Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Ekim 2017’den beri tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala davasında Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin 2 Şubat 2022 tarihinde başlattığı ihlal prosedürü kapsamındaki kararını açıkladı.
AİHM, Kavala davasında Türkiye’nin “AİHM kararlarına ait yükümlülüklerini yerine getirmediği” gerekçesiyle AİHS’nin 46/1’inci unsurunu ihlal ettiği kararına vardı.
Kavala’ya 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı.
ADALET BAKANLIĞI’NDAN ‘KAVALA’ TEPKİSİ
Söz konusu kararın akabinde, Adalet Bakanlığı’ndan da bir açıklama geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, ‘Türkiye’nin, AİHM kararlarına uymayı taahhüt ettiği ve bu taahhüdünün gereğini sürekli yerine getirdiği’ belirtildi.
‘Türkiye’nin, AİHM kararlarına uyma oranı en yüksek ülkelerden biri olduğu’ söylenen açıklamada, üye ülkelerin, AİHM kararlarını icra oranı yüzde 80,20 iken Türkiye’nin icra oranının yüzde 87,98 olduğu, başka kararların icra sürecinin ise devam ettiği kaydedildi.
“TÜRKİYE, AİHM KARARLARINA UYMA ORANI EN YÜKSEK ÜLKELERDEN”
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye, AİHM kararlarına uymayı taahhüt etmiş ve bu taahhüdünün gereğini hep yerine getirmiş bir ülkedir. Türkiye, AİHM kararlarına uyma oranı en yüksek ülkelerden biridir. Çünkü üye ülkelerin AİHM kararlarını icra oranı yüzde 80,20 iken; Türkiye’nin icra oranı yüzde 87,98’dir. Başka kararların icra süreci ise devam etmektedir. Türk yargı makamları, AİHM’in Kavala hakkında verdiği 10 Aralık 2019 tarihli kararını uyguladıklarını defaatle belirtmişlerdir” tabirlerini kullandı.
AİHM’in, Kavala belgesini öne çekmesine reaksiyon gösterilen açıklamada, “AİHM Büyük Daire gündeminde 22 belge bulunmasına ve halihazırda derdest evrakların tamamına yakınının Kavala belgesinden daha evvelki tarihlerde, bir kısmının ise en az 1 yıl evvel Büyük Daire’ye gelmiş olmasına karşın Kavala belgesinin öne çekilmesi, AİHM’in güvenilirliğini ve prestijini olumsuz etkileyeceği üzere AİHM’in Türkiye’ye karşı objektifliği ve tarafsızlığı konusunda kamuoyumuzdaki tartışmaları da artıracaktır” denildi.
NE OLMUŞTU?
AİHM’in 17 yargıcından oluşan Büyük Daire’nin verdiği karar, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin Türkiye için ihlal prosedürü başlatarak davayı AİHM’ye göndermesi üzerine verildi.
Komite, 2 Şubat’ta yaptığı olağan toplantısında, tutukluluğu süren Osman Kavala ile ilgili Türkiye’nin yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin tespit edilmesi için davanın AİHM’e havale edilmesine karar vermişti.
AİHM’nin ihlal kararının akabinde Komite, Türkiye’ye karşı alınacak tedbirleri kıymetlendirecek. Bu tedbirler ortasında Türkiye’nin Kurul üyeliğinden çıkarılması yahut oy hakkının askıya alınması da bulunuyor.