Yüksek enflasyon konut piyasasını da etkiledi, son bir yılda Merkez Bankası bilgilerin nazaran konut fiyatları yüzde 176 oranında arttı. İnşaat maliyetlerindeki artış ise Ağustos ayında yüzde 120 seviyesine çıktı. Dünya gazetesi müellifi Alaattin Aktaş’a nazaran konut fiyatlarını arttıran üç etken var; üretim azlığı, talep fazlalığı ya da üretim maliyetinin artması… Türkiye’den vatandaşlık hakkı almak için konut alan yabancıların da talebi artırdığına değinen Aktaş, son devirde konut alımlarının azaldığını belirtti. Toplumsal konut projelerinin yarattığı ruhsal tesire dikkat çeken Aktaş, gelecek periyoda ait öngörülerini aktardığı yazısında birikim yapanlar için konut almanın en yararlı seçenek olabileceğini belirtti.
“Para köşeye sıkışıyor! Gidilebilecek pek adres kalmıyor” diye yazan Alaattin Aktaş finansal yatırımları değerlendirdiği yazısında şu görüşlere yer verdi: “Finansal yatırım araçlarının gerçek olarak bir getirisinin kalmadığı ortada. Pay senedi dışında gerçek yarar sağlayan bir araç neredeyse yok.
Türk halkının en çok istek ettiği dövizde de uzun müddettir yatay bir gidiş var. İktidarın seçime kadar en çok gözeteceği gösterge de kur. Dövizin artması hiç mi hiç istenmiyor. Kur artışı tüm dengelerin bozulması ve baz tesiriyle düşüş eğilimine girecek enflasyonun yine artması demek.
Dolayısıyla kur artmayacak üzere göründüğü için döviz tutma eğilimi önümüzdeki devirde bir ölçü sekteye uğrayabilir.
Mevduat deseniz, artırılmış faiz oranları bile enflasyonun çok çok altında.
Kur muhafazalı mevduattaki artış da adeta durdu ve yakında bu hesaplarda çözülme başlarsa şaşmamak gerek.
Para köşeye sıkışıyor! Gidilebilecek pek adres kalmıyor.” (HABER MERKEZİ)