ANKARA – Irak’ın kuzeyinde PKK’ye yönelik yürütülen askeri operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığı tezlerinin araştırılması açıklaması yapmasının akabinde “terör örgütü propagandası yapmak” ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlamasıyla hakkında soruşturma açılan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Kurulu Lideri Şebnem Korur Fincancı, İstanbul’da gözaltına alındı.
TTB Genel Merkezi’nde Fincancı’nın gözaltına alınmasına çok sayıda kitle örgütünün iştirakiyle reaksiyon gösterildi.
“Şebnem Hocamıza ve TTB’ye Sahip Çıkıyoruz” başlığıyla yapılan açıklamada, “Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Kurulu Lideri Dr. Şebnem Korur Fincancı, kamuoyuna da yansıyan tartışmalar ve kendisine dönük nahoş taarruzlar sonucu bugün gözaltına alınmıştır. Bu gözaltının da soruşturmanın da tüzel tabanı yoktur, çünkü Dr. Fincancı’nın tabir ettiği hiçbir şey hata ögesi değildir” denildi.
SAVCILIK SÖZ İÇİN DAVET EDİLECEĞİNİ SÖYLEMİŞ
Fincancı’ya yönelik soruşturma haberinin duyulmasının akabinde TTB Hukuk Ofisi tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşme yapıldığını, talep halinde Fincancı’nın uygun bir vakitte söz için gelebileceğinin belirtildiği vurgulanan açıklamada, “Bunun üzerine savcılık tarafından söz için uygun bir vakitte davet edileceği bildirilmiş olmasına karşın başsavcılık, Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması sürecini başlatmıştır ve dahası bu süreci bir karalama kampanyasına dönüştürmüştür” tabirleri kaydedildi ve şöyle devam edildi:
“İktidar etraflarının yargıya müdahale niteliğindeki açıklamaların akabinde gelen gözaltı kararı, bu çevrelerin uzun vakittir TTB’ye ve tüm emek-meslek örgütlerine yönelik artırdığı baskının son etabını oluşturmuştur. Hakikaten iktidar, Meslek Örgütleri Maddesi’nde bir değişiklik için kamuoyunda yaratılan bu gündemi kullanacağını da açıklamalarıyla itiraf etmiştir.”
TRT’YE REAKSİYON: BABA/DEDE YADİGARI
TRT tarafından Fincancı’nın meskenine yapılan polis baskınında kurşun ele geçirildiği istikametindeki tezlere da karşılık veren TTB, “Gözden kaçmayan bir öbür konu, gözaltı süreci sırasında kamu yayıncılığı yapması ve haberlerini buna nazaran oluşturması gereken TRT’nin, hocamızın meskeninde bulunan baba/dede yadigârı koleksiyon modüllerini yayımlama biçimidir. İlgili haber, kriminal öge üretmek için kolluğun düştüğü çaresizliği hepimize göstermiştir. İmajların sunuluş biçimini açıkça kınıyoruz” dedi.
TTB’nin açıklaması şu formda sürdü:
“TTB Merkez Kurulu Lideri Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uğradığı siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları tüm emek ve meslek örgütleri olarak kabul etmediğimizi bir defa daha belirtiyoruz. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın, sözünün alınıp derhal hür bırakılmasını talep ediyoruz.Müstebit iktidarın uygulamalarına karşı, emeği, demokrasiyi, barışı, bilimin bağımsızlığını, bilim insanlarının tabir özgürlüğünü ve bunlarla yakından alakalı halk sıhhatini müdafaa çabasını Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya ve TTB’ye sahip çıkarak sürdüreceğiz. Dr. Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir, onurumuzdur!”
‘TÜM MESLEK ÖRGÜTLERİNE YAPILMIŞ BİR SALDIRI’
TMMOB Lideri Emin Koramaz, Fincancı’nın gözaltına alınış biçiminin kabul edilemez olduğunu söyledi. Meslek örgütleri olarak kamu faydası çerçevesinde açıklama yaptıklarını söz eden Koramaz, “İnsan hakları konusunda saygın bir isim olan Fincancı kendi meslek alanına dair gerekli cevabı vermiştir. Bunun bağlamından koparılarak bağlamından çıkartılması ve bu ülkeyi yönetenlerin yaptığı açıklamayı kınıyorum” dedi.
Hemen çabucak her yıl meslek kuruluşlarının maddelerinin değiştirilmesi için iktidar kanadının Meclis’e yasa teklifi getirdiğini belirten Koramaz, “Bizlerin halk sıhhatine ortak varlıklara sahip çıkmamızdan rahatsız oluyorlar. Biz dayanışmaya bir ortada olmaya devam edeceğiz. Fincancı’nın sözü alınıp derhal özgür bırakılmalıdır. Onurumuzdur” diye konuştu.
KESK Eş Lideri Şükran Kaplan ise, “Bu sabah bir hukuksuzluğa daha gözümüzü açtık. İktidarın vesayeti altına giren yargının kararıyla güne başladık. Bu atağın kendisi Şebnem Fincancı şahsında tüm emek ve meslek örgütlerine yapılmış bir taarruzdur. Bir an evvel söz alınıp derhal hür bırakılmalıdır” diye konuştu.
DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün ise, “Türkiye’nin birçok şeye muhtaçlığı var. Bu ziyan iktisadı içerisinde birtakım şeyler karşılanamayabilir fakat adalet muhtaçlığı karşılanabilir. Adalet sistemine yapılan ağır vesayetin kaldırılmasını bekliyoruz” dedi.