Messi mi Ronaldo mu? | Futbol tarihinin en kişisel rekabeti: Birbirlerini nasıl daha iyi hale getirdiler?

Posted on Author 0

Katar 2022 Dünya Kupası, birinci gününden bu yana çeşitli birincilere sahne oluyor. Bunlardan bir tanesi de 3 Kasım günü oynanan Arjantin-Avustralya maçında yaşandı. 2006’dan bu yana Dünya Kupası turnuvalarında uzunluk gösteren Lionel Messi, birinci sefer bir eleme maçında gol attı.

Dünya futbolunun tartışmasız en düzgünlerinden biri olan Messi’nin, bugüne kadar bu kademedeki bir karşılaşmada hiç gol atamamış olması farklı değil mi? Daha da enteresan olan, en büyük rakibi olan Cristiano Ronaldo’nun da bugüne kadar hiç eleme golü atamamış olması.

Ancak bu ikilinin mesleklerinin geçmişten bugüne ilerleyişine bakarsak, Ronaldo’nun bu akşam oynanacak İsviçre maçında ağları havalandırmasını izlemek sürpriz olmaz.

“Nasıl yani?” dediğinizi duyar üzereyiz. Şöyle ki bu ikiliden biri ne vakit değerli bir muvaffakiyet kaydetse, oburu de çabucak peşinden tıpkı başarıyı hanesine yazıyor. 2000’lerin sonlarında tanınmaya başladıkları günlerden bu yana, Messi ile Ronaldo ortasında “Ben senin yaptığın her şeyin daha güzelini yaparım” rekabeti yaşanıyor.

Gelin, The Athletic’in derlediği bilgilerle bu ikilinin 20 yıla yaklaşan üst seviye mesleklerine biraz daha yakından bakalım ve daima “daha iyi” olma noktasında birbirlerinden nasıl ilham aldıklarını mukayeseli olarak inceleyelim.

2006: DÜNYA KUPASI’NDA BİRİNCİ GOLLER

2006’da Almanya’nın konut sahipliğinde düzenlenen turnuvada C Grubu’ndaki Arjantin, birinci maçında Fildişi Kıyısı’nı 2-1’lik skorla geçti.

İkinci maçta Arjantin, Sırbistan-Karadağ ekibiyle karşı karşıya geldi. O günlerde Barcelona’da top koşturan 18 yaşındaki Messi, birinci 11’de başladığı maçta, Dünya Kupalarındaki birinci golünü kaydetti. Maç 6-0 Arjantin’in üstünlüğüyle sonuçlandı.

Bir gün sonra D Kümesi maçlarında Portekiz ikinci maçı için İran karşısında alana çıktı. 2-0 sonuçlanan karşılaşmada, Portekiz’in gollerinden birini 21 yaşındaki Ronaldo attı. Bu, Ronaldo’nun Dünya Kupaları’ndaki birinci golüydü.

2007-2009: BALLON D’OR’LA KISA PASLAŞMALAR

2007-2008 döneminde attığı 31 golle Premier Lig’de Manchester United’a şampiyonluğu getiren, Şampiyonlar Ligi’nde kaydettiği 8 golle kadrosunu tepeye taşıyan, ulusal formayla attığı 4 golle de Portekiz’i 2008 Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finale ulaştıran Ronaldo, o yıl Aralık ayında birinci Ballon d’Or’una layık görüldü.

O dönem birinci kez Messi ve Ronaldo alanda karşı karşıya geldi: Sör Alex Ferguson’ın öğrencileri Frank Rijkaard idaresindeki Barcelona’yı Şampiyonlar Ligi yarı finalinde 1-0’lık skorla eledi.

Ödül merasiminin yapıldığı günlerde, Pep Guardiola’nın Barcelona macerasının birinci döneminde (2008-2009) yarıya gelinmişti. Dönemin sonuna ulaşıldığında Barcelona üç kupayı da müzesine götürmeyi başarmıştı. Messi’nin bu süreçte asistler dahil 57 golde hissesi vardı.

