Düzce’de ormandan topladıkları mantarları yedikten sonra zehirlenerek ölen Yusuf-Emine Yavuz çiftinin yedikleri mantarın imajı ortaya çıktı. Köygöçüren isimli mantar çeşidinin 50 gramı bir insanı öldürmeye yetecek kadar zehir içeriyor.
‘YEMEYİN DEDİM LAKİN GEÇ OLDU’
DHA’nın aktardığı bilgilere nazaran, Emine Yavuz’un ikiz kardeşi vefat eden Esma Sıkıntılı, eniştesinin sık sık mantar yediğini ve mantar cinslerinden anladığını belirterek, “Eniştem, ‘mantar gözüme çok hoş gözüktü’ demiş. O denli olmasa o mantarı yer miydi? Yenecek bir mantar değildi. Sık sık mantar yerdi lakin bildiği mantarı yerdi. Bu mantar yenecek bir mantar değildi. Mantardan anlardı lakin bunu nasıl yediğini bilemiyorum. Bunu yememesi lazımdı. Kardeşim kocasına güvenirdi. Beni aradı, ‘iki mantarı çiğ yedim, 3 adedini kavurdum yedim’ dedi. Ben de kendisine mantarın fotoğrafını atmasını söyledim. Mantarı görünce kardeşime, ‘mantarı hiç gözüm tutmadı, yemeyin’ dedim fakat o vakte kadar yemişlerdi. Bu mantarın zehirli olduğunu biliyoruz. Bunu herkes bilir. Yolda gördüğümüz vakit ayağımızla ezerdik zehir olduğu için” dedi.
Dertli, “Düzce’de hastanede mide bulantısı ilacı verdiler, serum taktılar. Gelini sevk edilmelerini istedi, sevk gerçekleşmeyince bu sefer eşi sonlandı, kriz geçirdi. Kardeşim kötüleşti, başının döndüğünü söyledi ve hava verilmesini istedi. Sonra ben onu lavaboya götürdüm, lavaboda kötüleşti kendini yere attı ve öldü. Çabucak bağırdım, 15-20 tabip geldi ağır bakıma götürdüler. Hekimler hastanın üzerini çıkaracak vakitleri bile olmadığını söylediler” diye konuştu.
‘AKŞAM DA YEMİŞLER SABAH DA’
Halası ve eniştesi vefat eden Hüseyin Kaya ise, “Eniştem mantarları toplayıp meskene getiriyor. Halam akşam birkaç adedini çiğ olarak yiyor. Sabah kalktığında kendini yeterli hissedince bu sefer kahvaltıda yiyor. Daha sonra öğleye gerçek gelini, eniştem üçü birlikte yiyorlar. Saat 15.00 civarında halam kusmaya başlıyor. Gelini denetim etmeye çıkıyor, onun yeterli olduğunu görüyor. Sonra üçü birlikte hastaneye gidiyorlar, eniştemin belirtileri de hastanede anlaşılıyor. Gelinin ise durumunun yeterli olduğunu belirtip meskene gönderiyorlar. Sabaha karşı, kötüleşince hastaneye gidiyorlar tekrar. Perşembe, cuma ve cumartesi günü yatarak tedavi görüyorlar. Cumartesi günü İstanbul’a sevk gerçekleşiyor” dedi.
Kaya, “Gelinimizde şu an karaciğer yetmezliği başladı. Karaciğer için kız kardeşi hastaneye yattı, şayet uygun ortam olursa, gelinimiz hazır olursa kardeşinden karaciğer nakli gerçekleşecek” sözünü kullandı.
KÖYGÖÇÜREN MANTARI NEDİR?
Mikolog (mantar uzmanı) Jilber Barutçiyan, mantar zehirlenmelerine bağlı ölümlerin yüzde 95’inden “köygöçüren” cinsinin sorumlu olduğunu söylüyor. “Öldüren, zehirli ve yenen cinsleri birbirinden ayırt etmek için hiçbir kısa yol, püf noktası, tahlil tekniği yok” diyen Barutçiyan şöyle konuştu:
“Ölümcül olayların yüzde 95’inden yeşil başlı köygöçüren sorumlu. Bu mantar bir yetişkini öldürür. Yedikten çabucak sonra tesir etmez. Asgarî 12 saat, çoklukla 24 ile 48 saat ortasında birinci belirtiler kanlı ishalle başlar. Ondan sonra doktora gitseniz midenizi de yıkayamaz. Panzehiri yoktur. Takviye tedavileri uygulanır. Yediğiniz ölçüye bağlı olarak ekseriyetle mevt, 5’inci gün ile 8’inci gün ortası gerçekleşir. Zahmetli bir ölümdür. Çok büyük ihtimalle arkadaşların tükettiği mantar bu.” (HABER MERKEZİ)