CHP Genel Lider Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, yaptığı yazılı açıklamada; mayıs ayı ödemeler istikrarıyla sonbaharda “döviz kıtlığı” ihtimalinin yükseldiğini belirtti. Toprak’ın yaptığı açıklama şöyle:
“YILSONUNDA 50 MİLYAR DOLARI AŞACAK”
“650 bine varan üyesi ve iktisada katkısıyla Avrupa’nın ve dünyanın en büyük, en esaslı ticaret odaları ortasında yer alan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri, yaklaşan kış için iktidara güç darboğazı ve doğal gaz krizi ikazında bulundu. İş insanlarının doğal gazın bulunup bulunamayacağı, bulunsa da parasının ödenip ödenemeyeceği kaygısı yaşadıklarını söz etti. Merkez Bankası’nın bayram öncesi açıkladığı mayıs ayı ödemeler istikrarı cari açık sayıları, bu kaygının haklılığını teyit ediyor. Beş ayda 28 milyar doları aşan, 12 ayda 30 milyar dolara yaklaşan cari açık, sonbaharda önemli bir döviz kıtlığının, ödemeler istikrarı krizinin habercisi. Halbuki iktidarın açıkladığı 2022 yılı cari açık maksadı 18 milyar dolardı ve bu maksat beşinci ayda 10 milyar dolar aşıldı. Yılsonunda 50 milyar doları aşacağını bugünden öngörebiliriz.
Döviz kurlarına müdahale için ülkenin rezervlerini tüketen iktidar ve basiretsiz iktisat idaresi, cari açığın finansmanında yaşanan darboğazı kara parayla, kaynağı belgisiz, kayıt dışı servetleri aklayarak aşma gayretinde. Beş ayda 13,3 milyar dolara yükselen net hata-noksan kalemindeki kaynağı bilinmeyen döviz girişleriyle cari açığın düşük gösterildiği anlaşılıyor. Halktan sabır talep eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka yandan AK Parti vekillerine verdirdiği önergeyle bir defa daha; kara paracılara, yasa dışı-kaynağı belgisiz servet sahiplerine, Mart 2023’e kadar dövizlerini, altınlarını, taşınmazlarını, dışarıda tuttukları servetlerini aklama imkanı getirdi. 20 yılda altı sefer çıkartılan, Cumhurbaşkanı kararıyla tekraren 6’şar ay uzatılan kara para aklama maddelerine ‘barış’ ismi verilmesi ise başlı başına bir çelişki ve utançtır.
“GÜVENİN SIFIRLANDIĞININ KANITI”
İhracatçı ve turizmcinin dövizinin yüzde 40’ına el koyan, sanayiciye ucuz reeskont kredisi için döviz varlığının yüzde 30’unu döviz bozdurma ve bir ay döviz almama koşulu getiren, döviz varlığı bulunan şirketlerin bankadan ticari kredi almasını yasaklayan Cumhurbaşkanının bayram iletisinde uygulanan iktisat modeline dayanak istemesi halkla, iş dünyasıyla, ihracatçı ve sanayiciyle alay etmektir. Yabancı yatırımcıların portföylerini satıp ülkeden çıkarttığı dövizin beş ayda 9,8 milyar dolara ulaşması, bunun yalnızca 4,3 milyar dolarının mayısta kaçması, Cumhurbaşkanının takviye davetinin tersine, uygulanan iktisat modelini kimsenin ciddiye almadığının, itimadın sıfırlandığının ispatıdır.