İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırklareli’de yaptığı konuşmada “8 – 9 vilayette 120’nin altında terörist kaldı. 29 Ekim 2023’te bu ülkede bir tek terörist kalmayacak” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırklareli’de temasları sırasında İstasyon Caddesi üzerinde düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Soylu, şunları söyledi:
* “Kırklareli, siz Murat Hüdavendigar’ın şehrisiniz, siz Kurtuluş Savaşı’nı kazananların torunlarıyla evlatlarısınız, siz bu ülke başı sıkıştığı vakit kadınıyla, erkeğiyle bu ülkenin namusu, özgürlüğü, hürriyeti için, ezan-ı Muhammedi’nin semalarımızda hür ve özgür formda duyulabilmesi ve ay yıldızlı bayrağın nazlı nazlı dalgalanabilmesi için her türlü fedakarlığı yapan bir ecdadın torunusunuz, bugün de her türlü fedakarlığı yapacak olanlarsınız.
* O yüzden ben İçişleri Bakanı olarak bir evlat olarak size tekmil vermek istiyorum, bir askerin kumandanına verdiği üzere Kırklareli’ne bir tekmil vermek istiyorum. Vereceğim tekmil şudur; Kırklarelili hemşerilerim; Allah’a hamdolsun, sayın cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkomutanlığında, liderliğinde yıllarca terör örgütünü fink attığı Tendürek Dağı tertemizdir.
* Yeniden tekmil veriyorum; Hatay’dan Mersin’den, Adıyaman’a, Kahramanmaraş’tan Gaziantep’e kadar Amanoslar Dağı vardır, yıllarca Suriye’den aktardıkları teröristlerle birlikte PYD ve PKK’nın oradaki en değerli melanet yuvalarından birisi olmuştur, tekmil veriyorum; Amanoslar tertemizdir. Tekrar size bir tekmil veriyorum; bu ülkede Tunceli’den, Kato Marinos’tan, Karadeniz’e kadar yıllarca Erenimizi katleden, Ferhat astsubayımızı katleden, Karadeniz’e yıllarca, ‘acaba bu PKK buraya nereden geldi?’ diye telaşa sevk eden Karadeniz’in tamamı tertemizdir.
* Muş Şenyayla tertemizdir, Erzurum tertemizdir, Bingöl tertemizdir ve yalnızca 8 – 9 vilayette 120’nin altında terörist kaldı. Bir evladınız olarak, her türlü riski alarak söylüyoruz, kimseden korkmadan ve çekinmeden söylüyoruz; Allah nasip edecek, Cumhuriyetin 100’üncü. yılında, cumhuriyetin birinci asrında, 29 Ekim 2023’te bu ülkede bir tek terörist kalmayacak.”
“OH OLSUN SAVUNMA SANAYİMİZİ YÜZDE 80’E ÇIKARDIK”
“Biz her birimiz, cumhuriyetin birinci asrının çocuklarıyız fakat birilerinden farkımız var” diyen Soylu, kelamlarına şöyle devam etti:
* “Allah müsaade verirse hem birinci asrı, hem de ikinci asrı göreceğiz. Çok zorluklar çekildi bu ülkede, çok badireler çekildi, çok kaygılar çekildi. Amerika ve Avrupa bize daima parmak salladı. Siz yapamazsınız, siz beceremezsiniz diye bizi daima küçümsediler.
* Bizi 2 bin – 2 bin 500 dolarlık bir ülke olmaya daima mahkum etmeye çalıştılar. Bu ülke vaktinde uçak üretmeye çalıştı müsaade etmediler, otomobil üretmeye çalıştı, müsaade etmediler, bu ülke kendi gücünü bulmaya çalıştı müsaade etmediler, baskı yaptılar.
* Ne vakit adım atsak ya darbelerle, ya ekonomik ataklarla geleceğe değil, yarına değil ayaklarımızın ucuna baktırmaya çalıştılar. 16-17 Eylül’de Adnan Menderes, Fatin Rüştü Kuvvetli ve Hasan Polatkan’ın idamının yıl dönümündeyiz.
* Bize şunu söylemek istediler o vakit, ‘savunma endüstrinizi yüzde 20’den yüzde 80’e çıkarırsanız sonunuz bu türlü olur’, oh olsun savunma sanayimizi yüzde 80’e çıkardık. Bugün kendi silahlı insansız hava aracımızı yapıyoruz, bugün kendi mühimmatlarımızı yapıyoruz, bugün atak helikopterlerimizi yapacağız, burada söylüyorum; Allah nasip edecek kendi uçağımızı da, inşallah TOGG otomobilimizi da yapacağız ve dünyaya meydan okuyacağız.”
“TERÖR DEVLETİ HALİNE GETİRECEKLERDİ”
Kırklareli’nin ülkenin batıya bakan yüzü olduğunu söyleyen Soylu, şunları belirtti:
* “Burası benim ülkemin ayçiçek kokulu tarlasıdır, burası memleketini seven ve her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olan insanların memleketidir. Son 2 -3 yılda Amerikan Senatosu PKK/PYD’ye 2-3 milyar dolar yardım yaptı, yani bir terör örgütüne yardım yaptı. Onlar şunu söylüyordu; ‘Eğer biz ayakta kalmasaydık, şayet bizi Suriye’ye, Irak’a, şayet etrafımızdaki coğrafyadaki istikrarsızlığa çevirmiş olsalardı, Hakurk’tan, yani Türkiye’nin Hakkari’sinin uç burnu var ya, onun çabucak ötesinden ta Hatay’ın ötesindeki Afrin’e kadar denizin olduğu alana kadar o bölgeyi bir terör devleti haline getireceklerdi. Bize ambargo koydular. Amerika, Almanya, Karadağ, dediler ki; ‘sizin insansız hava araçlarınıza kamera vermeyiz.’ Dediler ki; ‘sizin insansız hava araçlarınız mühimmat vermeyiz’.
* Fakat bir şeyi unuttular, Türk mühendislerini. Genç insanlarımızı, bu ülkenin evlatlarını unuttular. Sayın Cumhurbaşkanımız, bugünkü Ulusal Savunma Bakanımız, her birimiz beraberdik ve Zeytin Kısmı Harekatı başlamıştı ve PKK oradan Türkiye’ye daima havan atıyordu. Hatay’ı ve Gaziantep’i rahatsız ediyordu.
* Tayyip Erdoğan o gün başkomutan olarak ki o anı da hatırlıyorum, hayatım boyunca Ulusal Güvenlik Kurulu’ndaki o anı bir onur anı olarak nitelendireceğim, Allah’ım ne yaptığımız varsa, hepsinin helali o Ulusal Güvenlik Toplantısı’nda bir ülkenin başkomutanının ve Cumhurbaşkanının; ‘Ben ülkemin insanını PKK’nın havanının altında ezdirmem, bedeli ne olursa olsun Afrin’i alacağız ve gereğini yerine getireceğiz’ demesiyle karşı karşıya kaldığımız o toplantıdan sonra Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Mehmetçiklerimiz akabinde jandarmalarımız daima bir arada Afrin’e girdi.
* Silahlı insansız hava araçlarımızın 1 aylık mühimmatı kalmıştı. Şayet biz yüzde 20’lerden yüzde 80’lere savunma sanayimizi çıkartmasaydık, kendi yerli ve ulusal savunma endüstrimiz olmasaydı biz oradan boynu bükük gelebilirdik. Fakat Allah’a çok şükür bizim mühendislerimiz ürettiler ve ay yıldızlı bayrağımızın orada ulu bir halde bulunmasını temin ettiler.” DHA