Gollerin sonuncusunu, Roma’da oynanan Şampiyonlar Ligi finalinin 70’inci dakikasında Ronaldo’nun formasını giydiği Manchester United’ın kalesini gördü.

Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırdıktan 6 ay sonra Messi, Ronaldo’yu geride bırakıp Ballon d’Or’a ulaştı. Messi bu mükafatı sonraki 12 yılda 6 defa daha alacaktı.

2010: DÜNYA KUPASI’NDA PAZUBANTLARI TAKILDI

2006 Dünya Kupası’nda mesken sahibi Almanya karşısında çeyrek finali penaltı atışlarıyla kaybeden Arjantin, dört yıl sonra Güney Afrika’da yapılan kupada birinci maçını Nijerya’ya karşı oynadı. Arjantin mili kadrosunun başında, 1986’da şampiyonluğu 1990’da da ikinciliği getiren Diego Armando Maradona vardı. Kadronun kaptanı ise 22 yaşındaki Messi’ydi. Maç Arjantin’in 1-0’lık üstünlüğüyle sonuçlandı.

O maçtan tam bir yıl evvel 80 milyon sterline Real Madrid’e transfer olan ve kırılması güç bir rekora imza atan Ronaldo da Messi’den üç gün sonra Portekiz’in Fildişi Sahili’yle oynadığı ve 0-0 berabere kaldığı maça kaptan olarak çıktı.,

Kupayı İspanya’nın kaldırdığı turnuvada iki ülke de çeyrek finalde elendi. Fakat vakitle İspanya futboluna ayak uyduran CR7, 2010-2011 döneminde futbolunu değişik bir seviyeye taşıdı.

2010-2012: LA LIGA’DA GOL REKORLARI KIRILDI

Ronaldo, 2010-2011 döneminde Real Madrid formasıyla oynadığı maçlarda toplam 53 gol attı. Bu gollerden 40’ı La Liga’da oynanan 34 maçta kaydedildi. Böylelikle Ronaldo, İspanya liginde bir dönemde en fazla gol atan oyuncu rekorunu kırdı. (Bir evvelki rekor 60 yıl evvel 1950-1951 döneminde kaydedilmişti.)

Bir sonraki dönem Ronaldo kendini aştı ve 40 gollük rekorunu 46’ya çıkardı. Ancak ondan daha güzelini yapan birisi vardı: Messi 2011-2012 döneminde 50 gol atıp 19 asist yaparak zorun da zorunu başardı.

Bununla da kalmayan Arjantinli, Şampiyonlar Ligi’nde 14 gol atarak, kupa tarihinde (eski Avrupa Kupası formatı dahil) bir dönemde en fazla skor üreten ayak oldu.

PEŞ PEŞE GELEN ‘HAT-TRICK’LER

O güne kadar Premier Lig’de, La Liga’da ve Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluklar yaşamış olan Ronaldo, 2013-2014 dönemine da formunun doruğunda başladı. Şampiyonlar Ligi’nde birinci küme maçında Real Madrid, Ali Sami Yen Stadyumu’nda Galatasaray’la karşı karşıya geldi ve Ronaldo hat-trick yaptı. 1-6 sonuçlanan maçın 90’ıncı dakikada gelen son golünde Ronaldo, defansı aşıp topu sol ayağıyla uzak köşeye gönderdi.

Bu skor, Ronaldo’nun Carlo Ancelotti idaresindeki Real Madrid’de birinci Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu yaşayacağına dair güçlü bir işaret olarak yorumlandı.

Bir gün sonra Barcelona, kendi küme maçında Camp Nou’da Ajax’ı ağırladı. Ve kestirim ettiğiniz üzere, Messi de kendi hat-trick’ini yaparak Ronaldo’dan geri kalmayacağını ortaya koydu. Messi’nin üç golünden biri vakitle efsaneleşecek özgür vuruşlarından geldi.

AKILALMAZ GOL REKORLARININ DEVAMI GELDİ

Sezon ilerledikçe Real Madrid ‘La Decima’ya yani Avrupa kupalarında 10’uncu şampiyonluğa yavaş yavaş yaklaşıyordu. Finalde Madrid derbisi yaşandı.

