Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ), maymun çiçeği virüsü, Covid-19 ve öteki global sıhhat problemlerini görüşmek ve kamuoyuna bilgi vermek üzere basın toplantısı düzenledi. DSÖ Genel Yöneticisi Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı açıklamada, maymun çiçeği virüsünün şu ana kadar 92 ülkede görüldüğünü ve dünya genelindeki olay sayısının 35 bini aştığını belirterek, 12 kişinin virüs nedeniyle hayatını kaybettiğini aktardı.
“Neredeyse tüm hadiseler erkek”
Maymun çiçeği virüsü hadiselerinin neredeyse tamamının erkeklerden oluştuğuna dikkat çeken Ghebreyesus, “Neredeyse tüm hadiseler, erkeklerle birlikte olan erkekler ortasında bildirilmeye devam ediyor. Sıhhati ve insan haklarını korumak, bu topluluklara özel hizmetler ve bilgiler tasarlamak ve sunmak tüm ülkeler için kıymetini koruyor. Tüm ülkeler için birincil odak noktası, maymun çiçeği hastalığına hazır olduklarından emin olmak ve risk azaltma tedbirleri dahil olmak üzere tesirli halk sıhhati araçlarını kullanarak bulaşmayı durdurmak olmalıdır” dedi.
“Birçok ülkede aşılara yüksek talep var”
Aşıların salgını denetim etmede değerli bir rol oynayabileceğini söyleyen Ghebreyesus, “Birçok ülkede aşılara yüksek talep var. Lakin şu basamakta aşıların temini ve bunların aktifliğine ait datalar sınırlıdır” tabirlerini kullandı. Covid-19 salgını sırasında yaşanan ülkeler ortasındaki eşitsiz aşı erişimine atıfta bulunan Ghebreyesus, “Covid-19 pandemisi sırasında gördüğümüz aşılara adaletsiz erişimin tekrarlanacağından ve en fakirlerin geride kalmaya devam edeceğinden telaş duyuyoruz” tabirlerini kullanarak, maymun çiçeği virüsünü tekrar isimlendirmek için çalışmaların yürütüldüğünü de kelamlarına ekledi.
“Hepimiz bu virüsten ve pandemiden bıktık ancak virüs bizden bıkmadı”
Covid-19 salgınında dünya genelinde hadiselerin ve can kayıplarının son haftalarda süratle arttığına dikkat çeken Ghebreyesus, son 4 hafta içinde Covid-19 nedeniyle global olarak bildirilen ölümlerin yüzde 35 arttığını açıkladı. Ghebreyesus, “Sadece geçen hafta, dünya çapında 15 bin kişi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Enfeksiyonları önlemek ve hayat kurtarmak için tüm araçlara sahip olduğumuz için bu kabul edilemez. Hepimiz bu virüsten ve pandemiden bıktık. Fakat virüs bizden bıkmadı. Omicron baskın varyant olmaya devam ediyor ve BA.5 alt varyantı yayılmanın yüzde 90’nından fazlasını temsil ediyor” dedi.
“Yoğun bulaşma ve hastaneye yatış riskleri önümüzdeki aylarda süratle artacaktır”
Kuzey yarımkürede daha soğuk havaların yaklaşması ve insanların içeride daha fazla vakit geçireceğine dikkat çeken Ghebreyesus, “Daha ağır bulaşma ve hastaneye yatış riskleri önümüzdeki aylarda artacaktır. Bu yalnızca Covid-19 için değil, grip dahil başka hastalıklar için de geçerlidir. Fakat çaresiz değiliz. Lütfen aşı olmadıysanız aşı ve güçlendirici aşı olun” diye konuştu.
“Haftada 15 bin mevtle yaşayamayız”
Covid-19’un yayılmasını önlemek için tavsiyede bulunan Ghebreyesus, “Mesafe koyamadığınızda maske takın ve bilhassa iç yerlerde kalabalıktan kaçınmaya çalışın. Bu virüsle yaşamayı öğrenmek hakkında çok şey konuşuluyor. Ancak haftada 15 bin mevtle yaşayamayız. Aşılara ve başka araçlara eşit olmayan erişimle yaşayamayız. Covid-19 ile yaşamayı öğrenmek, orada değilmiş üzere davrandığımız manasına gelmez. Bu, kendimizi korumak ve diğerlerini korumak için sahip olduğumuz araçları kullandığımız manasına gelir” tabirlerini kullandı.
“Tek tahlil yolu barıştır”
Özellikle Afrika ülkelerinde büyüyen bir sorun olan besin kıtlığına dikkat çeken Ghebreyesus, “Cibuti, Etiyopya, Kenya, Somali, Güney Sudan, Sudan ve Uganda da dahil olmak üzere Afrika’da artık milyonlarca insan açlıkla karşı karşıya. Kuraklık, çatışma, iklim değişikliği ve artan besin, yakıt ve gübre fiyatları erişim eksikliğine katkıda bulunuyor” dedi. Ghebreyesus, “Açlık ve yetersiz beslenme, sıhhate direkt bir tehdit oluşturur ve birebir vakitte bedenin savunmasını zayıflatır. Zatürre, kızamık ve kolera üzere hastalıklara kapı açar. Besin güvensizliği ayrıyeten birtakım insanları besin ve sıhhat hizmetleri için ödeme yapmak ortasında seçim yapmaya zorlar. İnsanların sıtma, kolera ve daha fazlası ile karşı karşıya kaldığı bu akıl almaz zulüm sona ermelidir. Bunun tek tahlili barıştır” dedi.
Etiyopya’nın Tigray bölgesinde çıkan isyancı hareketler nedeniyle bölgede çıkan çatışmaları hatırlatan Ghebreyesus, “Etiyopya’nın 6 milyonu aşkın nüfusa sahip bölgesi Tigray’da insan üretimi bir felaket var. Bu 6 milyondan fazla insanı etkiliyor. Bölgeye kimi yiyeceklerin gönderilmesine karşın tekrar de insanların gereksinim duyduğu temel hizmetlere erişim yetersiz. Yani, damlayan besin yardımı ve birtakım ilaçlar dışında, bu ortada hiç aşı yok” tabirlerini kullanarak, en azından temel hizmetlerin devam ettirilmesi gerektiğini söyledi. (İHA)