Manisa’da araba çarpması sonucu ağır yaralanan, 2 beyin ameliyatıyla hayata tutunan genç kız, soluk borusundan geçirdiği operasyonla kazadan 8 ay sonra rahat nefes aldı.
Soma ilçesinde yaşayan 16 yaşındaki Kübra Oy’a 30 Aralık 2021’de okula gitmek için yolun karşısına geçtiği sırada araba çarptı. Olay yerinde kalbi duran Oy, sıhhat takımlarının müdahalesiyle hayata döndürüldü, ilçedeki özel bir hastaneye kaldırıldı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesine sevk edilen Oy, kafatasındaki kırıklar nedeniyle geçirdiği 2 beyin ameliyatının akabinde 3 ay boyunca ağır bakım servisinde entübe olarak tedavi edildi. Ağır bakım sürecinde nefes borusuna gırtlak düzeyinin altından delik açılan (trakeostomi) genç kız, beyin ve hudut cerrahisi servisinde devam eden tedavisi sürecinde de konuşamadı.
Manisa’daki tedavisinin akabinde nefes darlığı şikayetiyle İzmir’deki Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen genç kız, Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Can Ceylan ve grubunca ameliyat edildi. Yaklaşık 3 saatlik operasyonla soluk borusundaki daralmanın giderildiği Kübra Oy, 8 ay sonra rahat nefes alıp konuşmaya başladı.
“KÜBRA BİR MUCİZE”
Ameliyat sonrası takip edilen ve bir yandan da fizik tedavisi süren Kübra Oy, hastanede, trafik kazasının akabinde çok sıkıntı günler yaşadığını söyledi. Kaza sonrası hiçbir şey hatırlamadığını, ağır bakımda gözlerini açtığını lakin bu süreçte nefes alma ve beslenmede zorluk çektiğini anlatan Oy, konuşamamanın da kendisine acı verdiğini lisana getirdi.
Acılarının her geçen gün azaldığını, yaşama dört elle tutunduğunu belirten Oy, “8 ay sonra yürüyebiliyorum, konuşabiliyorum. O denli çok özledim ki. Daha evvel mühendis olmak istiyordum artık ise fizik tedavi hekimi olmak istiyorum” dedi.
Anne Fethiye Oy ise ağır bakım sürecinde tabiplerin umutsuz konuştuğunu fakat kızına olan inancını hiç yitirmediğini söyledi. Her an evladını kaybetme kaygısıyla yaşamanın çok sıkıntı olduğunu anlatan Oy, “Konuşmaya başladığında bize birinci ‘anneciğim’ ve ‘babacığım’ dedi. O kadar memnun olduk ki 8 ayın yorgunluğu orada bitti. Yaşaması için ‘yüzde, binde 1 umut’ dediler. Allah’tan hiç ümidimizi kesmedik. Her vakit ‘benim çocuğum yaşayacak’ dedim. Onunla gezmeyi çok özledim.” diye konuştu.
“YEMEK YEMEYLE İLGİLİ ISTIRAPLAR VARDI”
Prof. Dr. Kenan Can Ceylan ise Oy’un soluk borusunda tıkanan bölgeyi ameliyatla çıkartarak kalan kısmını birleştirdiklerini tabir ederek, şunları söyledi:
“Nefesi eski haline geldi. Soluk borusundaki delik kapatıldığı için artık konuşabilecek konuma geldi. Yemek yemeyle ilgili dertler vardı. Bunlar da neredeyse büsbütün giderilmiş durumda. Ameliyattan çıkıp kendine geldiğinde birinci kelamı ‘çok teşekkürler’ oldu zira rahat konuşabiliyordu, nefes alabiliyordu ve boynunda bir delik yoktu. Kübra bir mucize, önemli beyin ameliyatları geçirdi, gerisinden çok önemli bir ağır bakım süreci yaşadı. İşte 8 ay sonra artık rahat bir biçimde nefes alabilecek duruma geldi.” (AA)