Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, AK Parti’nin “2023’e Gerçek Kent Buluşmaları” aktifliği kapsamında Tokat’ta düzenlediği basın toplantısında, global boyutta yaşanan gelişmelerin ve değişikliklerin Türkiye’yi de yakından ilgilendirdiğini belirtti.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milletlerarası alanda özne haline geldiğini söz eden Akar, hem alanda hem masada Türkiye’nin hakkını ve hukukunu muhafazaya çalıştıklarını vurguladı.
Bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) de vazife ve sorumluluğunun arttığına işaret eden Akar, “85 milyon vatandaşımızın güvenliği, refahı, savunması için yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Akar, TSK’nın Cumhuriyet tarihinin en ağır operasyon ve tatbikatlarını yaptığını lisana getirerek şu bilgileri verdi:
“Kahraman ve fedakar ordumuz, egemenlik ve bağımsızlığımız için ‘Hudut namustur’ anlayışı ile hudutlarımızın güvenliğini sağlamakta, terörü kaynağında yok etme stratejisi ile yurt içinde ve hudut ötesinde başta PKK/PYD-YPG, DAEŞ ve FETÖ olmak üzere, terör örgütlerine karşı çaba etmekte, denizlerimizde ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi kararlılıkla korumaktadır.”
Terörle çabanın artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir ruhla, “Ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışıyla, azim ve kararlılıkla başarılı biçimde devam ettiğini vurgulayan Akar, maksatlarında yalnızca teröristlerin bulunduğunu, Türkiye’nin başta Irak ve Suriye olmak üzere tüm komşularının toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğunu söyledi.
Türkler ve Kürtlerin kardeş olduğunu belirten Akar, bunun açık göstergesinin şehitliklerde yan yana yatan şehitler olduğuna işaret etti.
17 MİLYON TONA YAKIN TAHILIN SEVKİYATI YAPILDI
Türkiye-Rusya-Suriye savunma bakanları ve istihbarat liderleri ortasında Moskova’daki üçlü toplantıya da değinen Bakan Akar, şunları kaydetti:
“Açık ve net bir formda konumumuzu ortaya koyduk. Terörle gayret konusunda hiçbir formda taviz vermeyeceğimizi, terörle çabadan öteki emelimiz olmadığını tabir ettik. Bununla birlikte daha fazla Suriyeli mülteci kabul edemeyeceğimizi, yeni bir göç dalgasının bizim için kabul edilebilir olmadığını, bu nedenle de bizim oradaki faaliyetlerimizle Suriyeli kardeşlerimizin topraklarında kalmalarına çaba gösterdiğimizi belirttik. Suriye meselesinin BMGK 2254 sayılı kararı çerçevesinde tüm ögeleri kapsayıcı ve bütüncül formda çözülmesi gerektiğini vurguladık. Ayrıyeten bizim Suriye’de ve Türkiye’de bir arada olduğumuz Suriyeli kardeşlerimiz var. Onların aleyhine olacak, haklarını, hukuklarını çiğneyecek rastgele bir karara da ‘evet’ demeyeceğimizin herkes tarafından bilinmesi ve buna nazaran hareket edilmesi gerektiğini söz ettik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgenin huzur ve güvenliği için gösterdiği çabaya dikkati çeken Akar, Türkiye’nin çalışmaları sonucu oluşturulan tahıl koridorundan bugüne kadar 17 milyon tona yakın tahılın sevkiyatının yapıldığını aktardı.
Bölgeye huzur ve barışın gelmesi için Türkiye’nin elinden geleni yaptığının, yapmaya devam edeceğinin altını çizen Akar, “Bunu dünyanın görmesi, bilmesi lazım. Birtakım ön yargılı şahıslar ortaya birtakım argümanlar atıyor. Bunlar çok yanlış. Bölge barışına bu kadar katkı sağlayan bir ülkeye yönelik gerçek dışı savların ortaya atılması çok yanlış ve acıdır” dedi.
“YUNANİSTAN’DAN OLUMLU BİR CEVAP ALAMIYORUZ”
Bakan Akar, Türkiye ve Yunanistan ortasındaki sıkıntıların tahlili ve gerginliğin giderilmesi için barışçıl yol ve yolların, diyaloğun değerine değinerek, “Bu kapsamda bir tarafta istişari, öbür tarafta inanç ve itimat artırıcı tedbirler çerçevesindeki görüşmeler, bunlarla birlikte ayrıştırma yöntemlerine yönelik görüşmeler var. Ancak maalesef bunların hiçbirine komşumuz Yunanistan’dan olumlu bir cevap alamıyoruz” diye konuştu.
”GÜVENDİĞİNİZ DAĞLARA KARLAR YAĞMADAN AKLINIZI BAŞINIZA ALIN”
Yunanistan’ın yapılan davetlere gelmediğini, bununla birlikte Türkiye’yi yeni Osmanlıcılık, revizyonizm, yayılmacılık üzere kavramlarla suçlamaya çalıştığını anlatan Akar, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu tıp telaffuzların hiçbir manası, temeli yok. Mevcut statükoyu bozan, adaları silahlandıran Yunanistan. Ülkemizin tabanına kadar gelip provokasyon yapan Yunanistan. Daha dün balıkçı teknemize ateş açan Yunanistan. ‘Yavuz hırsız, konut sahibini bastırır’ anlayışıyla iç politik sebeplerle her şeyi yapıyor, gerginliği artırıyorlar. Yunan halkının da refahının aleyhine olacak biçimde bu çeşit teşebbüslerde bulunmaya devam ediyorlar. Biz de bunlara hem alanda hem masada gerekli yanıtı verdik, vermeye devam ediyoruz. Biz, rastgele bir halde provokasyonda, taarruzda, tacizde bulunmuyoruz lakin bize yapılan hiçbir tacizi de karşılıksız bırakmayacağımızı söylüyoruz. Tüm birliklerimiz de bu mevzuda talimatlı. Bu hususta azimli, kararlıyız. Güvendiğiniz dağlara karlar yağmadan, aklınızı başınıza alın, ayaklarınız yere bassın. Biz sahiden samimi olarak dostluk elimizi uzatıyoruz, bu dostluk elimizi tutmakta gecikmeyin, tereddüt etmeyin.”
“BAŞKALARINI ARDINIZA ALARAK, BİR MACERAYA SAKIN HEVESLENMEYİN”
Yunanistan’ı uzlaşmaz ve kışkırtıcı hallerinden vazgeçmeye davet eden Akar, “Bununla bir yere varamazsınız” ihtarında bulundu.
Akar, sorunların diyalogla, barışçıl yol ve prosedürlerle çözülmesinin kıymetine işaret ederek şunları tabir etti:
“Doğrudan ‘gelin konuşalım, görüşelim’ diyoruz. Kendimize güveniyoruz zira haklıyız. Ancak bu bahiste maalesef karşı tarafta bir sorun görüyoruz. Diğerlerini ardınıza alarak, bir maceraya sakın heveslenmeyin. Tarihte bunu yaptınız sonuçları malum. Türkiye, hiçbir formda kimseye tehdit değildir. Türkiye güçlü, sağlam, faal bir müttefik. Garanti ve ittifak mutabakatları çerçevesinde Kıbrıs’taki varlığımız devam ediyor. Orada bulunmaya devam edeceğiz. Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını, hukukunu bugüne kadar çiğnetmedik, bundan sonra da çiğnetmeyiz. Orada KKTC kuruldu, problem artık onun tanınması. Bu istikametteki çalışmalarımız sürüyor.”