CHP İktisat Masası’nın bugün gerçekleşen Elazığ programında konuşan İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, CHP’nin iktidarında vergi adaletinin sağlanacağını belirtti.
Hamzaçebi, vergi ıslahatı hakkında şunları söyledi:
‘MEVZUAT SAYDAM VE ŞEFFAF OLACAK’
“Bizim iktidarımızda bir vergi ıslahatı yapacağız. Vergi reformumuzun dayandığı bir kadro temel unsurlar var. Birincisi mevzuat saydam ve şeffaf olacak. Herkes nasıl bir vergi rejimine tabi olduğunu bilecek. Mükelleflere verilen görüşler bâtın gizli olmayacak. Bunlar mükellefin ismi de gizlenmek suretiyle kamuoyuyla, meslek mensuplarıyla paylaşılacak. İkincisi öngörülebilir vergi yükü olacak. Beşerler sabah uyandığında yeni bir vergiyle karşılaşmayacak. Demokratik bir devlette herkes gelecekte nasıl bir vergi rejimi içinde yaşayacağını, hangi oranda vergi ödeyeceğini bilmek durumundadır. Bizim reformumuzun ikinci temel unsuru bu olacaktır.
‘BİZİM İKTİDARIMIZDA YENİ BİR VERGİ ASLA OLMAYACAK’
Avrupa Birliği İklim Mutabakatı, Paris İklim Muahedesi var. 2050 yılında Karbon Nötr Avrupa hedefleniyor. Emisyon gazlarının azaldığı, global iklim değişikliğinin ortadan kalktığı, iklimdeki ısınmanın yavaşlatıldığı bir süreci bütün dünya gerçekleştirmek üzere bir ortaya geldi, iklim mutabakatları imzalandı. Bu çerçevede bizim vergi sistemimizde birtakım dönüşümler yapmamız gerekiyor. Bunları ‘Vergide Yeşil Dönüşüm’ ismi altında bir programla topladık, gerçekleştireceğiz. Bizim iktidarımızda yeni bir vergi asla olmayacak. Bu siyasetlerle bir vergi ıslahatının birinci adımını atacağız. Vergi ıslahatının en kıymetli ayağı, geniş bir vergi tabanı ve vergi adaleti. Vergi yükü bugün tüketicilerin, çalışanların omuzunda. Vatandaş yapmış olduğu alışverişte KDV, ÖTV ödüyor. Vergi gelirleri içerisinde bu iki verginin hissesine baktığımızda çok büyük bir yük oluşturduğunu görüyoruz. Buda vergi adaletine alışılmamış.
‘ENFLASYONA KARŞI MÜKELLEFİ KORUYAN BİR VERGİ SİSTEMİNİ KURACAĞIZ’
Kayıt dışı Türkiye’de çok ağır. Kayıt dışılık tahminen birtakım işletmeleri kısa vadede ayakta tutuyor üzere gözükebilir. Lakin bu gerçek değil. Kayıt dışı çalışan işletmeler asla büyüyemezler. Kayıt dışılığın nedeni de var. Kayıtlı olmanın maliyeti yüksek ise bu mükellef bu sistemde yaşayamaz. Vergi sistemi onu korumuyor. Münasebetiyle biz enflasyona karşı mükellefi koruyan bir vergi sistemini kuracağız. Böylelikle kayıt dışılığı önlemede birinci adımı atmış olacağız.
‘KAYIT DIŞILIĞI TEŞVİK EDEN BU SİSTEMİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ’
Kayıt dışılığı önlemede ikinci kıymetli adımımız istihdam üzerindeki vergi yükünü azaltmak olacak. Türkiye’de bugün personel istihdam etmek değerlidir. Taban fiyat vergi dışında bırakıldı ancak bu kâfi değil. Toplumsal güvenlik primleri, işsizlik sigortası primleri ve öbür primler var. Bunların toplamını dikkate aldığımızda istihdamın hayli değerli iş olduğunu görüyoruz. Biz istihdam üzerindeki vergi yükünü Türkiye’nin rekabet ettiği ülkelerle eşit düzeye getirmek suretiyle istihdamda kıymetli bir avantaj yakalayacağız ve kayıt dışılığı teşvik eden bu sistemi ortadan kaldıracağız. İstihdam üzerindeki vergi ve sigorta primlerinin yüksekliği işletmeleri kayıt dışı istihdama yöneltiyor bu yanlışsız değil bunu değiştireceğiz. Birçok adımdan oluşan bir vergi ıslahatı paketimiz hazır vakti geldiğinde bunu genel liderimiz bir program dahilinde bunu kamuoyuyla paylaşacak.
‘VERGİ DEĞİL CEZADIR’
Türkiye dolaylı vergilerin çok yüksek olduğu bir ülke. Dolaylı vergilerin alt ayrımına baktığımızda burada alkollü içeceklerden, sigaradan ve arabadan çok yüksek oranda vergi alındığını görürüz. Türkiye bir tütün ülkesi olmasına karşın bugün Diyarbakır’da, Adıyaman’da yerli tütün korunmuyor tam bilakis cezalandırılıyor lakin sigara üzerinde de çok ağır bir vergi yükü var. Bu vergi yükünün bir kısmı vergi değil cezadır. ‘Sigara içiyorsan, alkol tüketiyorsan bu cezayı öde.’ Zira Türkiye üzere bu eserlerde bu kadar ağır vergi yüküne sahip bir diğer ülke yok. Alkoldeki ve sigaradaki verginin yüksekliği birebir vakitte başka alanlarda vergi toplayamamış olmanın da bu yolla telafi edildiğini gösteriyor.”