Van’da, Eylül 2020 yılında, Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atılmasını kamuoyuna duyuran gazeteciler Medet Bağcı, Elif Çetiner, İsmail Gökhan’ın gözaltına alınmasıyla ilgili haber yapan Mezopotamya Ajansı Yazı İşleri Müdürü Ferhat Çelik ve Jiyan Haber İmtiyaz Sahibi İdris Yayla hakkında “Terörle Uğraşta Vazife Almış Bireyleri Maksat Göstermek” suçlaması ile dava açıldı.
Metin Yoksu’nun Artı Gerçek‘te yayımlanan haberine nazaran; üç sayfalık iddianamenin giriş paragrafında açıklamalar yazılırken geriye kalan iki sayfanın tamamında soruşturmaya mevzu olan haberin ve haberin yayınlandığı çeşitli internet haber sitelerinin linkleri yer aldı.
“Terörle gayrette vazife yapan kişiler…”
İddianamede “Ülkemizde uzun müddetten beridir uğraş halinde bulunduğumuz terör örgütleri, bugün de yeniden ulusal güvenliğimiz karşısındaki en büyük tehlike haline gelmiştir” denilen iddianamede, “basın yayın organları aracılığıyla, terörle uğraşta misyon almış kamu vazifelileri ile kendilerine karşı terör örgütleri tarafından kabahat işleneceği formunda yayın yapılan şahısların isim ve kimlik bilgilerinin açıklanması cürüm sayılmıştır” tabirleri dikkat çekti.
İddianamenin devamında haberde geçen savcı İ.K’nın isminin geçmesi gaye gösterme olarak değerlendirilirken, amaç göstermenin nasıl olduğu konusunda bilgi verilmedi. Mezopotamya Ajansı’nın haberinde savcının isminin yazılması “Haber ilişkisinde müştekinin ismini birçok kere kullanarak alenen gaye haline getirdiği” savı ile cürüm kapsamında sayıldı. Savcılık Mezopotamya Ajansı’nın haberini kaynak göstererek yayımlayan Jiyan Haher İmtiyaz Sahibi İdris Yayla için de birebir suçlamaları yöneltti.
Gazetecilere yöneltilen bu suçlama, iddianamede şu sözlerle yer aldı:
“Haber irtibatlarında müştekinin isminin alenen birden fazla haber sitesinden yayınlandığının açık kaynak araştırma tutanaklarından görüldüğü, şüphelilerin bu aksiyonları ile terörle uğraş de misyon alan müştekiyi müzahir kesim karşısında gaye haline getirdikleri anlaşılmıştır. Halbuki terörle çaba ederken ülkemizin bütünlüğünün korunmasında gerekli propagandaların yapılmasında basın yayın kuruluşlarına değerli vazifeler düşmekte; kamu güvenliği, kamu faydası unsurlarını her vakit gözetmeleri ve bilhassa kamu nizamının bozulmasına neden olan ve terör örgütlerinin ömür kaynağı olan şiddeti, şiddet prosedürlerine başvurmayı özendirecek, halkı korkutup yıldıracak, infial yaratacak yayınlardan kaçınmaları gerekmektedir. Basın yayın organlarının ve çalışanlarının üzerlerine aldıkları sorumluluğu yüksek bir şuurla yerine getirmeleri ve toplumun gelişme ve yönlendirilmesinde olumlu katkı sağlamaları gerekmekte iken şüpheliler yükümlü oldukları ihtimamı göstermeyerek yasak hareketin işlenmesine mahzur olmamışlar, şuurlu bir halde kelam konusu haber ilişkilerini yaparak ve yayarak müştekinin teşhir olmasına sebep olmuşlardır”
İddianameyi kabul eden Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi 22 Kasım 2022 tarihine birinci duruşmaya gün verirken soruşturmada yer alan gazeteciler Medet Bağcı, Elif Çetiner, İsmail Gökhan Bayram hakkında ise “Terörle Gayrette Vazife Almış Bireyleri Maksat Göstermek” kabahatinden kovuşturmaya yer olmadığına” dair ek karar verdi.
Van’da Turgut ve Şiban’ın helikopterden atılmasının akabinde olayı haberleştiren gazeteciler gözaltına alınmış akabinde ise tutuklanmıştı. Gazeteciler gözaltında iken Mezopotamya Ajansı tarafından, “Gazetecilere gözaltı talimatı tıpkı yerden” başlıklı habere açılan soruşturma davaya dönüştü.