Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çekya’daki tepe dönüşü uçaktan gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı. CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun başörtüsü çıkışına yönelik olarak davette bulunduğu anayasa değişikliği konusunda yöneltilen “Başörtüsüyle ilgili çabucak karar verip bir atılım yaptınız ve Anayasa değişikliği teklifini getirdiniz. Lakin aile yapısıyla ve ailenin korunmasına yönelik değişikliklerle ilgili bir hazırlık var mıydı? Onun kararını çabucak mi verdiniz?” sorusuna da cevap veren Erdoğan, şu tabirleri kullandı;
“Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız zati. Zira güçlü bir millet, güçlü aileden olur. Artık bizim bunun çalışmasını da yapmamız lazım. Zira son vakitlerde topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin çabası içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz aslında. Ancak bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim.”
KILIÇDAROĞLU: BURADAN GENÇ MUHAFAZAKAR BAYANLARA SESLENİYORUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazetecinin yönelttiği soruya verdiği cevaba ait bir haberi Twitter hesabından paylaşan CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise sert sözler kullandı. Kılıçdaroğlu şu tabirleri kullandı;
“Beklediğim üzere Erdoğan, başörtülü bayanları rehine olarak elinde tutabilmek için, mevzuyu alakasız yerlere taşıdın. Samimi değilsin. Zorbasın. Milletimiz görsün istedim ve sen gösterdin. Sen kim, “Özgürlükçü Anayasa” yapmak kim. Sen yasakçısın, sen gaddarsın. Asla şaşırtmazsın. Buradan genç muhafazakâr bayanlara sesleniyorum: Bu eril Erdoğan ve Bahçeli siyasetine birinci seçimde siyasal rehine olmadığınızı göstereceksiniz. Ben de kelam veriyorum, iktidarımızın birinci haftasında hem İstanbul Mukavelesi’ni hem de bu önerdiğimiz kanunu Anayasa’ya da geçireceğim.
“BENİ ELEŞTİRENLERE GELECEK OLURSAM, BUNU ALIŞILMIŞ Kİ BEKLİYORDUM”
“Özgürlüğünü kısıtlayacak biçimde kıyafet giymek ya da giymemek üzere temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde bayanlar rastgele bir zorlamaya tabi tutulamaz” dedik. Teklifimizden görüleceği üzere, bayanların giysisi kuşamı erkeklerin iki dudağından sonsuza kadar kurtulacak. Ayrıyeten beni eleştirenlere gelecek olursam, olağan ki bekliyordum tenkitlerinizi. Ve alışılmış ki tenkitlerin tümü başımın üstündedir. Fakat inancım şudur ki, adalet ve ekonomi birbiriyle çok bağlıdır. Kardeştir. Birbirinin ikizidir. Biri olmadan oburu olmaz.
“BEN SİYASİ İKBAL DÜŞÜNECEK DEĞİLİM”
“Benimle misiniz” diye seslendiğimde, elbette bu kanun teklifimin yalnızca başlangıç olduğunu bilerek seslendim. Daha büyük sorunlar de var ve yürekli bir formda tahliller getireceğiz hepsine. Tekrar ediyorum, yürekli bir biçimde çözeceğiz. Ben siyasi ikbal düşünecek değilim. Ben siyasal hayatımın sonunda, miras olarak gerimde barışık bir Türkiye bırakacağım. Gücünü dünya ile rekabet için harcayan bir Türkiye bırakacağım. Bu riski almak zorundayım. Başarılı olur muyum bilmiyorum… Lakin deneyeceğim.”
