Şanlıurfa’da kanaat başkanları ve iş beşerlerine seslenen DÜZGÜN Parti önderi Akşener, “Köy çocuklarının imtihan kazanmasının mümkün olmadığı bir Türkiye bugün varsa, bunları değiştirmek, bu ülkeye benim borcumdur” sözlerini kullandı. Öte yandan Akşener, salondaki kalabalıktan da helallik istedi.
İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, Şanlıurfa’da bir otelde düzenlenen kanaat liderleri ve iş insanları toplantısına katıldı.
Yaklaşık 500 kişinin yer aldığı toplantıda iştirakçilere seslenen Akşener, konuşması akabinde DÜZGÜN Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, YETERLİ Parti Mali İşler Lideri Ümit Dikbayır, YETERLİ Parti Ortadoğu Siyasetleri Lideri Salim Ensarioğlu, DÜZGÜN Parti Kalkınma Siyasetleri Lideri Ümit Özlale ve UYGUN Parti Şanlıurfa Vilayet Lideri Mehmet Fedai Çakmaklı ile birlikte yaşanan sıkıntıları dinledi.
“HAKKINIZI HELAL EDİN”
Akşener, “Böyle bir vakitte bu salonun şereflendirilmesi çok kolay bir sıkıntı değil. Onun için her birinizden helallik istemem lazım. Hakkınızı helal edin bu çok büyük bir vebal” diyerek konuşmasına başladı.
2,5 yıldır esnaf gezdiğini belirten Akşener, “Bunun bir bildirisi var. Evvel benimle dalga geçildi. Lakin artık herkes tekrarlıyor. Sürdürülebilir bir iş yaptığınız vakit kesinlikle oraya dikkat çekersiniz…Bugün esnaf gezmek bir ayrıcalık haline geldi bu ülkede” dedi.
“İKTİDAR BU MEVZUDA İZAHTA BULUNMAK ZORUNDA KALDI”
“Genel başkanlıkta yeniyim. Öğrenen bir insanım” diyen Akşener, “Urfa’ya geldim DEDAŞ’ın neredeyse büyük bir zulüm yaptığını öğrendik. Şanlıurfa’dan bir arkadaşımız geldi anlattı kürsüde. Ben de orada ağzımdan ‘DEAŞ’ diye çıkarmışım. Neredeyse mahkemelik olduk. Şuur altıma o denli işlemiş düşünün. Elektrik dağıtım şirketleri diye bir kavramın varlığını sizden öğrendik. En azından iktidar bu mevzuda izahta bulunmak zorunda kaldı. Hizmet üzerinden rekabetin ne manaya geldiğini anlatmak istiyorum” biçiminde konuştu.
“BU ÜLKE YORGUN, BU MİLLET YORGUN…”
“Ben bu ülkeden aldım” sözlerini kullanan Akşener, ülkenin geldiği hali şöyle özetledi:
*Bu ülke yorgun. Bu millet yorgun. Bu millet huzur istiyor. Bu millet artık yan yana yürümek istiyor. Bu beşerler liyakatli takımlar tarafından yönetilmek istiyor. Bu beşerler yandaş kayırmanın bitmesini istiyor.
*Bu beşerler 92 puan alıp atanamamış çocuğunun yerine 58 puanla atanmış gençlerin varlığını duymak istemiyor. Konut genci denen bir kavram var, onların olmasını istemiyor. Haksızlıkların, hukuksuzlukların giderilmesini, adaletin tesis edilmesini istiyor.
*Herkesin birbirinin ayağına masa altında tekme attığı, bu tekmeler sonucunda oluşan acıların ortadan kalkmasını istiyor. Bunun manası, makulde buluşmaktır.
“BUNLARI DEĞİŞTİRMEK BU ÜLKEYE BORCUMDUR”
*Ben bu ülkede devlet okullarında okumuş, üniversitede hoca olup çocuklarınızı okutmuş, sizlerin oylarıyla milletvekili seçilmiş, sizlerin teveccühüyle birinci bayan İçişleri Bakanlığı makamına atanmış, vergileriyle başlayan okuma süreci sonucunda gelinen noktada bir partinin genel lideri olarak size hitap edebilen bir köylü kızı olarak, o gün İzmit’in bir köyünde doğan Meral’in elde ettiği bahtlara, bugün benim doğduğum kentin köylerindeki kız çocukları sahip değilse, parası olanın okutulduğu bir Türkiye varsa, okul puanı ismi altında bir puanla devlet okullarından imtihana giren çocukların puanlarıyla özel okullardan gelen öğrencilerin puanların iştirakiyle yapılan imtihanlar sonucunda köy çocuklarının imtihan kazanmasının mümkün olmadığı bir Türkiye bugün varsa, bunları değiştirmek, bu ülkeye benim borcumdur.
“BU BİR YÜN YUMAĞI”
Partisinin küme toplantısı sonrası bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşılıklı kelamlarının kendisine sorduğunu hatırlatan Akşener, “Aranızda DYP’de benimle çalışmış olanlar var. Beni tanırlar. ‘Elinin körünü’ diyecektim. Genel lider olduğumu hatırladım, diyemedim. ‘Bana ne kardeşim’ dedim, yürüdüm” halinde konuştu.
Genel merkez binasına geldikten sonra yanındakilerine “Bu bir yün yumağı” dediğini söyleyen Akşener, “İçinde seçmenin olmadığı, seçmenin kaygısının bulunmadığı bir yün yumağı. Münasebetiyle bizim bu işin içine girmemiz mümkün değil. Biz çıkalım, pekala ne yapalım? Bir şeyi hatırlatmak için esnaf gezelim. Esnafın müşterisi velinimetidir.” diye ekledi.
“Hiçbir esnafın müşterisini kovaladığını, ‘defol git’ dediğini duymamışsınızdır. Yanındaki dükkan sahibiyle de dövüştüğünü görmemişsinizdir.” diyen Akşener, esnafın kendi ortalarında hizmet üzerinden rekabet ettiğine işaret etti.
Akşener, “Esnafın bir özelliği daha var. Burada sanayicilerimiz, kanaat liderlerimiz, çiftçilerimiz var -ki bu sene çiftçilerimiz yanıyor. Artık besicinin ürettiğini de, çitçinin ürettiğini de, endüstricinin ürettiğini de satan esnaf. Yani hem iktisadın bel kemiği hem de müşteri velinimet olduğu için siyasetçi için bir rehber. Bugünkü siyasetçinin unuttuğu ‘seçmen velinimettir’ anlayışını, buna olan inanışı yine hatırlatmak için esnaf seçtik.”