Öte yandan, Irak’ın kuzeyindeki Rudaw, akın mahallinde çekilmiş birtakım imgeler yayımladı. İmajlarda rastgele etrafa yayılmış sandalyeler, oyuncaklar, bebek arabası, hatta masa üzerinde, içinde yenmiş meyve çekirdeklerinin olduğu tabaklar ve akında hayatlarını yitirenlere ilişkin olduğu söylenen eşyalar var, lakin kınamalara bahis olan obüs saldırısını doğrulayan bir delil şimdilik yok.
Konuya ait görüşlerini aktaran güvenlik uzmanlarına nazaran, geliş açısı ve yer yoğunluğu bakımından değişkenlik göstermekle birlikte, 155 mm. obüs mermisinin, isabet ettiği yerde hatırı sayılır genişlik ve derinlikte bir krater oluşturması gerekiyor. İmgelerde bu çeşitten bir detaya rastlanmıyor.
AKP iktidarı, geçen 15 yıla yakın müddette, “Yeni Osmanlıcılık” kanısı çerçevesinde sergilediği irredantist ve maceracı yaklaşımla, Türkiye’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki tesirini artırmak için büyük bir güç sarf etti. “Yeni Osmanlı” kimliğinin inşası yolunda milyarlarca dolar harcandı; bu uğurda kamu kaynakları eritildi. “Ümmet kardeşliği” fikriyle, geri kalmış İslam ülkelerinden kaçan milyonlarca göçmen Türkiye’ye buyur edildi. Lakin 20 Temmuz’da Zaho’da düzenlenen atak sonrası Ortadoğu’dan Türkiye’ye yönelen “nefret dalgası”, Türkiye’nin bölge siyasetinin sağlamlık bir yana dursun, elle tutulur bir temele sahip olmadığını gözler önüne serdi.