2013-2014 döneminin devre ortasında Portekiz Ligi kadrolarından Braga’dan periyodun Üstün Lig grubu Kayseri Erciyesspor’a transfer olan ve 41 maçta 21 gol 2 asistlik performansıyla dikkat çeken Portekizli golcü Edinho, Muhteşem Lig’deki günleri başta olmak üzere Jorge Jesus, Sergio Oliveira, Portekiz’in Dünya Kupasındaki talihi ve Cristiano Ronaldo’nun Manchester United’dan ayrılış süreciyle ilgili Spor Arena’dan Muhammet Duman’a özel açıklamalarda bulundu.
SORU: 1,5 sene formasını giydiğin Kayseri Erciyesspor’la Üstün Lig’de 41 maçta 21 gol 2 asiste imza atmıştın. Daha sonra Şanlıurfa ile TFF 1.Lig’de 28 maçta 12 gol ve 3 asistlik performansın var. Türkiye’deki mesleğinizi kıymetlendirir misin?
Türkiye’de gerçekleştirdiklerimle ilgili çok gururluyum. Dürüst olmam gerekirse Türkiye’ye gelmek benim için epey zordu. Zira en çok sevdiğim futbol ekibi olan Braga’yı bırakmak zorunda kalmıştım. Zira o dönemin sonunda Brezilya’da dünya kupası vardı ve benim de ulusal kadroya çağrılmam için kendimi göstermem gerekiyordu. Benim için olağanüstü bir yıldı ve Kayseri beni çok sahiplendi. Kayserililer tarafından çok sevildim. Bana oynama fırsatı verdiler, işimi yapmam ve memnun olmam için her şeyi yaptılar.
“SÜPER LİG’DEKİ SON YILIMDA BEŞİKTAŞ’A GİTME FIRSATI YAKALAMIŞTIM”
SORU: Kayseri Erciyesspor’daki başarılı performansının akabinde, “Süper Lig’de büyük bir kulüpte oynamak istiyorum. Transferimde Erciyesspor’un bana yardımcı olması gerekiyor” halinde açıklamalarda bulunmuştun. O periyot Pierre Webo’nun yerine Fenerbahçe’ye ve Beşiktaş’a transferin konuşulmuştu. Rastgele bir transfer teklifi geldi mi?
Aslında son yılımda Beşiktaş’a gitme fırsatı yakaladım. Menajerimden gelen haberlerde bu türlü bir mümkünlük vardı. Zira uygun bir dönemimdeydim, goller atıyordum ve Portekiz Ulusal Kadrosu oyuncusuydum. Beşiktaş’ta o periyot Manuel Fernandes ve Hugo Almeida’yla konuşmuştum. Bana şayet Beşiktaş’a gelirsem çok âlâ olacağını söylediler ve beni desteklediler. Bende birisi beni çağırırsa tabi ki geleceğimi söyledim. Fakat şu an bile bunun neden gerçekleşmediğini bilmiyorum. Bir anda tüm bu ilgi kayboldu ve kimse benimle bağlantıya geçmedi. Hakikaten şaşırmıştım zira goller atıyordum ve Kayseri Erciyes’in oyununa büyük tesir ediyordum. Bugünden geçmişe baktığımda hala neden Galatasaray yahut Beşiktaş’a gitme talihi yakalayamadığımı ve benim için nelerin yanlış gittiğini anlamaya çalışıyorum. Aslında hakkımda herkes Galatasaray’ı konuşuyordu fakat menajerim beni Beşiktaş’la ilgili bilgilendirmişti zira o devir Beşiktaş’ta öbür Portekizli oyuncularda vardı. Lakin dediğim üzere bu transferin neden gerçekleşmediğini hala bilmiyorum.
“DERBİLERDE FARK YARATAN GRUBUN LİGİ KAZANACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
SORU: Muhteşem Lig’i takip ediyor musun? Şampiyonluk yolunda kimi favori olarak görüyorsun?
Evet takip ediyorum. Türk ligine çok hürmetim var ve Türkiye her vakit kalbimde. Oradan ayrıldığımdan beri 3 kere Türkiye’yi ziyaret ettim. Türkiye’deki beşerler beni hala hatırlıyor. Bu benim için orada âlâ bir iş yaptığım ve performans ortaya koyduğum manasına geliyor. İnsanların hala beni hatırlamaları benim için çok manalı ve özel. Dürüst olmam gerekirse Türkiye ligini takip etmemin tek sebebi vatandaşım Jorge Jesus ’un Fenerbahçe’de çalışması değil. Türkiye’de çok yeterli arkadaşlarım var ve lig, çok kaliteli oyunculara da sahip olduğu için takibi sürdürüyorum. Bu bahiste net bir şey söylemek çok kolay değil. Fenerbahçe büyük yatırım yaptı ve tabi ki Jorge Jesus’dan ötürü destekliyorum. Lakin Galatasaray’ında çok âlâ oyuncuları var gördüğüm kadarıyla. İkisi de güzel gruplar ve âlâ oyuncuları var. Ortalarındaki rekabet lig için heyecan verici ve düzgün olacak. En değerlisi bu rekabetle birlikte oyuncularının gelişimi olacak. Kimin kazanacağını şimdiden kestirim etmem çok güç zira hali hazırda oynanacak çok maç var. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş yahut Trabzon’dan ligin genelinde daha istikrarlı kalmayı başaran ve derbilerde fark yaratanın ligi kazanacağını düşünüyorum.
