. Bazen de tıpkı Cate Blanchett üzere artık öteki bir hayat istediğini söyleyip bunu nitekim yapan yani mesleğe veda edenler var. Bunun son örneklerinden birini de 2018 yılında Oscar ödüllü bir diğer oyuncu, Daniel Day Lewis sergilemişti.
1990 yılında My Left Foot (Sol Ayağım), 2008’de There Will Be Blood (Kan Dökülecek) ve 2017’de da Phantom Thread ile en güzel erkek oyuncu kolunda Oscar mükafatı kazanan Day Lewis, 5 yıl evvel; hiç beklenmedik bir anda emekli olduğunu duyurdu. Aslında Daniel Day Lewis bunu daha evvel de yapmış lakin mesleğine bir mühlet orta verdikten sonra bölüme geri dönmüştü. Lakin 2018 yılında aldığı emeklilik kararını gençekten uyguladı. O periyottan sonra kendine yeni bir hayat kurdu.
SON SİNEMASI PHANTOM THREAD OLDU: Daniel Day Lewis, başarılarla dolu mesleğine gösterişli bir nokta koydu.
Ünlü oyuncu, Phantom Thread isimli sinemanın çekimlerinden sonra bu kararı aldığını söylemişti. Day Lewis, bu bahis hakkında W mecmuasına verdiği röportajda “Filmi yapmadan evvel, oyunculuğu bırakacağımı hiç düşünmemiştim. Sinema çekimlerine başlamadan evvel Paul Thomas Anderson ile çok güldüğümü hatırlıyorum. Akabinde gülmeyi bıraktık zira ikimiz de apansız gelen bir hüzünle boğuşmaya başladık. Bu bizi şaşırttı. Ne yarattığımızın farkında değildik. Yaşaması sıkıntı bir şeydi. Ve hala da o denli hissettiriyor” kelamlarıyla bu kararı nasıl aldığını anlatmıştı.Ünlü oyuncu, rol aldığı Phantom Thread’in oyunculuğu bırakma nedeni olarak görülmesini istemediğini belirtip “Ancak bu yapmam gereken bir şeydi” diye konuşmuştu.