Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu dokümanı olarak nitelendirilen Lozan Antlaşması’nın tıpkı vakitte Batı Trakya Türklerinin de bahtı olduğunu belirterek, “Lozan Antlaşması’nın her kararının harfiyen yerine getirilmesinin takipçisiyiz, bu kararların aşındırılması uğraşlarının da her vakit karşısındayız, karşısında olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Batı Trakya Türk azınlığın merhum önderi Dr. Sadık Ahmet’in 27’nci vefat yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen anma merasimine katılmak üzere Batı Trakya’ya ziyarette bulunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, beraberindeki heyetle birlikte, 14 Temmuz’da hayatını kaybeden İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin kabrini de ziyaret etti.
Kıran, Mete’nin kaybından duyduğu üzüntüyü lisana getirerek, “Rahmetli Ahmet Mete, soydaş davasına çok büyük hizmetlerde bulunan ve hizmetleriyle de her vakit takdir toplayan, soydaşlarımızın huzur ve memnunluğu için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, her şeyden evvel çok büyük bir alimdi. Lakin yalnızca büyük bir alim değildi, birebir vakitte çok yiğit bir vatan evladıydı.” dedi.
Mete’nin cenazesindeki kalabalığa dikkati çeken Kıran, şöyle konuştu:
“Cenaze merasimi yediden yetmişe herkesi o musalla taşının ardında birleştirmesiyle dahi dünyaya çok net bir bildiri verdi. Soydaş davası elbette Ahmet Mete’nin vefatıyla çok büyük bir yiğidini kaybetti ancak merhum ardında bıraktığı ölümsüz bildirilerle, bizlere emanet ettiği mirasın çok daha güçlü bir formda yoluna devam edeceğini, vefatıyla dahi bütün dünyaya göstermiş oldu.”
Kıran, Mete’nin ailesine taziye ziyaretinde bulunduktan sonra Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğunu ziyaret etti.
Dr. Sadık Ahmet vefatının 27’nci yılında anıldı
Batı Trakyalı Türk azınlığın merhum başkanı Dr. Sadık Ahmet, vefatının 27’nci yılında kabri başında düzenlenen merasimle anıldı.
Anma merasimine, Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Büyük Birlik Partisi Genel Lideri Mustafa Destici, Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin, Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Sadık Ahmet’in kurduğu Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisinin önderi Çiğdem Asafoğlu, Türkiye, Kuzey Makedonya ve Bulgaristan’dan gelen politikler ve Türk toplumu temsilcileriyle, Sadık Ahmet’in yakınları ve sevenleri katıldı.
“Lozan Antlaşması’nın harfiyen yerine getirilmesinin takipçisiyiz”
Törende konuşan Kıran, “Bir kere daha merhum Dr. Sadık Ahmet’i hasretle, minnetle yad ediyoruz. Ruhu şad olsun. Yeri cennet olsun.” dedi.
Kıran, Sadık Ahmet’in hak arama gayretinde unutulmaz bir sembol olduğunu söz ederek, “Her şeyden evvel Batı Trakya Türkleri olarak her ne kadar çetrefilli meselelerle baş başa kalsak da bu meseleleri aşma dirayetini ve kudretini her daim göstermek ve bunu her platformda, alanda da masada da sergilemek durumundayız.” diye konuştu.
Bugünün birebir vakitte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu dokümanı olarak nitelendirilen edilen Lozan Antlaşmasının 99’uncu yıl dönümü olduğunu anımsatan Kıran, şöyle konuştu:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu evrakı olarak nitelendirilen bir Antlaşma birebir vakitte Batı Trakya Türklerinin de yazgısı. Bu aslında Türkiye Cumhuriyeti ile Batı Trakya Türklerinin de mukadderat birlikteliğinin bir dokümanı, resmi fotoğrafıdır. O yüzden Lozan Antlaşmasının her kararının harfiyen yerine getirilmesinin takipçisiyiz, bu kararların aşındırılması gayretlerinin da her vakit karşısındayız, karşısında olmaya devam edeceğiz.”
Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığın hak ihlallerine ait Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) aldığı kararları hatırlatan Kıran, “Bu kararların da bu kararlara bahis konuların da Türkiye Cumhuriyeti olarak her vakit takipçisi olacağımıza burada rahmetlinin (Dr. Sadık Ahmet) huzurunda bir kere daha kelam veriyoruz.” diye konuştu.
Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anma merasimi için gönderdiği bildirisi da okudu.
Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türkleri için yaptığı hizmetlere değinilen iletide, şu tabirler yer aldı:
“Batı Trakya’daki kardeşlerimiz Sadık Ahmet’le yol arkadaşlarının müsaadeden giderek haklı davalarında gereken uğraş azmini bulmaktadır. Soydaşlarımız hak ve özgürlüklerine kavuşana kadar da bu çaba devam edecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunun uygunlaşması, sorunlarının tahlile kavuşması için tüm imkanlarımızı seferber etmeyi sürdürüyoruz.”