Trabzon’un Sürmene ilçesine bağlı Orta Mahalle’de Sürmene Belediyesi tarafından yıkılan ahşap mesken sakinleri meskende eşyaları olduğu halde yıkımın yapıldığını ve mağdur olduklarını tez ettiler. Ruhsatsız, yola taşma ve amcalarının ortak alanda mesken yapma şikayeti gerekçesiyle meskenin yıkıldığını tabir eden Sürmene Belediye Lideri Rahmi Üstün ise bir ay öncesinden hane sahiplerine konutu boşaltmaları gerektiğini ilettiklerini söyledi.
“GÖRME ENGELLİ AĞABEYİMİ DIŞARI ÇIKARTIP YIKTILAR”
Başlarından geçen olayı anlatan yıkılan hane sahiplerinden Kadri Ergül, “2015 yılında meskenimiz yandı. Kiraya çıktık. Ağabeyim görme engelli olduğu için Valilik tarafından Akçaabat ilçesinde kendisine TOKİ dairesi verildi. Tabi o konut ağabeyime verilen bir konut. Orada rahat edemiyorsun. Yol uzak. Sonuçta köyde çalışıyoruz. Pandemi devrinde buraya konut yapmaya karar verdik. Amca, hala herkesten onay aldık ve mesken yaptık. Muhakkak bir müddet sonra amcam davacı oldu. Bakanımız Süleyman Soylu konutumuz yandığı vakit belediye liderine konutumuzu tekrar yapmamız için yardım edilmesini söyledi. Belediye lideri kelam verdi. ‘Bu konut yıkılmayacak’ dedi. Ben bu türlü bir mesken yıkımı görmedim. Meskenin eşyası içinde. İki tane beyaz eşyayı dışarı çıkarıp tutanak tutmuşlar. Yıkıyorsan tamamını yık. Konutumuza gelen bir bildirim kağıdı yok. Bu konut yeri dede yeri herkesin payının olduğu bir yer. Sonuçta biz bu konutu yaparken herkese sorduk. Herkesin olurunu aldık. Çocuk oyuncağı bir iş değil yani. Kağıt üzerinde yapmıyorsun bu işi lakin sonuçta karşındaki insan halan, amcan. Kelam veriyor sana ondan sonra keyfine nazaran hareket ediyor. Amcam şikayetçi oldu. Zabıta geldi. Ahşap, demonte konut olduğunu söylediler. Üretimi basamağında cezasının dahi olmadığını söylediler. Yalnızca bir tutanak yazıp gittiler. Ondan sonra amcam iki ay sonra şikayetçi olmaya başladı. Konutu Sürmene Belediyesi’nin kepçesi yıktı. Tebligat elimize ulaşmadı. Yalnızca yıkım kararı geldi lakin mahkeme sürecini bekleyeceklerdi. Engelli ağabeyimi dışarı çıkartıp; çamaşır makinesi, dondurucu, termosifonu çıkartarak konutu yıkmışlar” dedi.
“HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ”
Ev yapılan yerin tapusunun olduğunu ancak yerin hisse edilmediğini söyleyen Kadri Ergül, “Burası 7 kardeşe ilişkin tapulu bir yer. Resmi olarak yerler bölünmedi lakin bizim de burada bir hakkımız olduğu için burada bir konut yaptık. Kardeşlerden müsaade alınarak yapılan bir konuttu. Lakin sonucu bu türlü oldu. Evvelden bize bu meskenin demonte olduğunu meskeni sökmemizi söyleyebilirlerdi. Bir çok materyalimiz enkazın altında kaldı. Saçma sapan bir yıkım. Hakkımızı arayacağız. Avukatla görüştüm. Bir meskenin büsbütün boşaltılmadan yıkılamayacağını söyledi bize avukat. Dalga geçer üzere yıkmaları benim zoruma gidiyor” diye konuştu.
“NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUM”
Yıkımın yapıldığı sırada bahçede fındık topladığını söyleyen Ayşe Ergül, “Evde görme engelli oğlum vardı. Öteki çocuklarımı telefonla aradım ulaşamadım. Bana tuvaletle banyoyu yıkacaklarını söylediler. Paldır küldür yıkıp gittiler. Eşyalarımız meskenin altında kaldı. Geceyi bu açık yerde geçirdik. Yağmur yağdı bütün eşyalarımız ıslandı. Ne yapacağımızı bilmiyorum” biçiminde konuştu.
BAŞKAN ÜSTÜN: “YASALARIN VERDİĞİ YETKİLERİ KULLANDIK”
Evin ruhsatsız olduğu için yıkıldığını belirten Sürmene Belediye Lideri Rahmi Üstün ise “Bir ay evvel yıkıma gittik. Bir ay konutu boşaltmak için bizden müsaade istediler. Bir ay sonra tekrar gittik konutu boşaltmamışlar. Jandarma, muhtar nezaretinde tutanak tutularak meskenin içi boşaltıldı. Daha sonra konutun araç yolu üzerine gelen kısmı yıkıldı. Bu vatandaşın kendi yanlışı. Ben kendisine 2,5 yıldır yalvarıyorum. Ortak tapulu alanın üzerine konutu yaptıkları için amcası şikayet ediyor. Bizde gidip mühürledik. Yapma dedik lakin bizi dinlemedi. Devam etti. Tekrar mühürledik. Savcılığa verdik. Akabinde meskenin yıkım kararı çıktı. Daha sonra biz meskeni yıkmadığımız için amcası bizi CİMER’e şikayet etti. Yetmedi gidip savcılığa şikayet etti. Savcılık hakkımızda soruşturma başlatacak diye 2,5 yıl işi oyaladık. Bir ay evvel yıkmaya gittik. Bir ay müsaade istedi. Lakin boşaltmadı. Savcılık bize ‘Evi neden yıkmadınız’ diye yazı yazı yazınca mecbur kaldık yıktık. Kanunların verdiği yetkileri kullandık. Vatandaşın eşyaları konutun içerisinden boşaltıldı. Vatandaş aslında yola tecavüz etmiş, paylı yere mesken yapmış, amcası ile hasımlığı var. Amcası bize daima şikayet ediyor. Ben onun için cezaevine mi girecektim yani. Kendilerine tebligat birçok sefer yapıldı. Biz orayı mahkemeye verdik. Mahkeme ona ceza kesti. Encümen kararıyla yıkım yapıldı” tabirlerini kullandı.