En son 25. İstanbul Caz Festivali’nde sahnedeyken seyirciyle sohbetlerinde Gezi’den girmiş, demokrasiden çıkmış, izleyici ile pek politik ve esprili bir ilgi kurmuştu. Melody, bu kere çok romantikti. Müzik seçimleri de o denli. Hatta izleyicilerden biri yüksek sesle müzik isteyerek, o meşhur yorumuyla “Your Heart Is As Black As Night” diye seslenince, “Yüreğim artık karanlık değil”, dedi. Belirli ki âşık olmuş. Lakin akabinde da ekledi: “Kalbim sizin sevginizle doldu.”
Melody Gardot ile neredeyse 10 yıl evvel birinci defa konser sonrası tanışma talihi yakaladığımda nefis bir iltifat duymuştum lisanından: “Benim üzere mecnunsun, seni çok sevdim.” Ben de meczupluğuna bayılıyordum açıkçası sahnede lakin bu defa o mecnunluk yerini saf bir romantizme bırakmış. Pandemi ile ilgili olarak; “Sanki dünya bize cezalısınız, odanıza gidin” der üzereydi esprisi yapan Gardot, bu ortada müziklerini iki hafta içinde yazdıkları bir albüm tamamlamış: “Entre eux deux”.
Piyanisti Philippe Powell ile kaydettiği yeni albümünden “The Foolish Heart Could Love You” ve özgününde eski bir Brezilya müziği olan “Samba Em Preludio” müziklerini da İstanbul izleyicisiyle birinci sefer paylaştı Melody. Konserin açılışında üç müzisyen Afrika ritimleriyle çok enerjik bir başlangıç yaparken gecenin devamı melankoli ve yumuşak müzikler oldu.
MELANKOLİK, ROMANTİK
Piyano, perküsyon, saksafon ve kontrabas olmak üzere dört virtüöz müzisyen sahnede olduysa da gecenin büyük kısmında minimal bir piyano eşliğinde yer yer saksofon da eşlik ederek aşk üzere bir gece yaşattı Melody. Ne var ki gecenin sonunda Brezilya müzikleri ve cazla harmanlanan bir şenlik de yaşattı, hatta müzik da söyletti hepimize. Dört dörtlük bir yıldızla, bir caz şenliği daha sona erdi.