Kılıçdaroğlu, uzun bir mühlet açılan pankartı farketmeden konuşmasına devam etti. Açılan pankartın, misyonundan azledilen eski Yalova Belediye Lideri Vefa Salman’ın devam eden zimmet davasıyla ilgili olduğu öğrenilirken, kalabalık pankartı açanları protesto etti. Pankartı fark ettikten sonra da konuşmasına devam eden CHP başkanı, “Bay Kemal, her kuruşun hesabını verir. Hiç kimse unutmasın, geliyor gelmekte olan. Bu ülkede adalet, demokrasi istiyor musunuz? O vakit bize katılacaksınız. Bu ülkede hükümetin topladığı vergilerin hesabının millete verilmesini istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Bu ülkede hak, hukuk, adalet istiyor musunuz? Bize katılacaksınız. Birlikte yürüyeceğiz. Demokrasinin, özgürlüğün, hakkın, hukukun, adaletin ayak sesleri geliyor. Birileri korkuyor. Birileri panik içinde. Hiç fakat hiç sizi onlar üzmesin. Allah’ın müsaadesiyle, daima birlikte, daima birlikte uğraş edeceğiz. Haramilerin saltanatını yıkacağız. Bu ülkeye haramiler değil, demokratlar lazım. Bu ülkeyi soyanlar değil, alın terini katık olarak koyan siyasetçiler lazım” dedi.
‘DEMOKRASİYİ GETİRMEK İSTİYORUZ’
Türkiye’nin güç bir süreçten geçtiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Olay, bir parti olayı olmayı çoktan aşmış vaziyette. Olay bir Türkiye olayıdır. Beraberliğimiz, birlikteliğimiz, kucaklaşmamız, helalleşmemiz gerekiyor. Pırıl pırıl evlatlarımız, geleceklerini yurt dışında arıyorlarsa her birimizin sorumluluğu var demektir. Her birimiz evlatlarımıza karşı sorumluyuz. Ülkemize karşı sorumluyuz. Birlikte hareket etmek zorundayız. Bu ülkeye demokrasiyi getirmek, bu ülkeye fikir özgürlüğünü getirmek, bu ülkede işsizliği bitirmek, bu ülkede çalışanın, üretenin kazanabileceği, bir atmosferi yaratmak, hepimizin misyonudur. Biz 6 partinin genel lideri olarak bir ortaya geliyoruz, uzlaşıyoruz, helalleşiyoruz. Demokrasiyi getirmek istiyoruz. Her meskende huzurun, her meskende rahmetin olmasını istiyoruz. İstiyoruz ki esnaf, taksici, sürücü, endüstrici, çiftçi, herkes kazansın fakat bugün Türkiye’de saydığım, alın teri dökenlerin tamamı kaybediyor” tabirlerini kullandı.
’60 MİLYAR LİRAYI BİZ ÖDEYECEĞİZ’
Kur muhafazalı mevduat hesabı yatırımlarıyla ilgili tenkitlerde bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bir avuç kişi, tefecilere, bir avuç tefeciye daima birlikte, 85 milyon kişi adeta çalışıyoruz. Bugün kur muhafazalı mevduata 6 ayda ödediğimiz para 60 milyar 600 milyon Türk lirası. Bir daha tabir edeyim. Bir avuç bireye kur muhafazalı mevduat hasebiyle ödediğimiz faiz 60 milyar liranın üzerinde. 60 milyar lirayı kazananlar hiç vergi ödemeyecekler. Alın teri dökmeyecekler. Bir yerde çalışmayacaklar. Bir riske girmeyecekler. Söylediğim 60 milyar lirayı biz ödeyeceğiz. Bu ülkenin esnafı ödeyecek. Bu ülkenin çiftçisi ödeyecek. Lakin benim size kelamım söz. Bu ülkenin çiftçisi kazanacak, esnafı kazanacak. Kelamım söz, unutmayın. Bay Kemal’in kelamı söz.”
‘SANTRAL BİZE İLİŞKİN DEĞİL’
Akkuyu Nükleer Santral’in imaliyle ilgili de değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, “Akkuyu’da nükleer santral yapılıyor. Yeri bize ilişkin. Lakin santral bize ilişkin değil. Limanlar, vergiler bize ilişkin lakin biz kullanamıyoruz. Dünyanın en kıymetli elektriğini alacağız. 7 milyar dolar ödemeleri gereken vergiyi, 7 milyar doları dahi ödemeyecekler. Onları stratejik bölge ilan ettiler. Artık soruyorum. Akkuyu Nükleer Santrali’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ne yararı var. Alıcısı biziz, alın teri döken biziz, kazanan onlar oluyor. Bu ülkede kim çalışıyorsa, kim üretiyorsa, onların kazanması lazım. Onların kaybettiği, yalnızca tefecilerin kazandığı nizamı, daima bir arada değiştireceğiz. Bu nizamı değiştireceğiz. En büyük garantim sizlersiniz. Birlikte çaba edeceğiz” tabirlerini kullandı.