Kıyafetler üzerinden bayanların gaye alınmasını eleştiren eski Diyanet İşleri Lideri Mehmet Görmez, “Örtünme ideolojisi dini değil, töreseldir. Sorunları dönüp dolaşıp bayan üzerinden tartışmak din yorgunluğuna neden oluyor” dedi. Görmez, “Sınırlara riayet edildiği surece muhakkak bir form dayatmak, rahmeti ihlal etmektir” diye reaksiyon gösterdi.
Diyanet İşleri Lider Yardımcısı Burhan İşliyen’in, “Salona bir giriyorum, hanım kardeşlerimiz bana kızmasınlar, güya giyecek elbise yok, perişan. Niçin böylesiniz? Allah, mescide girerken örtün, düğün salonuna girerken açıl diye bir buyruk mi verdi?” kelamları reaksiyon çekmişti.
TIKLAYIN – Diyanet İşleri Lider Yardımcısı İşliyen, “Sanki giyecek elbise yok” diyerek bayanları gaye aldı, erkeklere davet yaptı: Bir Müslümanca duruş gerekli
Halihazırda İslam Fikir Enstitüsü Lideri olan Görmez, enstitünün internet sitesinde “İslam’da örtünmenin ideolojisi ve tekrar temellendirilmesi” başlığıyla bir görüntü yayınladı. Cumhuriyet’te yer alan habere nazaran, Görmez, “Müslümanların örtünmenin ideolojisini düzgün izah edemediğini ve bu mevzuda tutarsız davrandığını, örtünmenin sadece bayana özel bir buyruk üzere sunulduğunu, erkeklerin örtünme konusunda dine baskın çıkan töresel bakışları bulunduğunu” söyleyerek, “Biz hocaların, İslam’ın bütün sıkıntılarını dönüp dolaşıp bayan üzerinden tartışmalarının, Allah’ın bayan kulları nezdinde bir din yorgunluğuna neden olduğunun farkındayım” sözlerini kullandı.
Örtünmenin insanın fıtratında olduğunu kaydederek, Adem ve Havva’nın mahrem yerlerini kapatmasına işaret eden Görmez, örtünmenin, örtülmesi gereken yerler ve fitne kavramları üzerine inşa edilmesi nedeniyle törelere davetiye çıkardığını belirtti. Görmez, “Erkeği kayıran, erkeğin tesettür konusundaki tutarsızlıklarını legalleştiren, erkek zaviyesinden bir örtünme ideolojisi dinî değil, töreseldir. İslam’da örtünme müşterektir. Hayayı ve iffeti korumak, yalnızca bayanın değil, insanlığın ortak görevidir” diye konuştu.
Görmez, “Mühim olan yaratıcının belirlediği sonlara riayet etmektir. Emredilen, muhakkak bir form ve suret değildir. Kıyafetlerin örflere, kültürlere, geleneklere, iklim koşullarına nazaran değişkenliği bir dinin bir rahmetidir. Hudutlara riayet edildiği surece muhakkak bir biçim dayatmak, rahmeti ihlal etmektir” dedi.