Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, “…” yorumunu yaptı.
“Ulusalcı solun adayı Erdoğan mı?” başlıklı yazısında, “Önümüzde çok tarihi bir seçim var ve bugün iktidar eski mağduriyetler üzerinden yeni bir ‘kutuplaşma’ üretmeye çalışıyor. Doğrusu iktidarın bilhassa son beş yılda adeta bir itikat üzere bellediği siyaset etme biçimi dikkate alındığında, toplumdaki fay sınırlarını tetikleyecek telaffuzları dillendirmesi hiç de şaşırtan değil. Zira kimlik siyasetinin tabiatı, toplumun aşikâr kesitlerini şeytanlaştırmayı gerektirmektedir. Bunun için toplumun yarısını ihanetle, “illet-zillet” üzere kirli kavramlarla ötekileştirmekte iktidar açısından bir beis yoktur. O denli ki CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyaseti ve toplumu olağanlaştırma açısından çok değerli bir kıymete sahip olan “helalleşme” adımı bile iktidar için bir mana söz etmemektedir. Meğer “70 milyonu kucaklama” argümanıyla yola çıkan AK Parti açısından, CHP’nin bu türlü bir noktaya gelmiş olması çok kıymetli olmalıydı… Lakin ne yazık ki AK Parti’nin artık kendisine oy vermeyenleri kucaklamak üzere bir kederi yok.” tabirini kullandı.
Ocaktan şunları kaydetti:
“Ancak çabucak belirtmek gerekiyor ki birlikte yaşamanın önündeki mani yalnızca AK Parti değil. Maalesef bu ülkenin Ortodoks ve ulusalcı solcuları da, merdiven altı İslamcıları da demokratik kıymetlerden asla hazzetmiyorlar. Aslında, CHP’nin etrafında kaçak gecekondular kuran ulusalcı solcuların bütün tasası, Türkiye’nin olağanlaşması ve demokratikleşmesidir. Genleri despotik kodlara ayarlı olduğu için, Türk demokrasisinin geleceği açısından çok bedelli bir model oluşturan 6’lı masaya ateş etmeyi Atatürkçülük ismine bir vazife olarak görüyorlar. Bu yüzden de bir türlü 21. Yüzyıla gelemiyorlar. Bir bakıma “tek parti CHP”sine iman tazeliyorlar da diyebiliriz.
Son günlerde 6’lı masayla ilgili hem Cumhur İttifakı, hem de ulusalcı sol tarafından deverana sokulan “Dağılıyorlar, birbirine düştüler” gibisi telaffuzlar dikkate alındığında, muhalefetin işinin hiç de kolay olmadığı anlaşılacaktır. Çünkü 6’lı masa hem Cumhur İttifakı’nın tezviratlarına, hem de CHP’nin kıyısında köşesinde değişime ateş etmek üzere pusuya yatmış ulusalcı sola karşı gayret etmek zorundalar.”