Japonya’da eski Başbakan Shinzo Abe‘nin silahlı taarruz sonucu hayatını kaybetmesinin yankıları sürerken, halk bugün Danışmanlar Meclisi üyelerinin yarısını seçmek üzere her 3 yılda bir gerçekleştirilen olağan seçim çerçevesinde sandığa gitti.
Başbakanı seçme yetkisine sahip Temsilciler Meclisi’ne nazaran daha az yetkiye sahip olan 248 üyeli Danışmanlar Meclisi’nin üyelerinin 125’inin belirleneceği seçim için oy kullanma süreci ülke genelindeki 46 bin sandıkta lokal saatle 07.00’de başladı.
Japonya’daki seçim bölgelerinden 75 milletvekilinin, göreli temsil yoluyla da 50 milletvekilinin meclise girmeye hak kazanacağı seçimden eski Japonya Başbakanı Shinzo Abe suikastının halkta oluşturduğu şokun da tesiriyle iktidardaki Liberal Demokrat Partisi’nin (LDP) büyük bir zaferle çıkacağı öngörülüyor.
KRİTİK EHEMMİYET TAŞIYOR
İktidardaki LDP’nin politik gayelerini gerçekleştirebilmesi için kritik değer taşıyan seçimden zaferle çıkılması halinde, mevcut Başbakan Fumio Kishida‘nın partiyi 2025 yılının sonlarında yapılacak bir sonraki seçime götürecek başkan olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Suikast sonucu hayatını kaybeden Abe’nin dahi başaramadığı pasifist anayasayı değiştirme gayesini gerçekleştirebilecek güce ulaşabileceği belirtilen Kishida’nın, Abe’nin akabinde oluşan boşlukta parti içindeki pozisyonunu da güçlendirebileceği belirtiliyor.
SON SEÇİMİN GALİBİ ABE OLMUŞTU
Japonya’da 2019 yılında gerçekleştirilen son Danışmanlar Meclisi seçimlerini devrin Başbakanı Shinzo Abe’nin iktidar koalisyonu kazanmıştı. Lakin koalisyon, Abe’nin kesin maksadı olan anayasa değişikliği için gerekli 3’te 2 çoğunluğu elde edememişti. Bu seçimde oylanan 124 sandalyenin 71’ini kazanan koalisyon yeniden de o periyot toplam 245 sandalyesi bulunan meclisteki üstünlüğünü korumuştu.
Seçimin galibi olan devrin Japonya Başbakanı Shinzo Abe yaptığı açıklamada sonucun halkın siyasi istikrarı seçtiğini gösterdiğini belirterek, “Politikalarımızı istikrarlı bir biçimde uygulamak için yetki aldık” sözlerini kullanmıştı.
Abe, anayasa değişimi konusunda çoğunluğun sağlanamaması ile ilgili olarak da “Muhalefet partilerinin sorumluluklarını yerine getireceğini ve bu husustaki tartışmalara katılacağını umuyorum” demişti.