Keçiören ilçesinde geçen yıl 30 Temmuz günü Soner Yanıkoğlu, gördüğü şiddet nedeniyle babaevine dönen eşi Emine Yanıkoğlu ile barışmak için kayınpederinin meskenine gitti.
Emine Yanıkoğlu, meskene dönmeyeceğini söyleyerek, eşinde kalan eşyalarını istedi. Eşyaları getirme mazeretiyle tekrar kayınpederinin konutuna giden Soner Yanıkoğlu, çantasından çıkardığı pompalı tüfekle eşini öldürdü. Tutuklanan Soner Yanıkoğlu, savcılık tarafından hazırlanan iddianamedeki sözünde eşinin kendisini tekraren aldattığını söylediği için öldürdüğünü tez etti. Savcı, sanığın beyanının boşanma davasının konusu olabileceğini belirterek, ağırlaştırılmış müebbet mahpus talep etti.
Ankara 37’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘tasarlayarak eşi taammüden öldürme’ hatasından tutuklu yargılanan Soner Yanıkoğlu, müebbet mahpus cezasına çarptırıldı.
İSTİNAF: KARAR HUKUKA UYGUN
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1’nci Ceza Dairesi, sanık Soner Yanıkoğlu’nun müebbet mahpus cezasına çarptırıldığı belgenin kanun yolu incelemesini tamamladı. Daire kararında, Ankara 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği mahkumiyet kararında metot ve temel tarafından hukuka karşıtlığın ve yargılama basamağında eksikliğin bulunmadığı ve ispat bakımından değerlendirmenin ise yerinde olduğunu belirtti.
SİLAHLA GELMESİ BİRİNCİ HAKSIZ HAREKET
Kararda, sanık Yanıkoğlu’nun eşinin kendisini aldattığını söylemesi üzerine cinayeti işlediğine dair savunma yaptığı, kimi şahitlerin da maktulün sadakat yükümlülüğüne karşıt davrandığına ait beyanda bulundukları hatırlatıldı. Fakat bu durumun çiftin başka olduğu periyotta yaşandığı ve şahitlerin bundan sanığa bahsetmedikleri belirtildi. Maktulün sanığa söylediği kabul edilen ‘seni aldattım’ biçimindeki kelamların haksız kelam ve hareket teşkil edip etmediğiyle ilgili ise “İlk haksız hareket, sanığın silahla olay yerine gelmiş olması ve tekrar birleşme isteğine olumsuz yanıt verdiği halde maktulü öldürmeyi kararlaştırmış bulunması olduğundan, maktulün sarf ettiği bildirilen ‘seni aldattım’ kelamlarının haksız tahrikteki dengeyi sanık lehine değiştirecek derecede olmaması nedenleriyle sanık hakkında ‘haksız tahrik indirimi’ kararının uygulanmamasında isabetsizlik görülmemiştir” denildi.
Müşteki avukatlarının istinaf başvurusunu asıldan reddeden ve sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştıran daire, temyiz incelemesi için belgeyi Yargıtay 1’nci Ceza Dairesine gönderdi.