Ronaldo, Atletico Madrid karşısında uzatmaların son dakikasında attığı golle maçı 4-1’e, şahsî Şampiyonlar Ligi rekorunu ise 17’ye taşıdı ve Messi’nin iki dönem evvel egale ettiği 16 gol rekorunu kırmış oldu. La Liga’da ise Atletico Madrid 90 puanla şampiyonluğa ulaşırken Real Madrid ve Barcelona 87’şer puanda kaldı.

Bu durum El Clasico rekabetine bir üçüncünün katılması manasına geliyordu. Hasebiyle Barcelona ve Real Madrid’in vites artırması gerekiyordu. Messi de Ronaldo da bu manada üstlerine düşeni yaptı; 2014-2015 döneminde iki oyuncu La Liga’da toplam 129 kere ağları havalandırdı.

Aralık ayında değerli bir gelişme yaşandı. Real Madrid’in Celta Vigo’yla oynadığı müsabakada 29 yaşındaki Ronaldo, La Liga’daki 200’üncü golüne imza attı (ve bir hat-trick daha yaptı). Sonraki gün Barcelona, Katalan derbisinde Espanyol’la karşıya geldi. Ronaldo’dan geri kalmayan 27 yaşındaki Messi de bu maçta bir hat-trick yaptı. Daha da enteresan olan bu gollerle, Messi’nin, Ronaldo’nun İspanya’ya transfer olmasından sonra oynadığı 182’nci maçta ‘ikinci dalya’ demesiydi.

BİNİNCİ GOL BU TÜRLÜ GELDİ

Portekiz’in, Euro 2016 finalinde konut sahibi Fransa’yı devirip kupaya ulaşması, Ronaldo’nun milletlerarası muvaffakiyetlerini taçlandırdı.

Söz konusu turnuva Ronaldo-Messi rekabetinin ziyadesiyle kızıştığı bir periyodun akabinde oynandı.

Ocak ayında Barcelona’nın Atletico Madrid’i 2-1 yendiği maçta Messi skoru 1-0’dan 1-1’e getiren golü attı. Böylelikle 24 saatliğine de olsa Ronaldo ve Messi’nin mesleklerinde kaydettikleri gollerin toplamı 1000’e ulaştı. Fakat bir gün sonra Real Madrid’in Espanyol’u 6-0’la hezimete uğrattığı maçta, Ronaldo 3 gol birden attı ve toplam sayı 1003’e yükseldi.

Barcelona sekiz yıl içinde altıncı La Liga şampiyonluğuna yanlışsız emin adımlarla ilerlerken, Messi de 3 Mart günü Rayo Vallecano karşısında 5-1’lik skorla biten maçta bir hat-trick daha yaptı. Bu Messi’nin La Liga’da 16 ayda yaptığı 7’nci hat-trick’ti. Lakin iki gün sonra Ronaldo, 7-1’lik Celta Vigo galibiyetinde 4 gol atarak dikkatleri yine üzerine çekti.

Aynı yıl Zinedine Zidane idaresindeki Real Madrid, üst üste üç Şampiyonlar Ligi şampiyonluğundan birincisini elde etti. Portekiz’in Euro 2016 şampiyonluğu da buna eklenince, Ronaldo’nun dördüncü Ballon d’Or’unu alması kaçınılmaz oldu.

Bu esnada Barcelona’nın sıkıntı günleri başlıyordu. Şampiyonlar Ligi’nde 2014-2015’in şampiyonu olan Katalan takım çeyrek finalde kupaya veda etti. (Bu durum ilerleyen yıllarda acı verici bir alışkanlığa dönüşecekti.)

Rekabet 2016-2017 döneminde devam etti. Messi o yıla çok uygun başladı. Celtic ve Manchester City karşısındaki birinci iki küme maçında 3’er defa topu ağlarla buluşturan Messi, Şampiyonlar Ligi tarihinde 7 hat-trick yapan birinci isim oldu. (Daha evvel 5 olan bu rekoru Ronaldo ile Messi paylaşıyordu.)

