Bakanlık ocakta yürürlüğe girecek yönetmelikle, hür çalışmayı tercih eden tabiplerin istedikleri hastanede ameliyatlarının, doğum yaptırmalarının, hasta yatırmalarının önünü kesiyor. Hastaların da tabip seçme özgürlüğünü engelliyor.
Resmi Gazete’de 6 Ekim 2022’de yayımlanan yönetmelikteki değişiklik şöyleydi: “Muayenehanesi bulunan doktorlar, 1219 sayılı Kanunun 12. unsurunun üçüncü fıkrası yeterince hizmet bedeli hasta tarafından karşılanmak ve Toplumsal Güvenlik Kurumundan talep edilmemek kaydıyla, muayenehanesine müracaat eden hastalarının teşhis ve tedavisini yıllık mukavele yapmak suretiyle ve ilgili branşta boş uzman doktor takımı olması halinde tıp merkezlerinde yapabilirler. Tıp merkezlerinin boş uzman doktor takımı olmaması durumunda, ruhsatında ve/veya faaliyet müsaade dokümanında kayıtlı uzman doktor branşlarındaki toplam takım sayısının yüzde 15’ine kadar uzman doktorla mukavele imzalayabilir. Birebir branşta birden fazla tabiple kontrat imzalanmak istenmesi durumunda ilgili branşın toplam takım sayısının üçte birinden fazla uzman doktor ile kontrat imzalanamaz.”
Bu düzenlemenin pratikteki manası, 4 bini İstanbul’da olmak üzere yaklaşık 7 bin muayenehane tabibinden fakat 500’ü hastanelerle mukavele imzalayabilecek Geride kalanlar ya yalnızca hasta muayene edecek. Hastane gerektiren rastgele bir süreç ya da yatış yaptıramayacak. Bilhassa cerrahi branşlar büyük problem çekecek.
Uzmanlık dernekleri 12 Kasım’da Ankara’da bir ortaya gelmiş, ortak deklarasyon yayınlamış, düzenlemenin anayasaya, kanunlara ve hukukun temel prensiplerine ters olduğunu bir kere daha söylemişti. 45 uzmanlık derneği bu defa İstanbul’da Muayenehaneler Derneği’nin mesken sahipliğinde basın toplantısında düzenlendi.
Muayenehaneler Derneği Lideri Doç. Dr. Cihangir Çakıcı düzenlemenin anayasa, kanunlar ve hukukun temel prensipleriyle aksi düştüğünü söyledi ve tüzel olarak itiraz edeceklerini ekledi: “Bu durum, sıhhat bölümü içinde çıkmazları beraberinde getirecek. Tabiplerin bağımsız çalışma, hastaların tabip ve sıhhat kuruluşu seçme hakkı ellerinden alındığı üzere küçük ve orta ölçekli hastaneler için de kısa vadede problemli süreçlerin başlayacağı aşikar. Yönetmelik muayenehanesi olan 7 bin hekimi sistem dışına itiyor. Ürettikleri sıhhat hizmeti ve yarattıkları istihdamın engelleniyor, nitelikli insan gücünün devre dışı bırakılıyor, iş gücü göçünün artmasına yer yaratıyor. Sıhhat turizmi de ziyan görecek.”
DENETİM MUHTAÇLIĞI VARSA BU MİSYON BAKANLIĞIN
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca düzenlemeye münasebet olarak sıhhat turizmi için gelenlerin kayıt altına alınmasını göstermişti. Bakanlığın gerekli kontrollerin yapılması için üniteleri bulunduğunu belirten Çakıcı, şöyle devam etti:
“Düzenlemenin dayandırıldığı münasebet sistemi değiştirmeyle değil, denetlemeyle tahlil bulur. Bu noktada muayenehane tabipleri kanunlara uygun olarak misyonlarını yerine getiriyor. Yaptıkları tüm operasyonlar hastaneler tarafından her ay sıhhat müdürlüklerine ve her yıl vergi daireleri müdürlüklerine bildiriliyor. Öbür aksaklıkların tespiti halinde sorunun giderilmesi için bakanlığa bağlı tüm ünitelerin işlerini kolaylaştıracak anayasa ve kanunlara uygun tahlil teklifleriyle masaya oturmaya da hazırız.”
‘KAMUNUN DOKTOR AÇIĞINI KAPAMAK İÇİN YAPILDI‘
Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nden Dr. Hüseyin Güner ise şöyle konuştu:
“Geçmişte kamuda fiyatlı çalışan hekimler yarı vakitli devlette ve yarı vakitli özel muayenehanesinde çalışabiliyordu. Böylelikle az sayıda doktor olmasına karşın hem kamusal hem de özel sıhhat hizmetleri aksamadan devam ediyordu. Evvel tabipler tercih yapmaya zorlandı ve muayenehanelerini kapatmadan kamuda çalışamayacakları söylendi. Bir gurup tabip muayenehaneleri tercih ederek kazanılmış kamusal kurumda çalışma hakkından vazgeçti.
Diğerleri kamuda tam vakitli çalışmaya geçerek kazanılmış muayenehane hakkından vazgeçti. Bu tercih istekli olmadı, mecburî oldu. Bu uygulama sonuç vermedi ve vakitle tabip açığı süratle arttı. Daha az sayıda tabiple daha nitelikli sıhhat hizmeti verirken bugün, daha fazla doktorla daha niteliksiz hizmet üretiyoruz. Düzenlemenin, kamusal doktor açığını kapatmak ve tabipleri kamuda çalışmaya zorlamak için yapıldığını düşünüyoruz. Halbuki bizler esasen yarı vakitli kamu hizmetine seve seve takviye veririz. Ve bu açığı kapatırız. Fakat bizden görüş istenmiyor.”
Toplantıya Muayenehaneler Derneği, Türk Endoskopik ve Laparoskopik Cerrahi Derneği, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, Türk Üroloji Derneği, Türk Üroonkoloji Derneği, Türk Radyoloji Derneği, Türk Ağır Bakım Derneği, Türkiye Çocuk Cerrahisi Derneği, Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Derneği, Diyabet, Obezite ve Beslenme Derneği, Fıtık Derneği, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği, Rejyonel Anestezi Derneği, Resüsitasyon Derneği, Türkiye Fizikî Tıp ve Rehabilitasyon Derneği, Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği, Cerrahi Onkoloji Derneği, Endokrin Cerrahisi Derneği, Kontinans Derneği, Türk Algoloji Derneği, Pediatrik Üroloji Derneği, Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Endokrinolojide Diyalog Derneği, Türk Nöroşirürji Derneği, Kalça Diz Artroplasti Derneği, Türk Hepato Pankreato Bilier Cerrahi Derneği, Türkiye Göğüs Hastalıkları Dernekleri Federasyonu, Türk Cerrahi Derneği, Türk El ve üst Ekstremite Cerrahisi Derneği, Acil El Cerrahisi ve Mikrocerrahi Derneği, İşyeri Tabipleri Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Dermatoloji Derneği, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği, Türk Ostomi Cerrahisi Derneği, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Derneği ,Türk Pediatri Kurumu Derneği, Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği, Türk Nöroloji Derneği, Türk Oftalmoloji Derneği, Türk Oftalmoloji Derneği, Ulusal Endoskopik Laparoskopik Cerrahi Derneği ve Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği dayanak verdi.