Kahramanmaraş’ta yaralı olarak götürüldüğü hastanede ‘Kendimi bıçakladım’ dedikten sonra hayatını kaybeden Sevgi Gevşek‘i (27) öldürdüğü savıyla ağırlaştırılmış müebbet mahpusu istenen eşi Durdu Gevşek (28) ile hata kanıtlarını yok ettikleri öne sürülen babası ve arkadaşı yargılandıkları Kahramanmaraş 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde beraat etti. Gerekçeli kararda, sanıklara isnat edilen cürümleri ortaya koyan somut ve kesin kanıtlar olmadığı belirtilirken, mahkeme heyetinden bir üye ise karara katılmadığını belirterek, şerh düştü.
Olay, 17 Kasım 2021’de Sakarya Mahallesi’nde meydana geldi. Sokakta karnından yaralı bulunan 1 çocuk annesi Sevgi Gevşek ambulansla götürüldüğü hastanede olayın nasıl olduğunun sorulması üzerine ‘Kendimi bıçakladım’ dedi. Durumu ağır olan Gevşek, sevk edildiği Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde 23 Kasım’da hayatını kaybetti.
“Kendisini 3 sefer bıçaklaması hayatın olağan akışına aykırı”
Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında Sevgi Gevşek’in eşi Durdu Gevşek, gözaltına alındı. Sorgusunda eşinin mutfaktan aldığı bıçakla kendisini bıçakladığını öne süren Durdu Gevşek, 25 Kasım’da tutuklanarak cezaevine konuldu. Soruşturma sonunda, Durdu Gevşek hakkında eşini taammüden öldürme hatasından ağırlaştırılmış müebbet, babası İ.G. ile arkadaşı Ş.A.’nın da hata kanıtlarını yok etme hatasından 5’er yıla kadar mahpus talebiyle Kahramanmaraş 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İddianamede, Sevgi Gevşek’in bedeninde 3 bıçak darbesi tespit edildiği belirtilerek, “Yaralanmanın sayısı, niteliği ve hali birlikte değerlendirildiğinde; müteveffanın kendisini karın kısmından 3 kere kesici delici aletle yaralayarak intihar etmeye çalıştığı formundaki hareketin hayatın olağan akışına aykırıdır” denildi.
1 adet kesici delici alet yarası tespit edildi
Durdu Gevşek, birinci duruşmasında tahliye edilirken, kısa bir müddet sonra da İsimli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 12 sayfalık rapor mahkemeye gönderildi. 7 uzman tarafından hazırlanan raporda şöyle denildi:
“Kişiye ilişkin tıbbi evraklardan ve radyolojik tetkiklerden elde edilen bilgi ve bulgular birlikte değerlendirildiğinde; kişinin batın bölgesi sol üst kadranda 1 adet kesici delici alet yarası tespit edilmiş olup tek başına vefat meydana getirebilecek nitelikte olduğu, kelam konusu yaralanmayı kişinin kendisinin hem sağ el hem de sol elle yapabileceği üzere, birebir yaralanmanın bir diğeri tarafından hem sağ el hem de sol elle yapılabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.”
“Durdu ben ölüyorum’ diyerek dışarı çıktı”
Tahliye edilmesine rağmen öbür bir hatadan ötürü tutuklu olan Durdu Gevşek, karar duruşmasında son kere hakim karşısına çıktı. Gevşek, savunmasında eşini öldürmediğini belirtip suçlamaları reddetti. Telefonunda diğer bir bayandan gelen bildirisi eşi görünce ortalarında tartışma çıktığını belirten Durdu Gevşek, kendisini şöyle savundu:
“Sevgi mutfak çekmecesini açmış, orayı karıştırıyordu. Elinde bıçak vardı, kızım da yan tarafımdaydı, ağlıyordu. Kendisine ‘Bana acımıyorsan çocuğa acı’ dedim. Eşim bu sırada elindeki bıçağı kendisine salladı, sağ elle mi sol elle mi olduğunu hatırlamıyorum. Bıçağı 2-3 kere salladı, ben bıçağın takıldığını gördüm. Bıçak bedenine değdi, hangi atılımda yaralandığını hatırlamıyorum. ‘Durdu ölüyorum’ dedi, ben de bunun üzerine yardım çağırmak için telefonumu almaya odama gittim, telefonu aldım. ‘Durdu ben ölüyorum, beni kurtar’ diyerek kapıdan dışarı çıktı.”
“Aldığım eşyaları yıkamadım”
Olayda kullanılan bıçağı yıkadığı öne sürülen Durdu Gevşek’in babası İ.G. de suçlamaları kabul etmeyerek, “Yerde bulunan çatalları alıp yerlerine koydum. Yerde bıçak olup olmadığına dikkat etmedim. Polislerle birlikte konuta geldiğimizde polisler bıçağı poşete koyarken gördüm. Aldığım eşyaları yıkamadım, üzerlerinde kan olup olmadığına dikkat etmedim” diye konuştu.
Mahkemede, Sevgi Gevşek sokakta kanlar içinde yatarken yanına giden S.D. de şahit olarak dinlendi. Gevşek’in elinde kan görünce tülbentle yarasını sarmak istediğini ve ‘İntihar mı ettin gülüm’ diye sorduğunu belirten S.D., “Yaralı bayan bana ‘Yok abla, beni bıçakladılar. Yara kolumda değil karnımda, karnıma düzgünce bastır. Kızım sana emanet, ölmek istemiyorum. Allah belalarını versin, beni bu hale onlar getirdiler’ dedi. Kısa müddet sonra yaralı bayanı ambulansla götürdüler” dedi.
