Sona yaklaşıldı: İstanbul için inanılmaz bir buluntu, çok büyük bir sürpriz

Haydarpaşa Garı’nda yaklaşık 300 dönümlük alanda 2018 yılında başlayan arkeolojik kazılarda sona yaklaşıldı. Yüzde 90’ı biten çalışmalarda yeni bir keşif yapıldı. Başladığı günden bu yana Cumhuriyet Dönemi’nden geriye doğru çok sayıda tarihi döneme ait yapı ve buluntuların ortaya çıkarıldığı kaza alanında bir ilk yaşandı.

Kaynaklarda Khalkedon kentinin kuzey batı limanı olarak geçen alanda Geç Helenistik Döneme ait mezar anıtı bulundu. Çalışmalar hakkında bilgi veren İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Arkeolog Rahmi Asal, “Çalışmaların başlangıcından itibaren hem mimari kalıntılar, hem de diğer arkeolojik buluntular gelmeye başladı. Çok önemli bir noktada zaten kazı çalışması yaptığımızı biliyorduk. Kaynaklarda bu bölge Khalkedon’un kuzey batı limanı olarak geçiyor” diye konuştu.

 “İSTANBUL İÇİN İNANILMAZ BİR BULUNTU”

“Kazı çalışmalarına başladığımızda peronların arasında ipucunu gördüğümüz bir mimarı kalıntı vardı” diyen Asal, “Bu mimarı kalıntıyı o dönemde yanındaki küçük buluntular ve mimari özelliklerinden dolayı da Helenistik Döneme ait bir kalıntı diye tanımlamıştık. Döneminden emindik ama kesin olarak emin değildik. Bunun bir mezar anıtı olabileceğini düşündük ki, benzer örneğine Kadıköy Altıyol’da 1987’deki kazılarda rastlanmıştı. Daha sonra kazılar ilerledikçe, peronlar da alındıktan sonra mimari bütünlük ortaya çıktı. Yaklaşık 5 gün önce yeni bir bulguyla karşı karşıya kaldık. Geç Helenistik Döneme ait bir mezar ortaya çıktı. Mezarın kendi içinde buluntuları da olduğu için dönemsel olarak çok net bir veri sağlıyor. Mezar içinde ölü hediyesi olarak konulmuş pişmiş topraktan şişelerden mezarın tarihini de netleştirebildik. Geç Helenistik Döneme ait bir mezar. İstanbul için inanılmaz bir buluntu, çok büyük bir sürpriz.  Helenistik Döneme ait ne yazık ki, elimizde çok veri yok. Hele hele mimari ve mezarda çok az. Bu nedenle çok çok önemli bir buluntu ile karşı karşıyayız. İstanbul’un tarihi yeniden yazılıyor deniyor ya bu metro ve marmaray kazıları ile beraber. İstanbul Arkeoloji Müzeleri gerçekten sonra 20 yıldır İstanbul’un tarihini değiştiriyor” dedi. 

KAZININ YÜZDE 90’I BİTTİ 

Büyük oranda kazıyı bitirdiklerini ifade eden Asal, “Alana yönelik yeni bir proje çalışması devam ediyor. Bu projede eğer farklı noktaların kazılması istenmiyorsa kazının yüzde 90’ını, hatta daha fazlasını bitirmiş durumdayız. 2 -3 ana önemli noktada kazılara devam ediyoruz. Birisi burası. Bitince bu alanda bir arkeopark, belli noktalarda bir ya da iki müze yapılacak noktasında bir öngörü var. Kesinleşmiş bir şey değil ama” şeklinde konuştu.

12 BİNİ OKUNABİLİR 20 BİN SİKKE

Kazılarda Helenistik döneme ait bir mezar, yeni bir çoklu mezar, bir döküm atölyesi ile peron alanı dışında Osmanlı dönemine ait bir çeşme, Bizans dönemine ait bir ayazma, 2’nci Dünya Savaşı zamanında kurulan bir sığınak da bulundu. Kazılardan bugüne kadar 12 bini okunabilir 20 bin sikke bulundu.

ANIT MEZAR BULUNDU

Kazı alanın en eski eseri Helenistik döneme ait yani 3. yüzyılda inşa edilen mezar anıtı olduğu düşünülen bir kalıntı. Kare formuna yakın bir yapıda olan kalıntıda bir de mermer lahit bulunuyor. Bu mezar anıtının hemen yanında ise 5-6. yüzyılda yapıldığı düşünülen temiz su boruları da bulunuyor. Peronların kaldırılmasıyla birlikte kazılarda yeni bir çoklu mezar daha tespit edildi. Henüz çalışmaların devam ettiği orta Bizans dönemine yani 10-11. yüzyıllara ait mezarda 8 kişinin kemikleri bulundu. Kazılarda Bizans dönemine ait bir de ayazma bulundu. Halen su akan ayazmanın yapısı ise bloklarla desteklenerek korunuyor. Bunun yanı sıra Kadıköy’de bulunan Halid Ağa Çeşmelerin bir tanesi de gar sahasında bulundu. Osmanlı döneminde 1790 yılında yapılan çeşme, daha sonra 1836’da Adülmecit tarafından tekrar onarıldı.

ENDÜSTRİYEL MÜZE

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, “Toplam 140 bin metrekare bir kazı alanı hedefimiz var, bunun 68 binini tamamladık. Arkeolojik kazılarımız devam ediyor. 250’yi bulan işçimiz, 15 arkeoloğun denetiminde ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’nün denetiminde koruma kurullarının kararları doğrultusunda çalışıyor. Bundan sonra sadece Haydarpaşa Garı değil, sadece tren değil, Haydarpaşa Garı ve arkeolojik bir kazı alanı, arkeolojik bir park, endüstriyel miras müzemiz diye 3 fonksiyon olmasını planlıyoruz. Toplam alanımız 475 bin metrekare. İşimiz bittiğinde sadece 75 bin metrekaresi demiryoluyla ilişkili alanlar olsun. Gerisinde açık hava müzesi, kapalı müzeler, sergi alanları ve seyir koridorları olsun. Bugüne kadar 255 milyon lira harcadık. Toplamda 700 milyon lirayı bulacağını öngörüyoruz. Bunlar tamamen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın bütçesiyle harcanıyor. Hedefimiz 2 yıl içerisinde tamamlamak” dedi.

İLK KEZ ÇIKTI

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Rahim Asal, “Şu anda 45 alanda İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü arkeolojik kazı yapıyor. Ama bu kadar sikke, özellikle de geç Roma, erken Bizans sikkesine rastladığımız hiçbir alan yok. Yaklaşık 12 bin civarında şu anda tespitimiz. Bir de sadece sayı değil, verdiği bilgiler de çok önemli. Mesela Khalkedon’un ilk sikkelerinden biri, milattan önce 5. yüzyıla tarihlenen ilk sikkelerinden biri burada kazı sırasında tabakasında tespit edildi. Bu çok önemli bir şey. Daha önceden vardı bu sikkelerden ama bir kazıda ilk kez çıkıyor” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir