Geçtiğimiz hafta trafik kazası geçiren ve ömür dayanak ünitesine bağlı hayata tutunmaya çalışan ünlü oyuncu Anne Heche’nin evvel beyin vefatının gerçekleştiği akabinde da hayatını kaybettiği bildirildi. Birbirinden başarılı onlarca üretimde rol alan Heche’nin çocukluğunu tacizle geçirdiği trajik hayatı ise yine dikkat çekti.
5 Ağustos’ta Los Angeles’ta fecî bir trafik kazası geçiren Anne Heche, kazadan sağ çıkarak evvel sevenlerinin yüreklerine su serpse de sonradan ömür takviye ünitesine bağlandı. Ünlü oyuncunun cuma günü beyin vefatının gerçekleştiği ve artık son saatlerini yaşadığı bildirilmişti.
Son olarak hayatını kaybettiği aktarılan Heche geride onlarca sinema, iki çocuk ve pek çok hayran bıraktı. Fakat Heche’nin Hollywood’daki edindiği yere gelebilmesi pek de kolay olmadı. Trajik bir kaza ile hayatını kaybeden oyuncu, bir o kadar da trajik ömrüyle dikkat çekti.
1990’larda sinema sanayisinde hatırı sayılır bir yer edinen Heche, 2001 yılında kaleme aldığı “Call Me Crazy” isimli anı kitabında travmatik hayatını samimi bir biçimde anlattı.
“BABAM İKİ FARKLI HAYAT YAŞIYORDU”
25 Mayıs 1969’da Ohio, Aurora’da beş çocuğun en küçüğü olarak doğdu. Kız kardeşi Cynthia, bir kalp sorunu nedeniyle bebekken öldü. Annesi Nancy, Heche’nin ürkütücü derecede uyumlu olarak tanımladığı bir mesken hanımıydı, babası ise tıp fakültesini terk etmişti.
Babası ailesine gaz ve petrol işiyle uğraştığını söyledi. Ve bunu öldüğü güne kadar söyledi. Fakat asla gaz ve petrol işiyle uğraşmadı.
Heche yokluk günlerini verdiği bir röportajda şu sözlerle anlatıyor:
“Fakirdik lakin varlıklı olduğumuzu söyledik. Parçalanıyorduk ancak uygun Hıristiyanlar olduğumuzu söyledik. İkili hayat yaşayan bir babamız vardı, lakin mutlaka iyiymişiz üzere davrandık. Sokaklarda yaşadık lakin yaşamadık dedik. Yaptığımız her şey yalandı. İnkar, inkar, inkar…”
“GÜNDÜZLERİ DİN ADAMI GECELERİ GAY BARLARDA GEZEN BİRİYDİ”
Heche ailesi 1960’larda köktendinci bir Hıristiyan mezhebine katıldı ve çağdaş dünyadan büsbütün kopuk oldukları kırsal bir dini yerleşkeye taşındı. Nancy Heche 2006 yılında kaleme aldığı ‘The Truth Comes Out’ isimli anı kitabında, gazete okumayı, radyo dinlemeyi yahut televizyon izlemeyi özlediğini açıkladı:
“Don her vakit, aileyi yoksulluktan kurtarması gereken ‘milyon dolarlık’ iş planlarını kurcalıyordu, lakin kaçınılmaz olarak, Anne ve üç kardeşi, yabancıların ve komşuların nezaketiyle geçinmek zorunda kaldı.”
Heche, itiraflarında babası Donald’ın ikiyüzlü bir hayat sürdüğünü de anlatıyor: “Gündüzleri, Tanrı’dan korkan bir Baptist koro başkanıydı; geceleri ise eşini ve dört çocuğunu gay barları gezmek için geride bırakırdı.”
“BANA TECAVÜZ ETTİ”
Heche’nin çocukluğu ile ilgili travmaları ise bununla hudutlu kalmıyor. Ünlü oyuncu, kitabında babasının tacizine uğradığını da itiraf ediyor: “Bana tecavüz etti… Babam bir şizofrendi. Bir tarafta koro yöneten ve bir ailesi olan heteroseksüel bir adam, bir tarafta da çekip giden bir adam olarak iki hayat yaşadı. Yıllar sonrasına kadar ne yaptığını bilmiyorduk.”
Heche 13 yaşındayken, babasını 1983’te AIDS’ten kaybetti. Babası öldüğünde de ailecek hem evsiz kaldıklarını hem de çok fakir olduklarını söylüyor.
Heche’nin babası tarafından maruz kaldığı cinsel istismar, 12 yaşına kadar sürdü. Heche, bir röportajında annesinin bu süreçte nasıl davrandığını ise şöyle anlatıyor: “Annem yeterli bir Hıristiyan bayandı. Kocasının karşısına çıkmadı. Soru sormadı. Çığlık atmadı. Bağırmadı.”
AIDS OLMAKTAN KORKMUŞ
1983’te babası Donald, Amerika Birleşik Devletleri’nde AIDS teşhisi konan birinci bireylerden biri oldu ve ailesi, Baptist papaz ve koro müdürünün zımnî bir eşcinsel olduğunu bu formda öğrendi. Heche’ye nazaran babası eşcinsel olduğunu asla kabul etmedi ve 45 yaşında hastalıktan öldü.
Aktris 2001’de CNN’den Larry King’e verdiği demeçte, “Öldüğü güne kadar büsbütün inkar içindeydi. Bunu eşcinsel bağlarından aldığını biliyoruz. Yalnızca bir tane olduğunu düşünmüyorum. Çok karmaşık bir adamdı. Babamın bir cinsel bağımlı olduğunu düşünüyorum. Sanırım herkesi cinsel bir varlık olarak görüyordu. Lakin bence o vakitler çok gösterişli bir eşcinsel ömür usulü yaşıyordu.”
Heche, kitabında 20’li yaşlarında komedyen Steve Martin ve Fleetwood Mac gitaristi Lindsay Buckingham üzere çok daha yaşlı erkeklerle romantik bağlantılar yaşadığını da anlatıyor. Hatta Martin hakkındaki fikirlerini şöyle yazıyor: “Neden babam onun üzere olamadı?”
Altı gün yedi gece’de Harrison Ford ile rol aldı.
ERKEK KARDEŞİ İLE BİREBİR YAZGISI PAYLAŞTI
Heche, babasını kaybettikten yalnızca üç ay sonra ise tüm hayatını etkileyen öteki bir kayıp yaşıyor: 18 yaşındaki erkek kardeşi Nathan, otomobilini bir ağaca çarparak hayatını kaybediyor. Heche ise bu olayın kasıtlı bir intihar olduğunu düşündüğünü hem kitabında hem de çeşitli röportajlarda sık sık lisana getiriyor.
Aradan yıllar geçtikten sonra Heche de mavi Küçük Cooper’ını geçen cuma günü Los Angeles’taki bir meskene süratle sürüyor. Enkazdan çıkabilmesi için onlarca itfaiye vazifelisi çalışıyor ve Heche sağ olarak kurtulmayı başarıyor, lakin kısa bir mühlet sonra komaya girip ömrünü kaybederek erkek kardeşiyle misal bir sonu paylaşması dikkat çekiyor.
Heche, babasının kendisine AIDS bulaştırmış olabileceğine inanarak dehşet içinde yaşadı. Ayrıyeten baba Heche’nin vefatından sonra Nancy Heche de eşcinselliğin kötülükleri üzerine ders veren bir Hıristiyan terapisti oldu.
OYUNCULUK KURTULUŞU OLDU
Babasının ve erkek kardeşinin vefatından sonra, Heche ve annesi Chicago’da yeni bir hayat kurmak için gayret ettiler: “Günlerim okulda geçti, öğlenden sonralarım Haagen-Dazs ve öbür yerlerde çalışarak ve akşamlarım daima ağlayan annemi teselli ederek geçti.”
Heche 12 yaşındayken aile New Jersey’e yerleşti ve oyunculuk mesleğine The Music Man’in bir yemekli tiyatro yapımında birinci profesyonel rolüyle başladı: “O sahnede cenneti buldum. Bana ailemde olmayan bir hayatı ve neşeyi yaşama fırsatı verilmişti.”
Heche’nin mesleğinde birinci gerçek çıkış talihi 1987’de, bir lise tiyatro gösterisinden sonra pembe dizi için keşif yapılmasıyla oldu. ‘Another World’ isimli dizide ikizleri oynaması teklif edildi: “Gidemezdim. Annem çok dindardı ve tahminen de bunun bir günahkarlar dünyası olduğunu düşündü. Ancak telefonu açtım ve ‘Bana bileti gönder’ dedim. Uçağa bindim.”
Ashton Kutcher ile rol aldığı filmden…
‘Another World’deki çalışmasıyla Heche, 1991’de Drama Dizisinde En Düzgün Genç Bayan Oyuncu kolunda Emmy Mükafatı aldı.
Hollywood’un başrol oyuncusu olarak filizlenen mesleği, Cher ve Demi Moore’la birlikte oynadığı üretimle ve akabinde, Johnny Depp’in karşısında rol aldığı üretimin gişe rekoru kırmasıyla devam etti. 1997’de Robert De Niro ve Dustin Hoffman ile birlikte ‘Volcano’, ‘I Know What You Did You Did You Did’ ve ‘Wag the Dog’ üzere birbirinden başarılı üretimlerde rol aldı.
Kariyerindeki yükseliş sırasında Heche, çalkantılı çocukluğu için terapi almaya başladı. İstismar hakkında annesiyle yüzleşti. Bu bahiste verdiği bir röportajda şunları söyledi: “Telefonu yüzüme kapattı. Kendimi uygunlaştırmak için onca uğraş sarf etmek ve annemin bana olanlar için üzgün olduğunu hiçbir halde kabul etmemesi kalbimi kırdı.”
“HAYATIMDA GÖRDÜĞÜM EN BÜYÜLEYİCİ KADIN”
Ellen DeGeneres ile bağından sonra toparlanamadı.
Heche, 1997’de Vanity Fair Oscar partisinde Ellen DeGeneres ile tanıştı. Heche bu müsabaka için anılarında şunları yazdı: “Hayatımda gördüğüm en büyüleyici bayanı odanın karşısında dikilirken gördüm.”
Ancak Heche bu bağı yüzünden annesi ve iki kız kardeşinin kendisiyle görüşmediklerini de söyledi.
2000 yılında DeGeneres ile ayrıldıktan sonra, Heche zihinsel bir çöküntü yaşadı. Ayrıyeten uzun vakitte komedyenle olan alakasının basına yansımasından sonra Hollywood’da kara listeye alındığını argüman etti: “Ellen DeGeneres ile üç buçuk yıldır bir alakam vardı ve bu bağlantıya eklenen damga o kadar berbattı ki milyonlarca dolarlık sinema anlaşmamdan kovuldum ve 10 yıl boyunca bir stüdyo sinemasında çalışmadım.”
AYRILIK SONRASI TOPARLANAMADI
Heche bu ayrılıktan o kadar çok etkilendi ki yaptıklarıyla basının da ilgisini çekti. 19 Ağustos 2000’de, DeGeneres ile üç yıllık bağını bitirdikten sonraki gün, sersemlemiş bir halde California’da bir yabancının konutunun kapısını çaldı. Kendini İlah ilan etmiş ve cennetin kapısını açan çocukları uzay gemisiyle geri götürmeyi teklif etmişti.
Heche daha sonra Larry King’e verdiği röportajda şöyle dedi: “Birçok insanın delirdiğimi düşündüğünü biliyorum. Ben mecnun olduğuma inanmıyorum. Hayatımın çılgın bir periyodunu geçirdiğime inanıyorum ve bu 31 yıl sürdü. Deliliğim olmadan hayatta olmazdım.”
ANILARINI ANLATTIĞI KİTAPTAN SONRA AİLESİYLE BAĞLARI KOPTU
5 Ağustos’ta geçirdiği kaza vefatına neden oldu.
Heche’nin kaleme aldığı anı kitabından sonra ailesiyle de ortası büsbütün açıldı. Annesi olanları inkar etti, ablası Susan kitabı hakkında Heche’nin kendisine danışmamasına itiraz ettiğini, Abigail Heche ise tıpkı anıları paylaşmadıklarını söyledi.
2006’da Heche’nin ablası Susan Bergman beyin kanseriyle savaştıktan sonra 48 yaşında hayatını kaybetti. Bergman, New York Üniversitesi, Northwestern Üniversitesi ve Notre Dame Üniversitesi’nde ders veren tanınmış bir yazardı. 2019’da da Bergman’ın dul eşi Jud Bergman, 62 yaşında ikinci karısı Mary Miller-Bergman ile birlikte bindikleri taksiye sarhoş bir şoförün çarpması sonucu öldü.
2001’de Heche, DeGeneres’ten ayrıldıktan sonra Coleman Coley Laffoon ile evlendi. Çiftin 2009’da boşanmasından evvel 2002’de Homer isminde bir oğulları oldu.
Heche bu alakasını James Tupper için sonlandırdıktan sonra çiftin 2009 yılında Atlas isminde bir oğlu oldu, fakat bağları 2018’de sona erdi.
“SEVGİ ARADIM”
Kazadan sağ kurtulmuştu lakin ömür uğraşını kazanamadı.
“Bütün deliliğimle yaptığım her şeyin, ailemin beni sevmesini sağlamak için olduğunu düşünüyorum” diyen Heche kitabında da sevgi arayışını şu satırlarla söz ediyor:
“Babam sinema yıldızlarını severdi. Onun sevgisini kazanmak için ünlü olmam gerektiğine karar verdim. Annem İsa’yı severdi. Bu onun olayıydı. Bu yüzden İsa Mesih olmak istedim.”
Travmatik hayatını trajik bir biçimde kaybeden Heche’nin otomobilindeki son imgelerde içki şişesi dikkat çekse de yetkililer Heche’nin bedeninde alkol olmadığını, lakin kaza anında kokain düzeyinin yüksek olduğunu belirlediler. Vahim kazadan saatler evvel, Heche katıldığı bir podcast’te çok makus bir gün geçirdikten sonra votka ve şarap içtiğini söylemişti.