Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın eski avukatının şikayetiyle, evraklara dayanan haberi münasebet gösterilerek Kısa Dalga müellifi Ersan Atar’a soruşturma açıldı
Kısa Dalga’da yer alan habere nazaran; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal’ın şikayeti üzerine Kısa Dalga muharriri Ersan Atar ve sorumlu yazı işleri müdürü Sezgin Kesim hakkında, ‘Mafyanın ‘yol kesme’ tutanakları ve devletin derin sessizliği’ başlıklı haber nedeniyle soruşturma açıldı. Savcılık, Atar ve Kesim’in 7 gün içinde savcılığa gelmemeleri halinde haklarında zorla getirme kararı verileceğini bildirdi. İstanbul 9. Sulh Ceza Mahkemesi de yazı hakkında ise ‘erişimin engellenmesi’ kararı verdi.
Kısa Dalga muharriri, gazeteci Ersan Atar, 20 Haziran 2022’de bir cenazeye giden devlet protokolünün konvoyunun yolunun 15-20 kişilik bir küme tarafından kesildiği tezleri ile ilgili olarak ulaştığı savcılık dokümanlarına dayanarak bir yazı kaleme aldı. Atar’ın 11 Ağustos’ta yayınlanan ‘Mafyanın ‘yol kesme’ tutanakları ve devletin derin sessizliği’ başlıklı yazısı, kamuoyunda ‘İkinci Susurluk skandalı’ olarak isimlendirilen olay ile ilgili değerli bilgi ve dokümanlar kamuoyu ile paylaşıldı.
Tamamen evraklara dayanan yazı hakkında avukat İnal, savcılığa şikayet dilekçesi verdi. Savcılık da Kısa Dalga muharriri Atar ve sorumlu yazı işleri müdürü Sezgin Kesim hakkında İnal’ın ‘kişilik haklarına yönelik temelsiz iftira ve ithamlarda bulunulduğu’ argümanıyla soruşturma açtı.
İnal birebir vakitte İstanbul 9. Sulh Ceza Mahkemesi’ne de başvururak kelam konusu yazı hakkında erişimin engellenmesi kararı çıkarttı.
İstanbul Basın Savcısı Türkşad Kunthan Uçuk tarafından Atar ve Kesim’e gönderilen davet kağıdında 7 gün içinde savcılığa müracaat etmeleri; aksi takdirde zorla getirme kararı verileceği belirtildi.
“Belgelere dayanan gazetecilik bile cezalandırılmaya çalışılıyor”
Gazeteci-yazar Ersan Atar, 20 Haziran 2022’de Gaziantep – Karkamış yolunda meydana gelen olaylarla ilgili farklı savların gündeme geldiğini hatırlatarak, “Bu argümanlar, ‘Gaziantep Valisi Davut Gül’ün de ortalarında bulunduğu kimi kamu vazifelilerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Mustafa Doğan İnal’i havaalanına karşılamaya gittiği, konvoyun yolunun, Avukat İnal’ın halasının cenazesine giderken 15-20 kişilik bir küme tarafından kesilip konvoydaki bireylerin hakarete uğradıkları, silahla tehdit edildikleri, araçlarından indirildikleri yönündeydi” dedi.
“Gazeteci olarak, olayı araştırmanın en gerçek yolunun, savlardan en azından bir kısmını hatırlatarak, resmi evraklara ulaşmaktan geçtiğini düşündüm” diyen Atar, şöyle devam etti:
“Bu nedenle olayla ilgili soruşturmayı yürüten Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilmiş olan şikayet dilekçelerindeki ve bu dilekçelere karşı şüphelilerin vermiş olduğu sözlerdeki bilgilere ulaştım. Bu uğraşım de gösteriyordu kozmik gazetecilik kuralları çerçevesinde gazetecilik misyonumu yaptım. Soruşturma konusu yapılan ve erişimin engellenmesi kararı verilen haber, kamuoyunun gündeminde olan bir husus hakkında büsbütün araştırmaya ve resmi dokümanlara dayalı, kamunun bilgilenme hakkını sağlamaya yönelik ve hiçbir hakaret-iftira ögesi taşımayan bir haberdir. Avukat Mustafa Doğan İnal’ın kabahat duyurusu ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma bir sefer daha gösteriyor ki savcılığın soruşturma evraklarındaki evraklara dayanan gazetecilik bile cezalandırılmaya çalışılıyor.”