“SERGİO OLİVEİRA, HEM GALATASARAY’A HEM DE ÜSTÜN LİG’E KALİTE KATACAK”
SORU: Galatasaray, dönem başında Portekiz’li orta saha oyuncusu Sergio Oliveira’yı takımına kattı. Okan Buruk orta alanda ona çok güveniyor. Oliveira’nın Galatasaray’daki performansı hakkında fikirlerin nelerdir?
Sergio Oliveira’nın nasıl bir oyuncu olduğunu anlatmama gerek yok. Oyuna kalite katıyor. Çok âlâ bir oyuncu ve aslında Portekiz Ulusal Ekip havuzunda olan bir oyuncu. Hem kendi kulübüne hem Türkiye ligine kalite katacaktır. Kendine has özelliği olarak orta alanda yalnızca savunma misyonlarını üstlenmiyor, ayrıyeten grubu oynatmasını da biliyor ve golle buluşabilme özelliği de var. Bu orta alanlar için kıymetli bir özelliktir. Ayrıyeten son baktığıma nazaran tepede Fenerbahçe ile Galatasaray ortasında çok puan farkı yok. Dediğim üzere şampiyonluk biraz daha derbilere bakıyor. Bu yüzden oyuncuların alana odaklanmaları kadrolarının geleceği için çok kıymetli.
“JORGE JESUS, FENERBAHÇE’DEKİ BİRİNCİ YILINDA ŞAMPİYON OLURSA ŞAŞIRMAM”
SORU: Fenerbahçe, geçtiğimiz dönem Vitor Pereira ile anlaşmış lakin alınan başarısız sonuçlar üzerine 6 ay sonra gönderilmişti. Grup artık bir öteki Portekizli teknik adam olan Jorge Jesus’a emanet. Jesus’un oynattığı atak futbolu birinci günden beri takdir topladı. İki teknik adamın performansı açısından neler söylemek istersin?
Vitor Pereira rekabetçi bir koçtu. Taraftar ve gazetecilerle ortası uygun değildi lakin düzgün bir teknik yönetici olduğuna inanıyorum. Fakat Fenerbahçe üzere gruplarda tam takviye görseydi kimi şeyler onun için daha düzgün gidebilirdi. Kimi şeyler yanlış gitti, kendini ispatlayamadı ve tabiki Fenerbahçe’nin amaçlarına ulaşamadı. Jorge Jesus, hem Portekiz hem de çalıştığı öbür liglerde olsun, kalitesi herkesçe bilinen bir teknik yönetici. Ne yazık ki mesleğimde onunla çalışma fırsatı yakalayamadım. Zira onunla çalışsaydım futbolum inanılmaz gelişebilirdi. Jorge Jesus’a büyük hürmet duyuyorum. O harikaya ulaşmak için çalışan bir koç. Asla uyumuyor yahut uykularında bile futbolunu düşünüyor. Olağan ki Fenerbahçe büyük grup olmanın gereği olarak atak futbol oynar ve bunu oynatacak mükemmel bir teknik adama sahipler. O o denli bir koçtur ki çok fazla maç kaybetmez ve yakaladığı talihleri elinden kaçırmaz. Birinci yılında şampiyon olursa hiç şaşırmam zira çok kaliteli bir teknik adam. Jesus, kısa vakitte çok âlâ bir grup yarattı. Şimdi orada birinci yılı olmasına karşın Türkiye liginde işlerin nasıl yürüdüğünü, ligin mantalitesini, taraftarların beklentilerini çok düzgün anladı. Bu beklentiler ve mantaliteler ışığında ekibi geliştirip Fenerbahçe topluluğuna hakikat liderlik edebilecek çok istikametli bir teknik işveren olduğundan hiç kuşkum yok.
“ERİK CİLT HAG’IN, MAÇIN SON 3 DAKİKASINDA RONALDO’YU OYUNA ALMAYA ÇALIŞMASI BÜYÜK AYIPTI”
SORU: Cristiano Ronaldo ile tıpkı ulusal formayı giymiş birisi olarak Ronaldo’nun Manchester United’da yaşadığı sıkıntılarla alakalı neler söylemek istersin?
