AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “53. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Ödül Töreni”nde konuştu.
Erdoğan millet kütüphanesinin dünyada eşi benzeri olmadığını söyleyerek “Önemli olan birileri ne yapıyor değil, birilerinin yaptığını geçebiliyor muyuz, aşabiliyor muyuz? Müslüman Türk’e bu yakışır. Batı’nın ahlaksızlığını değil ilmini alacaksın. Ona da kendi mührünü vuracaksın” dedi.
Erdoğan, sınırötesi operasyonlara ilişkin “Şehitlerimiz var, evet. Ama şehitlerimizin 10 kat, 15 kat, 20 kat evelallah öldürülen teröristler var” dedi.
Uzaya gönderilecek ilk Türk insan için konuşan Erdoğan “İnşallah birilerinin Neil Armstrong’u varsa Ahmet’imiz, Ayşe’miz, Fatma’mız var” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Millet Kütüphanemiz 24 saat açık. Gelen öğrencilerimiz çay/simit/kek/nescafe bulabiliyor. Bunlar pek yaşanan olay değil. Şu anda tüm gençliğiyle haşru cem olan bir iktidar var. Dün Pakistan Başbakanı buradaydı, kendisine ‘Gezmende fayda var’ dedim. Gezdikleri zaman hepsi buraya hayran kalıyor. Dünyada bizim Millet Kütüphanemizin eşi benzeri yok. Önemli olan birileri ne yapıyor değil, birilerinin yaptığını geçebiliyor muyuz, aşabiliyor muyuz? Müslüman Türk’e bu yakışır.
Batı’nın ahlaksızlığını değil ilmini alacaksın. Ona da kendi mührünü vuracaksın.
‘Onların Armstrong’u varsa, bizim Ayşe’miz Fatma’mız var’
İnşallah içinizden birileri; bir veya ikisi uzaya gidecek mi? Gidecek. İnşallah birilerinin Neil Armstrong’u varsa Ahmet’imiz, Ayşe’miz, Fatma’mız var.
Bakmayın siz gençlerimiz için üzülüyormuş gibi yapanlara. Bakmayın siz gençlerimizin hayallerini ve umutlarını istismar edenlere. Biz bunların cemaziyelevvelini iyi biliriz.
Şehitlerimiz var, evet. Ama şehitlerimizin 10 kat, 15 kat, 20 kat evelallah öldürülen teröristler var.
Uzay misyonumuzu küçümseyenlere, aklınca alay edenlere de rastlıyoruz. Hatta biri çıkmış, ‘her şey bitti, şimdi sıra uzaya mı geldi?’ diyor. Tabii bunların böyle işlere vizyonu yetmez. Bunlar bırakın insan ya da roket göndermeyi gökyüzüne kağıttan uçak bile fırlatamaz.
Biz uzay yarışında olacağız. Hem de en ön saflarda yer alacağız. Uzaya göndereceğimiz evladımız belki de bu salonda. Belki de uzay dönüşünde de onu karşılamaya gideceğiz. Bu yarışı köhnemiş, ilkel müptezel zihniyetlerle değil sizler gibi -az önce izledik- gözü uzayda olan pırıl pırıl ‘Teknofest kuşağı’ ile kazanacağız.”