Selahattin Demirtaş, Medyascope‘un sorularını yanıtladı. Demirtaş, HDP’ye yönelik kapatma davasından ortak aday tartışmalarına, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’na verilen cezadan Kürt seçmenin seçimdeki tavrının nasıl olacağına kadar pek çok hususta açıklamalarda bulundu.
Demirtaş, “Muhalefet, HDP ile prensipler çerçevesinde ortaklaşarak bir ortak cumhurbaşkanı adayında uzlaşacak mı” sorusuna şu cevabı verdi:
“Bu, HDP’den çok öteki muhalefetin tavrına bağlıdır artık. Partimiz HDP, kendi ilkesel duruşunu tekraren en net, en makul çerçevede ortaya koydu. Şayet ortak adayda uzlaşma olmazsa âlâ olmaz fakat herkes bilmeli ki bunun sorumlusu da HDP olmaz. Zira HDP ortak adayda uzlaşmak için bundan fazlasını yapamaz. Bana kalırsa artık adım atma sırası Altılı Masa’dadır. HDP ile açık, şeffaf müzakere yürütmeleri birçok sorunun aşılmasını sağlayacaktır. Eş genel liderlerimiz, buna hazır olduklarını onlarca sefer ilan ettiler ve Altılı Masa’ya davet yaptılar. Bu samimi davetlerin Altılı Masa’da karşılık bulup bulmayacağını daima bir arada göreceğiz.”
“İmamoğlu artık bir siyasi figür, bu tıp realiteler mahkeme kararlarıyla değiştirilemez”
Demirtaş, İmamoğlu’na, YSK üyelerine hakaret ettiği suçlamasıyla verilen mahpus cezasını hakkındaki, “Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza, kendisini seçenek olmaktan çıkardı mı” soruyu da şöyle yanıtladı:
“Yasal açıdan resmen mutlaklaşmış karar olmadan kimse siyasi yasaklı olmaz. Münasebetiyle hukuksal pencereden bakıldığında Sayın İmamoğlu hala siyasetin resmi aktörüdür ve belediye lideridir. Lakin siyasi kıymetlendirme açısından bakıldığında, kendisinin bir seçenek olup olmadığına Altılı Masa karar verecek. Bu bahiste bizim müdahil olmamız siyaseten gerçek olmaz.
Fakat sonuç prestijiyle Sayın İmamoğlu, artık bir siyasi figürdür. Bu çeşit realiteler mahkeme kararlarıyla değiştirilemez. Kendisinin siyasi serüveninin nasıl olacağını ise vakit gösterecektir. Biz, parti olarak da ferdî olarak da tüm hukuksuzluklara, adaletsizliklere karşı net bir demokratik tavır sahibi olduğumuz için kendisi şahsında İstanbul’un iradesine yapılan hukuk dışı akının karşısında olduk, olmaya devam ederiz.”