Bir öbür şahit A.D. de Sevgi Gevşek yerde yatarken yanına gittiğini belirterek, “Yaralı bayan ‘Ölmek istemiyorum, bir tane çocuğum var, ambulans çağırın’ dedi. Yaralı bayanın kendisini kimin yaraladığını söylediğini duymadım” tabirlerini kullandı.
“Bana, kendini bıçakladığını söyledi”
Olay, günü hastanede vazifeli olan polis memuru A.Ö., birinci müdahaleyi yapan hekim ile Sevgi Gevşek’in hastaneye götürüldüğü ambulanstaki sağlıkçılar A.B. ve İ.B. de şahit olarak dinlendi. Polis memuru A.Ö., “Hastanın yanına gittim, ne olduğunu sordum. Bana kendi kendisini bıçakladığını söyledi, bunu güç söyledi. Yanında kimse yoktu. Daha sonra karşı tarafta tekerlekli sandalyede oturan eşi ile görüştüm, ona durumu sordum, ‘Tartıştık’ diye söyledi” dedi. Ambulanstaki sağlıkçılar A.B. ve İ.B. de, “Ne olduğunu sorduğumuzda kendisini bıçakladığını söyledi” dedi.
“Hastada 1 yara vardı”
Doktor S.S. de Sevgi Gevşek’in hastaneye geldiğinde ağır yaralı olduğunu tabir ederek, “Yaralı bireye kimin yaptığını birkaç kere sordum, kendisinin yaptığını söyledi. Hastada 1 tane kesici delici alet yaralanması olduğunu hatırlıyorum” diye konuştu.
Somut ve kesin kanıt olmadığı için beraat ettiler
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Durdu Gevşek, babası İ.G. ile arkadaşı B.A.’nın beraatine karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında İsimli Tıp Kurumu’nun raporunda “Delici kesici aletin beden içerisinde önden geriye, soldan sağa ve aşağıdan üste tarafta yol izlediği, kelam konusu yaralanmayı kişinin kendisinin hem sağ el hem de sol elle yapabileceği üzere, tıpkı yaralanmanın bir oburu tarafından hem sağ el hem de sol elle yapılabileceği” yazdığı kaydedilerek şöyle denildi:
“Yargılama kademesinde Sevgi Gevşek’in annesi Gül Nihal’in beyanlarında, Sevgi Gevşek’in solak olduğunu beyan etmesi ve raporda yaranın ‘Soldan sağa gerçek’ olduğunun belirtilmesi karşısında aksiyonun Sevgi Gevşek tarafından da gerçekleşme kuşkusunun mahkememizce daha da kuvvetlendiği, Durdu Gevşek’in, Sevgi Gevşek’i bıçaklayıp bıçaklamadığı konusunda somut, her türlü kuşkudan uzak, kesin kanıtların bulunmadığı, bu nedenle sanık Durdu’nun beraat etmesi gerektiği, sanık Durdu’nun beraat etmesi nedeniyle hareketin taammüden öldürme olup olmadığının kuşkuda kaldığı, münasebetiyle öbür sanıklar İ.G. ve B.A.’nın da kuşkuda kalan bir aksiyon sonucunda kanıtları gizlediği, yok ettiği sonucuna varılamayacağı, onların hareketlerinin de kuşkulu bir vaziyette bulunduğu anlaşılmakla, tüm sanıkların farklı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.”
“İntihar etmek isteyen birinin ölmek istememesi mantık kurallarına ters”
Mahkeme heyetinden bir üye ise Durdu Gevşek’in eşi taammüden öldürmek, İ.G. ve B.A.’nın da hata kanıtlarını yok etmek hatalarından cezalandırılması gerektiğini belirterek karara şerh koydu. Üye, 4 sayfalık şerhin münasebetinde şu sözleri kullandı:
“Dinlenen şahitler S.D. ve A.D.’nin beyanlarına nazaran Sevgi’nin ölmek istemediğini ısrarla söylemesi, sanığın tezinin bilakis intihar etmek isteyen birinin ölmek istememesinin ve geride kalan çocuklarını düşünmesinin de mantık kurallarına ve hayatın olağan akışına zıt bir durum olduğu, intihar tezinin olması halinde suça bahis bıçağın neden temizlenmiş olduğunun sanıklar tarafından mantık kurallarına uygun bir biçimde açıklanmaması, maktulün yaralanıp kendisini can havliyle dışarı atmasından sonra birinci olarak dinlenen şahitlere bıçaklandığını söyledikten sonra sanığın isimli sicil kaydına nazaran sabıkalı olması ve hala öbür kabahatten cezaevinde olması nedeniyle maktulün sanık ve ailesi tarafından yönlendirilerek eşinin yine uzun müddet cezaevine girmemesi ve çocuklarının başında bulunabilmesi için hastanede kendi kendini bıçakladığına yönelik şahit beyanlarına prestij edilmeyerek sanık Durdu Gevşek’in üzerine atılı olan ‘Eşi taammüden öldürmek’ hatasından cezalandırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.” (DHA)