Bu bahiste konuşmak biraz güç. Onu çok uygun tanıyorum. Nasıl biri olduğunu, nasıl çalıştığını, mantalitesini ve nasıl hazırlandığını çok yeterli biliyorum. Bu sene onun için güçlü başladı. Dönem başlamadan çocuğunu kaybetti. Ayrıyeten ekibiyle dönem öncesi kampını kaçırdı ve bu süreçte grubundan kâfi takviyesi göremedi. Bence 20 yılın akabinde birinci kez Ronaldo düzgün performans gösteremiyor. Beşerler tabi ki onu eleştiriyor zira bu vakte kadar herkesi en üst düzey performansa alıştırdı. İnsanların anlaması gereken şey çocuğunu kaybetmek hiç kolay bir şey değil. Mesela ben onun yaşadığı acıyı iddia bile edemem. Ronaldo’nun mantalitesini biliyorum, her vakit için en düzgünü olmak için çalışır. Benim için tarihin en güzeli. Herkese söylediğim üzere o tüm kupaları kazanmış, tüm rekorları kırmış bir futbolcu. Goller atmaya ve futbolunu geliştirmeye devam edeceğinden hiç kuşkum yok. Elbette bu periyot geride kalacak. Ayrılık bence kaçınılmazdı. Teknik yöneticisiyle ortasının âlâ olmadığı sır değildi. Bu derece büyük bir oyuncuyu Tottenham maçının son 3 dakikasında oyuna almaya çalışması büyük bir ayıptı. Bu durum Manchester United ile Ronaldo ortasındaki iplerin kopma noktasına geldiğinin açık ilanıydı. Bitiş hali tabi ki üzücü olsa da benim fikrime nazaran ayrılık her iki taraf içinde gereklilikti ve uygun olacak.
“PORTEKİZ, KAZANMAK İÇİN MUHTAÇLIĞI OLAN HER ŞEYE ZİYADESİYLE SAHİP”
SORU: Son olarak EURO 2016 ve UEFA Uluslar Ligi şampiyonu olan Portekiz, 2022 FIFA Dünya Kupası son 16 cinsinde İsviçre ile karşı karşıya gelecek. Portekiz’in turnuvadaki talihini nasıl yorumluyorsunuz?
Kesinlikle güç bir maç olacak. Onları tanıyoruz ve yakın vakitte onlarla oynadık. Çok kaliteli oyuncuları var. Düzgün ve çok organize bir ekip. Lakin bence Portekiz şu an çok formda ve çok kaliteli oyunculara sahip. Bruno Fernandes, Ruben Diaz, Bernardo Silva vb. oyuncularımız bu maç için hazırlanmalı, kendilerini heyecanlı ve motive tutmalılar. Sıkıntı bir maç olacağından kuşkum yok fakat bence Portekiz kazanmak için gereksinimi olan her şeye ziyadesiyle sahip.
SORU: Portekizli yıldız futbolcu Ronaldo, Manchester United’dan ayrılmasıyla bir arada ismi Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe başta olmak üzere birçok kulüple anıldı. Ronaldo’nun, Suudi Arabistan grubu Al-Nassr ile muahede sağladığı sav ediliyor. Bu sürpriz transfer gelişmesiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Öncelikle mutlaklaşmış bir şey yok. Fakat şayet giderse en çok kazanan futbolcu olacak. Tabi ki rekabet Avrupa’daki üzere değil fakat orada da çok fazla gol atıp başarılı olabileceğini düşünüyorum. Ayrıyeten kendisi açısından yeni bir şey başarmakta istemiş olabilir (Asya’da bir kupa kazanmak gibi). Avrupa futbolu açısından üzücü lakin bence onun için uygun bir fırsat. Kendi performansını gösterecektir.
“NANİ VE QUARESMA DA YETENEKLİ LAKİN ALEX FERGUSON, RONALDO’YA YOL GÖSTERDİ”
SORU: Bir periyot Fenerbahçe forması giyen Luis Nani ve BEŞİKTAŞ’taki futboluyla göz dolduran Ricardo Quaresma’nın Ronaldo kadar yetenekli olduğuna dikkat çekiliyordu. Hatta Ronaldo, “Quaresma benden daha yetenekli” diye açıklamalarda bulunmuştu. Sizce bu isimler neden Ronaldo kadar isminden kelam ettiremedi?
Tabi ki onlar da pek yetenekli futbolculardı ve farklı özellikleri vardı. Ronaldo, bu iki isimden çok farklı bir düzeyde olsa da talihi işin içine katmak lazım. Alex Ferguson’la Ronaldo baba-oğul üzereydiler. Ve Alex Ferguson nitekim Ronaldo’ya yol gösterdi ve onu şu an olduğu kişi haline getirdi. Bence NANİ ve Quaresma büyük oyuncular ve çok uygun meslekleri var. Ronaldo ve Messi’nin koyduğu düzey çok öbür. Dünyanın gelmiş geçmiş en güzel iki oyuncusuyla bu oyuncuları yahut rastgele bir oyuncuyu karşılaştırmak çok sıkıntı.