Avrupa Merkez Bankası (AMB) eylül toplantısının akabinde ekim toplantısında da 75 baz puanlık faiz artışı yaptı. Ana refinansman oranı yüzde 2, marjinal borç verme imkanı yüzde 2,25 ve mevduat faizi yüzde 1,50 düzeyine yükseldi. Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin beklentisi de bu istikametteydi.
Banka fiyat baskılarının son aylarda yayıldığını, enflasyonun uzun bir müddet daha maksadın üzerinde seyredeceğini belirtti ve faizleri daha da artırmayı öngördüğünü açıkladı. Faiz kararlarının toplantı bazında alınacağı vurgulandı.
Banka finansal şartları daha da sıkılaştırmak için maksatlı uzun vadeli refinansman operasyonları (TLTRO) kurallarının güncellendiğini, TLTRO faizlerinin 23 Kasım’dan itfa tarihine kadar ortalama siyaset faizi olacağını duyurdu.
Euro bölgesinde enflasyon geçen ay yüzde 10 ile AMB’nin yüzde 2’lik gayesinin hayli üzerinde gerçekleşmişti. AMB yüksek enflasyon nedeniyle son 3 toplantısında faiz artışı yaptı.
Lagarde: Enflasyonu düşürmek için faiz artışlarına devam edeceğiz
AMB Lideri Christine Lagarde, yüksek seyreden enflasyonu aşağı çekmek için önümüzdeki toplantılarda faiz artışlarına devam edeceklerini lisana getirdi. Lagarde, besin ve güç fiyatlarındaki artışın tesirlerine dikkat çekti ve bu iki alanda fiyat artışlarının devam etmesi durumunda orta vadede enflasyonun yüksek seyredebileceğini belirtti.
“Enflasyonun yüzde 2 orta vadeli maksadımıza vaktinde geri dönmesini sağlamak için faiz oranlarını daha da artırmayı umuyoruz” diyen Lagarde, gelecekteki faiz oranı kararlarının bilgilere bağlı olmaya devam edeceğini ve toplantı bazlı bir yaklaşım izleyeceklerini aktardı.
Lagarde, enflasyonun hala çok yüksek ve uzun bir mühlet ECB’nin amacının üzerinde kalacağını vurgularken yüksek enflasyonun ana kaynaklarının güç ve besin fiyatları, arz darboğazları ve COVID-19 sonrası talepteki toparlanma olduğunu belirtti.
Euro bölgesindeki ekonomik faaliyetlerin yılın üçüncü çeyreğinde yavaşladığını ve son çeyrekte ve gelecek yılın başında daha fazla zayıflamasını beklediklerini belirten Lagarde, “Yüksek enflasyon, insanların gerçek gelirlerini azaltarak ve şirketlerin maliyetlerini artırarak, harcamaları ve üretimi azaltmaya devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Tedarik darboğazlarının hafiflediğini belirterek genel fiyat baskısının her geçen gün daha fazla kesimde kendini hissettirdiğini hatırlatan Lagarde, kısa vadede Rusya-Ukrayna savaşının iktisat üzerinde değerli bir risk olduğun altını çizdi. Lagarde, tüketici inancının berbatlaşmasını, güç ve besin fiyatlarının yüksek düzeylerde kalmasını ön plana alarak bu faktörlerin enflasyonu daha da üst itmedeki riskler olarak tanımladı. Lagarde, euro bölgesindeki şirketlere verilen kredilerin “istikrarlı” kalmaya devam ettiğini lakin kredi talebinin düştüğünü belirtti.
ECB’nin bilançosunda muhtemel bir azalma sorusuna Lagarde, aralık ayındaki ECB İdare Kurulu toplantısında bu mevzuda “temel ilkeler” tartışılacağını ve karar verileceğini söyledi.
Lagarde, ECB’nin yeni enflasyon ve ekonomik varsayımlarını aralık ayındaki toplantıda yayınlayacağını belirterek, “Projeksiyonlardaki aşağı istikametli senaryo varsayımlarının birden fazla gerçekleşmedi” dedi.
Başta İtalya Başbakanı Giorgia Meloni üzere olmak üzere Avrupalı başkanların enflasyonu frenlemek için acil faiz artışlarının şirketlere ve hane halkına ziyan verdiği değerlendirmelerine karşı Lagarde, “ECB’nin enflasyonla gayret etmesi gerekiyor” biçiminde yanıt verdi.
Lagarde, “Görevimizi yapmalıyız, merkez bankasının fiyat istikrarı için bir yetkisi var ve bunu tüm araçları kullanarak yapmalı. Açıkçası bu, resesyon riskini ihmal ettiğimiz manasına gelmiyor” yorumunu yaptı.