Aynı dönemde, Ronaldo da peş peşe iki Şampiyonlar Ligi maçında üçer gol attı. Madrid takımı, bu maçların birincisinde çeyrek finalde Bayern Münih’le, ikincisinde ise yarı finalin birinci ayağında hemşerisi Atletico ile oynadı. Böylece Ronaldo, Messi’nin beş ay evvel ulaştığı Şampiyonlar Ligi rekorunu egale etmiş oldu. (Şu an iki ismin de 8’er hat-trick’i bulunuyor.)

GOLLERİN SAYISI KADAR NİTELİĞİNDE DE YARIŞ YAŞANDI

Uzun bir mühlet boyunca, Messi yılın en hoş gollerini atıyor üzere görünüyordu. Örneğin 4 Mart 2018’de Atletico Madrid kalesine gönderdiği hür vuruş karşısında kaleci Jan Oblak çaresiz kalmış, hakikat köşeye atlasa da topun suratını yakalayamamıştı.

Bir ay sonra, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Real Madrid, Juventus deplasmanına çıktı. Ronaldo kendinden bekleneni yaptı; ağlarla buluşturduğu röveşata golü, kupa tarihinin en uygunları ortasına yazıldı.

ALACAKARANLIK YILLARI

Ronaldo, Juventus’ta geçirdiği 2018-2019 döneminde en düzgün maçlarını Şampiyonlar Ligi’nde oynadı. Juventus, birinci 16 tipinde Atletico Madrid karşısındaki birinci maçında alandan 2-0 yenik ayrıldı. Bu maçın Torino’da oynanan rövanşında Ronaldo bir hat-trick daha yaptı ve Juventus’u bir adım daha ileri taşıdı.

Aynı dönem Barcelona’nın da çeyrek finale yükselip yükselemeyeceği tartışmaları yaşandı. Juventus-Atletico Madrid maçının sonraki günü Ernesto Valverde’nin öğrencileri Lyon’a karşı alana çıktı. Birinci maç 0-0 bitmişti. Son kelamı söyleme sırası Messi’deydi. Barcelona mesken sahipliğinin de verdiği avantajla maçı 5-1’lik skorla tamamladı. Messi bu 5 golden 2’sini attı, 2’sini attırdı.

Ronaldo ve Messi, 30’lu yaşlarının ortalarında ilerlerken, peş peşe rekor kırdıkları günler de yavaş yavaş geride kalmaya başladı.

2019-2020 döneminde Şampiyonlar Ligi’nin birinci 16 çeşidinde Juventus, Lyon’a elendi. Ronaldo’nun ikinci maçta grubu için elinden geleni yapması ve biri orta alandan olmak üzere iki gol atması sonucu değiştirmedi.

Ertesi gün Messi, Napoli defansının yarısını çaresiz bırakarak büyülü gollerinden birini attı. Topu alt köşeden ağlarla buluşturup skoru 3-1’e kilitleyen Messi, ekibini çeyrek finale taşıdı.

GOLCÜLÜK YARIŞI SÜRÜYOR

Geçtiğimiz yıl Eylül ayında, Portekiz’in İrlanda’yla oynadığı maçta ağları iki kere havalandıran Ronaldo, 111 golle tüm vakitlerin en skorer golcüsü oldu.

Bir hafta sonra bu kere sıra Messi’deydi. Ulusal formasıyla 79’uncu golünü atan Arjantinli, Güney Amerika asıllı memleketler arası golcüler ortasında birinci sıraya yükseldi.

Katar 2022 muhtemelen Ronaldo’nun da Messi’nin de son Dünya Kupası olacak. Ronaldo bu akşam İsviçre karşısında bir gol atabilirse, ikili ortasındaki rekabette son köşe de dönülmüş olacak. Son 15 yılda bu inanılmaz rekabetin her evresine tanıklık etmiş futbol severler ise “Ne kadar da şanslıydık” ile “Tadı damağımızda kaldı” ortasında buruk bir keyif yaşayacak.

The Athletic’in “Ronaldo v Messi – the absurd timeline of how they have driven each other to break records” başlıklı haberinden derlenmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir