Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 12. Enformasyon Bakanları Konferansı kapsamında düzenlenen gala yemeğinde heyet liderleri ile bir ortaya geldi.
DHA’nın haberine nazaran, İstanbul’daki Mecidiye Kasrı’nda bu akşam yemekte konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Habere ulaşmak kolaylaşırken insanlığın hakikatle bağı giderek zayıflıyor. Medyanın, bilhassa toplumsal medyanın günlük hayatımızda daha fazla yer edinmeye başlaması, avantaj yanında beraberinde hayati riskleri de getirmektedir. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon bu tehditlerden en fazla öne çıkanlardır” tabirlerini kullandı.
‘DİJİTAL TERÖR ÜLKELERİN ULUSAL GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR’
“Yalan, uydurma, çarpıtılmış haberler sebebiyle dünyada milyonlarca insan mağduriyet yaşamaktadır” diyen Erdoğan, “Sınırın, ahlakın, etik pahanın, otokontrolün olmadığı bu mecralar insanları düşmanlaştıran, kutuplaşmayı artıran, nefret ateşini körükleyen operasyon aygıtına dönüşmüştür. Dijital terör ülkelerin ulusal güvenliklerine de açık tehdit oluşturmaktadır. Dezenformasyon hibrit savaş kapsamında sık başvurulan araçlardan biri haline gelmiştir. Türkiye olarak siyasetten diplomasi, kamu sistemi ve toplumsal olaylara kadar sıkça karşılaşıyoruz. Dünyada palavra üretilmiş, niyetli haberlere en çok maruz kalan ülkelerin başında Türkiye geliyor” biçiminde konuştu.
Türkiye’nin farklı odakların maksadında olduğunu söyleyen Erdoğan, “FETÖ’den bölücü terör örgütüne, marjinal yapılardan milletlerarası medya kuruluşlarına kadar ülkemiz karşı odakların maksadı durumundayız. Özellikle terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz haklı gayret tamamı palavra, hezeyan dolu haberlerle yıpratılmaya çalışılıyor. DEAŞ’a karşı zafer kazanan tek ülke olmamıza karşın aksi tarafta ahlaksız suçlamalara maruz bırakılıyoruz” dedi.
‘BUNLARI ANLATTIĞIMDA FRANSIZLAR ANLAMIYORDU’
Çimento başta olmak üzere inşaat materyalleri üreten Fransız Lafarge şirketinin IŞİD’e dayanak suçlamasını kabul ettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Dün bize iftira atanların Lafarge’ın DEAŞ’la iş tuttuğu, ticaret yaptığı, teröristlere milyonlarca Avro aktardığı bugün kanıtlarla, mahkemelerle ortaya konuluyor. Fransız çimento devi Lafarge’ın Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerine nasıl takviye verdiğini, yardımcı olduğunu, onlara tüneller açmak suretiyle oralarda nasıl mikserlerle betonlar döktürdüğünü anlattığımda bunu Fransızlar anlamıyordu. Fransa’nın lideri Sayın Macron’a bunları anlattım. Artık Fransa parlamentosunda Macron’a Lafarge’ın hesabını sordular. Şu anda gündemdeki en kıymetli bahislerden biri hale geldi. Zira yalancının mumu yatsıya kadar palavra. Bu palavra tutmadı. Teröre dayanak veren en kıymetli kurumlardan bir tanesi olarak artık her şeyiyle açığa çıktı. On binlerce pak sivilin ve Müslümanın kanını döken bu yırtıcı DEAŞ örgütü kimler tarafından desteklendiği bu çeşit örneklerle net halde anlaşılıyor. Birebir riyakâr tutumun PKK; PYD ve FETÖ terör örgütlerine yönelik tavırlarda da sergilendiğini biliyoruz. Ellerindeki saf kanlarına karşın bu örgütler destekleniyor, korunuyor. Ağızlarını her açtıklarında özgürlük, demokrasi ve insan haklarından bahsedenler akla ziyan mazeretlerin gerisine saklanarak bu örgütlere sahip çıkmayı sürdürüyor.”
‘MÜSLÜMANLARA YÖNELİK IRKÇI ATAKLAR VE NEFRET TELAFFUZLARI ARTIYOR’
Dünyada yabancı aykırılığı ve İslam düşmanlığını arttığını belirten Erdoğan, “Yalan haber ve terör örgütlerine verilen dayanak madalyonun bir yüzünü oluştururken, öbür yüzünde İslam düşmanlığı ve yabancı tersliği vardır. Müslümanlara yönelik ırkçı ataklar ve nefret telaffuzları pek çok yerde artış göstermektedir. Faşizan düzenleme, antidemokratik mevzuat çalışmalarla ibadet hürriyetleri kısıtlanmaktadır. Başörtüsü, sakal, cübbe, tesettüre müdahaleler normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu vahim tablo İslam aksiliği niyetiyle yapılan medya müdahalelerine karşı ortak hareket etmemizi mecburî kılıyor. Medya organları da tıpkı mesuliyet hissiyle hareket etmeli, toplumun bir kısmını karalamaya yönelik iftiralardan uzak durmalıdır. Türkiye olarak İslam düşmanlığıyla gayrete büyük ehemmiyet veriyoruz” tabirlerini kullandı.
‘FİLİSTİN DAVASINI DAHA GÜÇLÜ SAVUNMALIYIZ’
Filistin topraklarının İsrail işgali altında olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Filistin davasını da daha güçlü formda savunmamız kaidedir. Filistinli kardeşlerimiz topraklarında yaşadığımız işgali, hak mahrumiyetini daha yeterli anlatmalıyız. Suriye’de insani kriz ve terör sarmalından kurtulmamız için siyasi tahlil uğraşlarına daha aktif takviye vermeliyiz. Filistin, Keşmir, Kıbrıs, Batı Trakya’ya kadar her cephede işbirliğimizi artırmadan hücumların üstesinden gelemeyiz” dedi. (HABER MERKEZİ)