Resimlerin birebirini canlandırabilmek için kostümler diktiren, gereçleri antikacılardan bulan ve karakterlere benzeyen canlı modellerle çalışan 38 yaşındaki Çetin, 2017-2019 yıllarında 40 fotoğrafa ulaştığı koleksiyonuna ilave yaptı.
İngiliz ressam John Frederick Lewis’in 1869’da Yeşil Türbe’de yaptığı “The Commentator On The Koran” fotoğrafını model alan Çetin, tıpkı yeri bularak halı, çiçek, çiçeklik, seccade, Kur’an-ı Kerim okuyan yaşlı adamın giysileri üzere gereçlerin benzerilerini temin etti.
Eserde Kur’an okuyan adamı canlandıran 74 yaşındaki Mustafa Akcan’ı, Lewis’in tablosundaki açıdan fotoğraflayan Çetin, İstanbul temasıyla da çalışmalar yapmayı hedefliyor.
Neslihan Sağır Çetin, AA muhabirine, 2005’te Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fotoğrafçılık Kısmını bitirdikten sonra fotoğraf üzerine yurt içi ve yurt dışında çalışmalar yaptığını söyledi.
“Resm-i Mekan” isimli projeye 2017’de başladığını belirten Çetin, Osmanlı devrinde ünlü ressamların resmettiği tabloların yerlerini bulup canlandırma gerçekleştirdiğini söz etti.
Dünyaca ünlü fotoğrafların yerlerinin hayalden ibaret değil gerçek olduğunu ve Bursa’da hala yaşadığını göstermek hedefiyle çalışmayı yaptığını anlatan Çetin, birinci fotoğrafında Osman Hamdi Bey’in meşhur “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosun canlandırıldığını lisana getirdi.
Fransız ressam Jean Leon Gerome, Avusturyalı Rudolf Ernst, Polonyalı Stanislaw Chlebowski’nin yanı sıra Şefik Bursalı, İbrahim Çallı üzere Türk ressamların yapıtlarını de çalıştığını belirten Çetin, “Projede çoğunlukla Osman Hamdi Bey’in Yeşil Türbe ve Yeşil Cami içinde resmettiği yapıtların canlandırmalarını gerçekleştirdik ayrıyeten Ulu Cami ve Muradiye Külliyesi’ndeki fotoğrafların canlandırmaları yapıldı. Bugün müzeye dönüştürülen tarihi yerlerde da canlandırmalar yaptık.” dedi.
PROJENİN İSTANBUL VERSİYONUNU DA YAPMAK İSTERİM
Daha evvel çektiği 40 fotoğraf için ressamlar ve yapıtlarıyla ilgili Türkçe, İngilizce açıklamaları da içeren 200 sayfalık kitap oluşturulduğunu anlatan Çetin, “O ressam ne vakit, hangi tarihlerde, kimlerle gelmiş, kaç ay kalmış, nerede kalmış üzere bunları araştırarak, gerçek bilgilerle hazırladım. Bunu tamamladığımda projenin İstanbul versiyonunu da yapmak isterim. İstanbul’da da birçok ressamın resmettiği eserler var; yerleri hala ayakta olan. Onları da vakitle canlandırmak istiyorum.” diye konuştu.
Projenin belgeselini de çekmek istediğini belirten Çetin, 100-150 yıllık fotoğrafları canlandırmanın heyecan verici, çok hoş bir uğraş olduğunu vurguladı.
Kendisini vakitte seyahate çıkmış üzere hissettiğini lisana getiren Çetin, şunları kaydetti:
“Bir nevi tabloların içinden geçmiş oluyorum. Herkes için çok ilgi alımlı bir proje oldu. Bu projenin VR (sanal gerçeklik) teknolojisinin de yapılması çok ilgi cazip olabilir. Beşerler gözlüğü taktığında o yerin yahut o tabloların içine girip o anı hissedebilir. Çok değişik bir çalışma olabilir. Çalışmamızı 2019 yılında Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde sergilemiştik. Yurt dışından stant talepleri olmuştu fakat ortaya pandemi girince kaldı. İnşallah vakitle yurt dışında da sergilerimiz olacak.”
Mustafa Akcan ise bu türlü bir çalışmanın içinde yer aldığı için onur duyduğunu belirtti.
Bursa’daki tarihi yerleri çok güzel bildiğini lisana getiren Akcan, “Güzel bir his. İnsan yaptığı işin en düzgününü yapmaya çalışmalı. Ben de en uygununu yapmaya çalıştım.” tabirini kullandı.