Araştırmacılar, insanların ve farelerin nöronlarını bir bilgisayara bağlayarak nöronların, raketlerin topla temas edip etmediğinden haberdar olmalarını sağladı.
Sivri uçlar çizdiler
Bilim insanları elektrik sondaları kullanarak nöronların aktivitesini ve reaksiyonlarını izledi. Sonuçları bir ızgara üzerinde “sivri uçlar” olarak çizdi; nöron, raketi hareket ettirdikçe ve topa vurdukça sivri uçlar daha da büyüdü.
Bilim insanları nöronların ıskaladığı durumları tahlil etmek için bir yazılım kullandılar. Neuron mecmuasında çarşamba günü yayınlanan bir makalede araştırmacılar, “nöronların aktiviteyi değişen bir ortama, amaç odaklı bir formda, gerçek vakitli olarak uyarlayabildiğini” gösterebildiklerini argüman etti.
Avustralya’nın Melbourne kentindeki Cortical Labs’ın baş bilimsel sorumlusu olan birinci muharrir Brett Kagan yaptığı açıklamada, “Solucanlardan sineklere ve insanlara kadar, nöronlar genelleştirilmiş zekanın başlangıç bloğudur. O halde soru şuydu: Nöronlarla bu doğal zekayı kullanacak formda etkileşime girebilir miyiz?” sözlerini kullandı.
Pong’u seçme sebepleri
Kagan, çalışma takımının kolaylığı ve aşinalığı nedeniyle Pong’u seçtiğini söyledi ve bunun makine tahsilinde kullanılan birinci oyunlardan biri olduğunu ekledi. Takım artık öbür oyunları da test ediyor.
Bilim insanı CNN’e yaptığı açıklamada, teknolojinin kısa vadede “daha yeterli ilaç keşfi, hastalık modellemesi ve zekanın nasıl ortaya çıktığını anlamak için kullanılabileceğini, bunun da makine tahsili için yeni algoritmalar geliştirmek için kullanılabileceğini” söyledi.
Sözlerine devam eden Kagan, “Bu, yalnızca insan olmanın ne manaya geldiğinin değil, tıpkı vakitte canlı ve zeki olmanın, bilgiyi işlemenin ve daima değişen, dinamik bir dünyada şuurlu olmanın ne manaya geldiğinin de temel istikametlerine değiniyor” diye ekledi.
Uzun vadede ise, bu araştırmanın bilgi işlemenin kritik değer taşıdığı robotik üzere alanlarda kullanılmak üzere “yeni bir tıp bilgi işlemcisinin belkemiğini oluşturabileceğine” inanıyor.
Fotoğraf: Araştırmanın başyazarı Dr Brett J. Kagan
.