Her besinin bir tarihçesi var. Fondüden kurutulmuş domatese bayılarak yediğimiz bu yiyecekler hakkında ki bu bilgileri okudukça çok şaşıracaksınız. İşte karşınızda birbirinden farklı besinlerin öyküleri.
1. Fondü
Fondünün temeli peynirin bir kap içinde eritilmesi ve bu erimiş peynire uzun çatallarla ekmek modülleri bandırıp yemeye dayanıyor. Geleneksel İsviçre fondüsü, İsviçre’nin ünlü iki peynirinin eşit ölçüde karışımından yapılıyor: Emmental ve gruyer. Bu yemeğin ismi Fransızcadan gelmektedir. Bundan yüzyıllar öncesinde İsviçreliler yaz sonunda ve sonbaharda, kış boyunca erzak olarak tüketmek için ekmek ve peynir üretip depolarmış. Lakin vakitle bu ekmekler bayatlayıp sertleşir ve bazen lakin baltayla doğranacak hale gelirmiş. Peynirler de gün geçtikçe taşlaşırmış. Fakat vakitle, yeniden İsviçre’nin yöresel bir eseri olan şarabı bu sertleşmiş peynirle karıştırıp ısıttıklarında kalın ve lezzetli bir sos elde edebildiklerini görmüşler. Dahası, bayat ekmekleri bu sosa bandırdıklarında ekmekler yumuşayıp yenebiliyor, hatta bayağı lezzetli bir hal de alıyormuş. İşte bunun üzerine aileler ocağın önüne dizilir, ateşin üzerindeki kara tencerede kaynayan bu sosa bandıra bandıra yeni keşfettikleri bu yemeği yermiş. Fondünün İsviçre dışında 1960’lı yıllarda tanınmış ve ABD’de 1970’li yıllarda tanınmıştır.
2. Baked Alaska
1800’lü yıllarda baked alaska birinci defa Charles Ranhofer tarafından Alaska’nın eyalet olması üzerine yapılmıştır. Üzeri ‘meringue’ ile kaplı bir cins dondurmalı kektir. ‘Maringue’ temelde yumurta akı ve şekerden oluşan bir karışımdır. Yani kısaca bezedir. Bezenin üzeri bu karışım ile kaplanır. Görsel bir şölen olması için de likör yardımı ile yakılarak masaya getirilir. Genelde çilekli, çikolatalı ve vanilyalı dondurma ile yapılır. Çilekli yahut karışık orman meyveli sos ile servis edilir.
3. Kurutulmuş domates
Kurutulmuş domatesler 1500’lerden beri Akdeniz mutfağının temel besini olmuştur. Amerikalılar ise 1980’lerde ve 1990’larda diyet yapmaya daha fazla değer vermişlerdir ve onlar için Akdeniz diyeti en sağlıklı yemek seçeneklerinden biri haline gelmiştir. Lokantalar da ve meskenlerde kurutulmuş domatesler; salatalardan makarnaya kadar her şeyde kullanılmaya başlanmıştır. Amerikalı çiftçilerin trendi yakalaması çok uzun sürmemiş. Zira güneşte kurutulmuş domateslerin her aşçı için erişilebilir hale gelmesin daha ucuz ve daha karlı bir yolu çiftçiler tarafından bulunmuş. Domatesleri güneşte kurutmak yerine, domates yetiştiricileri domatesleri büyük, endüstriyel kurutuculara yerleştirip bu halde kurutmuştur. Kısa mühlet sonra pazar çok doymuştur. Market rafları güneşte kurutulmuş domatesli simit, kraker ve hatta ekmeklerle dolmuştur. Lakin vakitle kurutulmuş domatesin popülaritesi azalmıştır.
4. Waldrof salatası
Waldorf Salatası, 14 Mart 1893’te New York’taki Waldorf Astoria Hotel’de Oscar Tschirky tarafından yaratıldı. Bu salata, St. Mary’s Çocuk Hastanesini onurlandıran bir yardım balosunda tanıtıldı. İlk çıkışı, evvelki gün açılan Waldorf otelininkiyle birebir vakte denk geldi. Yardım balosu otelde düzenlenen birinci etkinlikti. Orijinal tanım yalnızca elma ve kerevizin mayonezle karıştırılmasını gerektiriyordu. Bazıları özgün tanımın üzümleri de içerdiğini söylüyor, lakin bu, Oscar’ın 1896’da yayınlanan kendi yemek kitabıyla çelişiyor. Lakin, tarife eklenmeye başlayan birinci ek üzümdü. 1920’lerde cevizler salataya eklendi. İnsanların karışıma marshmallow eklemeye ne vakit başladığını kimse bilmiyor, fakat büyük olasılıkla 1930’lardan sonraydı. Bugün tanım çoklukla mayonez soslu doğranmış elma, kereviz, üzüm ve cevizlidir.
5. Barlarda salamura yumurtanın satışa sunulması
New Orleans’ta, bar yöneticilerinin içki içen müşterilere fiyatsız öğlen yemeği sunmasıyla trend başlamış. Haşlanmış yumurta düzgün bir seçim zira birçok barda muhakkak kokteyl tanımları içinde aslında yumurta mevcut. Pişirildikten sonra saatlerce dışarıda kalabilen yumurtalar, içki içenleri bara çekmek için ülkü bir atıştırmalık olmuş. Barlar birkaç nedenden ötürü salamura yumurta servisine geçmeye başlamış. Bu nedenler ortasında salamura yumurtanın daha uzun mühlet dayanması ve soğutma olmadan uzun mühlet dışarıda bırakılabilir olması yer almış. Tuzlu sirke tadı da müşterilerin daha fazla susuz kalmasına neden oldu ve müşteriler susuzluğu gidermek için daha fazla içki sipariş etmeye başlamışlar. Protein dolu atıştırmalık, insanların bir oturuşta sarhoş olmasını önlemeye yardımcı olmasının yanında emekçilerin yumurta kabuklarını temizlemelerini de engellemiştir.
6. Mor, yeşil, pembe ve mor ketçaplar heinz satışını arttırdı
2000’li yılların başında ketçap severler, markete gittiklerinde seçim yapmakta zorlanıyorlardı zira çok fazla seçenek vardı. Tüketiciler, hamburger ve patates kızartmasının yanına sıradan ketçap ve buna ek olarak; pembe, deniz mavisi, mavi, mor, turuncu ve yeşil ketçap da sıkmayı tercih ediyorlardı. EZ Squirt olarak adlandırılan ambalaj, çocukların tuhaf renkli ketçapları tabaklarına kendi kendilerine servis etmelerini de kolaylaştırdı. Fakat çocuklar çok çabuk sıkıldıkları için Heinz, EZ Squirt serisine bir sonraki renkleri ek etmeden evvel tam 2 yıl bekledi. Funky Purple ve Passion Pink üzere yabancı renkleri için de süreç devam etti. Lezzet istenildiği üzere ayarlanamıyordu. Bu durum sonunda Heinz’i EZ Squirt eserlerinden domates ketçabı etiketini çıkartmak zorunda kaldı. Ebeveynler besin eserlerinin içeriğine dikkat etmeye başladığı için, renkli ketçap akımı etiketin çıkması sonucun da apansız sona erdi.