Taksim’deki patlamanın akabinde birinci açıklamayı yapan Süleyman Soylu “mesajı aldık” dedi. Kamuoyunda akının akabinde iletinin kimin tarafından verildiği ve kime yönelik olduğuna yönelik çok sayıda tahlil, kıymetlendirme gündeme geldi.
T24 muharriri Tolga Şardan, kulislerden aldığı bilgilere dayanarak bir iddiayı lisana getirdi. “Türkiye’nin son periyotta, Rusya ile anlaşarak Suriye konusunda izlediği yeni siyasetler gereği bölgedeki cihatçı kümeler üzerindeki tesirini geri çektiğini” belirten Şardan, haber kaynağının “Cihatçı kümeler bu geri çekilmeyi kabullenmeyip Türkiye’yi yine sürecin içine çekmek isteyebilir. Burada etnik kimliği farklı olan bir hücrenin görevlendirilmesi mümkün. Kamuoyuna yansıdığı üzere hakikaten PKK’nın eğitiminden geçmiş olabilir. Lakin bir nokta daha var. Terör örgütleri böylesi aksiyonların akabinde kamuoyu havasını yoklar. Bu havaya nazaran aksiyonun sahiplenilmesinde hal belirlenir. Örgüt idaresi içinden taarruzun üstlenilmesine ‘hayır’ denilmesi halinde örgüt sessiz kalır. Lakin son harekette PKK’ya dayanan açıklamalarda aksiyon kesin lisanla kabullenilmedi. Bu detaya dikkat etmek gerekir” dediğini aktardı.
Tolga Şardan, zanlının yakalanmasına ait de şu bilgileri aktardı: “Bu ortada olayla ilgili; ‘eylemci bayana yönelik istihbarat takibi bulunduğu’ bilgisine ulaştım. Olayın baş faillerinden Ahlam Albashır’in daha evvel takipte olduğu lakin bir mühlet evvel takipten kaybedildiği argümanı var. Zanlının olaydan kısa müddet sonra yakalanması bu iddiayı güçlendiren bir durum. Her ne kadar istihbarat ünitelerinin elinde yapay zekâ eseri özel yazılımlar bulunsa da zanlının Taksim’den çok kısa müddet içinde Küçükçekmece’ye kadar gitmesine karşın yer tespiti yapılarak kısa müddette gözaltına alınmasını unutmamak gerek.” (HABER MERKEZİ)