Konya’da 19 Haziran’da Merve Küçüktekin‘in meskenine gelen 1,5 yıl evvel ayrıldığı eski nişanlısı kontratlı er Sabit Türk, “Su sayacına bakacağız abla” diyerek kapıyı açtırdı. Türk, pet şişe içindeki yanıcı kimyasal maddeyi Küçüktekin’e fırlattı.
Yüzünde ve bedeninde yanıklar oluşan Küçüktekin, Konya Kent Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Olay sonrası arabasıyla kaçan Türk, İzmir’deki birliğine dönerken, Ilgın ilçesinde polis gruplarınca yakalanarak gözaltına alındı. Türk, emniyetteki süreçlerinin akabinde sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe ‘kasten yaralama’ kabahatinden tutuklandı.
İddianame hazırlandı
Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı.
İddianamede Sabit Türk ve Merve Küçüktekin’in 3 yıl evvel internette oyun ortamında tanıştığı, bir mühlet nişanlılık süreci geçirdikleri, anlaşamama nedeniyle ayrıldıkları, şüphelinin bu durumu hazmedemediği içinde daima Küçüktekin’i rahatsız ettiği belirtildi. Olayın nasıl gerçekleştirildiğinin de anlatıldığı iddianamede Küçüktekin’in yüzü, boyun bölgesi ve kollarında; cilt ve cilt altında ikinci derece yanık oluştuğuna ve bunun kolay tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek, hayati tehlike meydana getirecek formda olduğuna yer verildi.
Demir kapıya da ziyan vermiş
Dökülen sıvı unsur nedeniyle Küçüktekin’in meskeninin demir kapısının boya kalıntısı üzerinde erime, kalkma ve deforme olduğunun saptandığı belirtildi. İddianamede, Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda yapılan incelemede dökülen sıvı kimyasal hususta kuvvetli asit olduğu ve kuvvetli asitlerin de genelde tahriş edici ve aşındırıcı özelliğe sahip olduğu anlatıldı.
Sabit Türk’ün, 2 yıldır Küçüktekin’i rahatsız ettiği olaydan 4 gün evvel tehdit bildirileri attığına, 1 gün evvel de Küçüktekin’in iş yerine gittiğine ve keşif yaptığının kamera kaydıyla tespit edildiğine yer verildi.
Ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi
İddianamede kabahat ‘kasten yaralama’ olarak değil ‘canavarca hisle ve tasarlayarak taammüden öldürmeye teşebbüs’ olarak değerlendirildi. Bir kişinin meskenin demir kapısına kadar hasar verecek derecede olan kimyasal maddeyi yanında taşımasının, hayatın olağan akışına karşıt olduğu, şüphelinin aracını temizlemek için yanında bulundurduğu tarafındaki beyanın da dengeli olmadığı belirtildi. Sabit Türk’ün, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasıyla yargılanması istenilen iddianame, Konya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
‘Umarız ki mahkeme sürecinde de tıpkı sonucu elde edebiliriz’
Merve Küçüktekin’in avukatı Aycan Ceylan, müvekkilinin tedavisinin hala devam ettiğini, bedeninin büyük kısmında yanık izleri kaldığını, yaşadığı travmayı atlatmaya ve hayata tutunmaya çalıştığını belirtti.
Ceylan, kabahatin ‘canavarca hisle ve tasarlayarak taammüden öldürmeye teşebbüs’ olarak değerlendirmesinin, Merve’nin en azından içini rahatlattığını lisana getirerek ”İstenen ceza, Türkiye tarihinde neredeyse birinci diyebiliriz zira bu cins kimyasal unsurla hücum olaylarında genelde ‘kasten yaralama’ kabahati işlemiş olarak bedellendiriliyor. Cumhuriyet savcısı ise tahkikat kapsamında elde ettiği kanıtlarla birlikte bunun ‘öldürmeye teşebbüs’ olduğu kanaatine varmış ve ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmasını talep etmiş. Bu iddianame birazcık bizim içimize su serpti, rahatlattı. Gerçek manada yargının böylesi bir olayın üzerine bu kadar önemli bir halde evirilmiş olması, bizi bir nebze rahatlattı, diyebiliriz. Umarız ki mahkeme sürecinde de birebir sonucu elde edebiliriz ve bu biçimde emsal bir karara imza atabiliriz” diye konuştu.